'Kopyala - yapıştır' metinlerin kurumsallaşması...

MHP’de Büyük Kurultay için ilçe kongrelerinin başladığı günlerde Genel Başkan Devlet Bahçeli, “demokratik ortam” güvencesi verdi. Daha sonra genel başkanlık yarışında çoklu adaydan mutluluk duyacağını dile getirip eksik imzası olanlara “tamamlama” sözünü kamuoyunun önünde açıkladı.. Başlangıçta her şey iyiydi hoştu da, sonradan Genel Merkez ve civarında bulunan bazı kraldan çok kralcıların hem kimyası hem de ezberi bozuldu. MHP’de dipten gelen değişim dalgasının tsunamiye dönüştüğünü görenler haklı olarak paniğe kapıldılar. MHP’nin Balgat’daki Genel Merkezinden pek öteye gidemeyenler kapılarını Ülkücü iradeye kapatıp koltuk keyfi sürenler evdeki hesabın çarşıya uymadığını ve de uyamayacağını anlayıp telaş içinde kendilerini sağa sola vurmaya başladılar.
Buraya kadar ne demek istediğimizi biraz da ayrıntılandıralım.
Kongre öncesinde MHP’de bazı il ve ilçe başkanlarının “Bahçeli’ye tam destek” açıklamaları...
Eski DYP İstanbul İl Başkanı ve Tansu Çiller’in baş danışmanı MHP İstanbul Milletvekili Celal Adan’ın şu açıklamasına dikkat edin:
 “MHP kurumsal olarak lideriyle bütünleşmiş durumadır”..
“Kurumsal” ın altını çizerek devam edelim.
Aynı yerel seçimlerin erkene alınmasında AKP ile yapılan işbirliğinde olduğu gibi Ülkücü camiada ve MHP tabanında yapılan yazılı(!) “Bahçeli’ye destek” açıklamalarına büyük tepki var. İl ve ilçe başkanlarına MHP Genel Merkez yönetimi namına, “Çık Genel Başkanı desteklediğini açıkla” baskısı yapıldığı ve direnenlerin “Yahu bir delegasyon ve teşkilatımla istişare yapayım” diyenlerin de yoğun tehditlere maruz kaldığı kulağımıza gelen sağlam haberler arasında.
Direnemeyenlere ne oluyor?
Ellerine tutuşturulan Genel Merkezde çoğaltılan “kopyala-yapıştır” metinleri okuyup, işi başlarından savıyorlar.
Nereden mi biliyorum!..
Üç-beş somut örnekle hemen dikkatlerinize arz edeceğim.
Cumali Durmuş;
MHP Teşkilat Başkan yardımcısı ve MYK üyesiydi. Teşkilattan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın tabana uyguladığı baskılara dayanamayıp tepki koydu. Ardından da basıp istifayı Genel Merkezdeki görevinden ayrıldı. Önümüzdeki günlerde değişime destek verdiğini açılayacak.
Uşak İl Başkanı Alpay Özgür;
Uşak’ın 7 delegesi var. Alpay Özgür, Genel Merkezden baskıyı yiyince delegasyona gitti açıklama yapacağını söyledi, kendisi dışında 6 delege, “Sen git kendi başına ne açıklaması yapıyorsan yap. Biz sana katılmıyoruz. Değişime destek vereceğiz” dediler.
Bursa İl Başkanı Hasan Toktaş;
Genel Merkezden gelen “kopyala-yapıştır” metni okudu. Bursa teşkilatı ve delegasyonu büyük tepki gösterdi; “Siz bizim adımıza nasıl açıklama yaparsınız. İrademize kimse ipotek koyamaz. 4 Kasım günü Ankara’ya kurultaya gider oyumuzu hür bir şekilde kullanırız” dediler.
Aydın İl Başkanı Fevzi Köse;
MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak’ın baskılarına dayanamayıp, “kopyala-yapıştır” açıklamasını yaptı. Aydın delegasyonu ayağa kalktı, “Biz de ayrı açıklama yapacağız” dediler.
Erzincan İl Başkanı İlhan Gülırmak;
İl kongresini Genel Merkez adayına karşı değişimin adayı olarak kazandı. Kendisi üst kurul delegesi olmasa da delegeler adına açıklama yapınca büyük tepki gördü.
Bu örnekleri çoğaltabilirim. Mersin, Gümüşhane... gibi.
“Kopyala-yapıştır” metinler ve onun üstüne oturtulan masa başı “Bahçeli’ye destek” fotoğrafları çok sırıtıyor.
Başta da söylemiştim Genel Başkan korumalarına hak vermemek de elde değil. Çünkü bu isimler de pek iyi biliyorlar ki; MHP’deki mutlak değişim gerçekleştiğinde işsiz kalacaklar. Başka bir iş de nereden bulsunlar?..
Genel tabloya şöyle bir bakıldığında MHP’de kurumsallaşmanın olmadığını pek çok çarpıcı örnekleri ile görebilirsiniz.
Ramazan ayı boyunca yaptığım yurt gezilerinde, MHP teşkilatında görev yapmış davaya gönül veren isimlerin, “Bizim Suriye, Irak başta olmak üzere dış politikada, ekonomide, terör olaylarında, yeni anayasa çalışmalarında ortak söylemimiz ne? Vatandaş bize gelip ‘Siz MHP’liler bu konuda ne diyorsunuz’ diye sorduklarında verecek cevap bulamıyoruz. Genel Merkeze sorduğumuzda ’siz karışmayın, konuşmayın, işinize bakın’ diye azar yiyoruz” şeklinde serzenişlerini dinlemiştim.
Bir siyasi partide kurumsallaşmanın en temel göstergelerinden biri, ortak politika, ortak slogan ve dil üretmekten geçer. “Kurumsal olarak lider ile bütünleşme” , kongre dönemlerinde  “kopyala-yapıştır” metinlerin zorla ve tehditle okutulmasıyla olmaz. Bir genel başkanın buna ihtiyacı da olmamalı. Büyük saygı duyduğum Devlet Bahçeli’nin de bunlara ihtiyacı olmadığını düşünenlerdenim.
Bu olsa olsa, “kopyala-yapıştır”ın kurumsallaşması olur. Buna hala “kurumsallaşma” diyorsanız; kestirmeden gidin. Teşkilat Başkanı, İl Başkanları adına tek bir açıklama yapsın. Olsun, bitsin.
Ayrıca, Kurultay süreçlerinde genel başkan adaylarına destek açıklamaları da doğaldır.
Ama Yılma Durak’ın, Ozan Arif’in ve Ümit Özdağ’ın doğallığıyla..

Yazarın Diğer Yazıları