Komando Ayvaz
Türk kamuoyu, Türk Milliyetçisi, Ülkücüleri 1960’ların ikinci yarısında “Komandolar” olarak tanıdı. Günümüzde milyonlarca Ülkücü var iken komando adı ile anılan iki yiğit vardı. Komando Mustafa ve Komando Ayvaz. Mustafa Ok’u 2002 yılında Karacaahmet Mezarlığı’na defnetmiştik. Ayvaz ağabeyi ise dün Kocatepe Camii’nde kılınan cenaze namazından sonra Karşıyaka Mezarlığı’nda uğurladık.
Ayvaz Gökdemir, Allah’ın her kuluna nasip olmayan, “İnandığı gibi yaşayıp, yaşadığı gibi ölen” nadide kullardan biriydi. Bir ömür mücadele verdiği arkadaşlarının arasında Türk Ocakları’nın Cumartesi günkü kongresinde verdi son nefesini. Son 5 - 6 yıldır sağlığı bozuktu ama söz konusu vatan olunca, Türk milleti olunca evinde yatamaz, koltuğunda oturamaz, ölüme meydan okur gibi toplantıları da kaçırmazdı.
Son aylarda yaprak dökümü gibi Milliyetçi Hareket’in kilometre taşlarını ecel alıp uçuruyor. Bu sütunlardan “Sadece cenazelerde bir araya gelebiliyoruz” diye sitem ve duygu yüklü yazıları kaleme almaktan doğrusu bıktım. Sağlığında kıymetinin bilinmediği dostların ardından onların cenaze namazlarında saf tutanlara olan öfkemi dillendirmeyeceğim bugün.
Memleketimizde müstemleke valilerinin ayaklarına kırmızı halı serilip de Türk’e küfretmenin serbest bırakıldığı günlerde gündüz fener ile kararlı yiğit devlet adamları ararken kaybettik Komando Ayvaz’ı. Oysa Ayvaz Gökdemir Avrupa Parlamentosu’ndan gelen üç kadının Türkiye’yi aşağılamasına tahammül edemeyerek “3 fahişenin lafıyla mı hareket edeceğiz” diye dayatılan teslimiyete isyan ederek müstemleke komiserlerine hadlerini bildirip yüreğimizi soğutmuştu.
Hiçbir dönem komplekse kapılmadı. 1980 darbesinde Ülkücü kadrolara cezaevlerine tıkıldığında Ayvaz ağabey geride kalanları toparlamak, hapishanelerdekilerin sesini duyurmak için gecesini gündüzüne katmıştı. Milliyetçi dergilerde sadece yazı yazmakla kalmaz, baskısından dağıtımına kadar her şeyiyle bıkıp usanmadan uğraşırdı.
Ayvaz Gökdemir kelimenin tam anlamıyla ülkücüydü. “Şu okullar olmasa Milli Eğitim’i ne iyi idare ederdim” zihniyetine karşı Ülkücü tavır koyup Türkiye’nin en önemli meselesi eğitimde çağ açılmıştı.
Tek parti diktası ile beraber “Kast” sisteminin hakim olduğu Milli Eğitim’de yaptığı ihtilal ile sınıf ve zümreyi ortadan kaldırıp Anadolu’muzun idealist köylü gençlerini eğitim enstitülerine alarak on binlerce öğretmen yetiştirdi. O 10 binlerce öğretmenin yüz binlerce öğrenciye ışık tutmasını sağladı. Öğretmen Okulları Genel müdürü iken Komando Ayvaz’ı iktidarlar ve muhalefetler hep hedefin ortasına koymuştu. Ama o Gaziantep’li Şahin Bey gibiydi. Hemşehrisi Karayılan’ın yiğitliğini sergiledi her dem. Onun bizzat özel yetenek sınavından geçirip eğitim enstitülerine kaydettiği gençlere otomatikman “Komando Ayvaz’ın öğretmenleri” yaftası yapıştırıldığı için çoğunluğu Ülkücü oldu o gençlerin. Kast sistemini yıktığı için genç Anadolu delikanlılarını hiç düşünmeden okullara müdür olarak atadı. Milli Eğitim’in Şube Müdürlükleri’ne, Daire Başkanlıkları’na, Genel Müdürlüğü’ne kadar yağız gençlerden oluşturduğu kadro karşısında kıyamet koparmaya kalkışanlar bir müddet sonra islah edilen okullar, elden geçirilen müfredata ses çıkaramaz oldu.
Bugün büyük şehirlerimizden en ücra Anadolu kasabasına kadar eğitim camiasında Türk Milliyetçisi ülkücü kadrolar var ise bu Komanda Ayvaz’ın kararlı, Ülkücü duruşundandır.
“Güzel insanlar iyi atlara bindiler ve gittiler” diyen düşünürümüzün yanında ahirete intikal ettiği halde eserleriyle, geride bıraktıklarıyla ölmeyenlerden bahsedenlerin vereceği en güzel örneklerden biri de Ayvaz Gökdemir’dir. Nur içinde yatsın.
Komanda Ayvaz’ı uğurladığımız Kocatepe Camii avlusunda siyah gözlükleri arkasına sığınan protokol de vardı. Etkili ve yetkili zatlara siyah takım elbiselerle korumalık yapan ya da eşlik eden gençleri görünce muhalefet damarım depreşti. Son yıllarda yetiştirilemeyen o gençlerimiz için Ayvaz Gökdemir isminin neyi çağrıştırdığını merak ettim. Büyük bir bölümünün eski bakan ve milletvekili tanımları dışında başka şey bilmediğinden eminim.
Ayvaz Gökdemir Ülkücüydü. Türk Milliyetçisi’ydi. Sorumluluk sahibi gerçek bir Türk aydınıydı. Eğitim şart sözünün ti’ye alındığı günümüzde gerçek anlamda milli olan eğitimin fedakâr ordusunun komutanıydı. Kısacası adam gibi adamdı Komando Ayvaz.
Birer birer eksildiğimiz şu günlerde Gökdemir’in eksikliğini her daim hissedeceğiz. Cenab-ı Allah’tan Ayvaz ağabeye rahmet, kederli ailesine ve Türk milletine başsağlığı diliyorum.
Not : Dünkü yazımda aykirihaber.net adresini yanlışlıkla com. olarak yazmışım. Düzeltiyor, aykirihaber.net’i yeniden tavsiye ediyorum.