KKTC’nin tanınma hakkını sulandırmayalım
Anavatan Türkiye AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış geçen hafta yaptığı açıklamada Kıbrıs için Tayvan modelini önerdi. Bağış Reuters haber ajansına verdiği demeçte Türkiye, Kıbrıs’ta yeniden birleşme görüşmelerine katkıda bulunmak için “Tayvan modeli” olarak adlandırdığı bir diplomatik düzenlemeyle limanları, havaalanları ve hava sahasını Kıbrıs Rum kesimine açmayı önerdi. AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış yaptığı açıklamada, basit bir düzenlemenin Doğu Akdeniz adasıyla ilgili görüşmelerde ilerleme kaydedilmesine katkıda bulunabileceğine inandığını söyledi ve “British Airways, Air France, KLM veya Lufthansa’ya ait bir uçak Ercan Havaalanı’na indiği anda Türkiye tüm havaalanlarını, limanlarını ve hava sahasını Kıbrıs Rum uçaklarına ve gemilerine açmaya hazır” dedi.
Bağış açıklamasında, “Al Italia veya Air France’a ait bir uçağın Ercan’a inmesi KKTC’yi tanıdıkları anlamına gelmeyecek. Bu Tayvan modelinde olduğu gibi ticari bir ilişki olacak” diye konuştu. Pekin tarafından Çin ile Tayvan arasında seçim yapmaya zorlanan pek çok ülke Çin ile diplomatik ilişkileri tercih ediyor ama Tayvan ile ticaret temelinde temaslarını sürdürüyor. Ada’da sürdürülen görüşmeler başarısız olursa Türkiye’nin bir B Planı olup olmadığı sorusuna cevaben Bağış, “Türkiye’nin bir B Planı, bir C Planı, bir D Planı ve hatta bir F Planı var. Ama şimdilik bunu kendimize saklayalım” dedi. Türkiye’nin AB müzakerelerinde yaşadığı bütün sorunlara ve Arap dünyasına yönelik son diplomatik açılımlara rağmen Ankara’nın Avrupa emellerine bağlı kalacağını belirten Bağış, “AB hâlen insanlık tarihindeki en büyük barış projesidir” diye konuştu.
Tayvan modeli, siyasi olarak tanımadan bir ülke ile ekonomik ilişkilerin yürütülmesi anlamına gelmektedir.Tayvan modelinin Kıbrıs’ta uygulanması fikri yeni değildir. 24 Nisan 2004 tarihinde gerçekleşen Annan Planı Referandumu’nun Güney Kıbrıs‘ta komünist AKEL Partisi‘nin tutumunu açıklamasından sonra Rumlar tarafından reddedileceğine inanan bazı ABD’li uzmanlar referanduma günler kala Tayvan modeline benzer şekilde Washington‘ın KKTC ile ilişki kurması için Türkiye’nin girişim başlatmasını önermişti.
Annan Planı Referandumu sonrasında uzlaşmaz Rum tarafının bu olumsuz tavrını sürdürmesi ve Kıbrıs sorununa çözüm bulunamaması halinde Tayvan modeli dahil birçok alternatif çıkış yolunun bulunduğu zamanın KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş tarafından ortaya konmuştu.
Tayvan modeli 10-15 yıl önce düşünülebilinirdi. Ancak bana göre şu an için doğru bir siyaset değildir. Rum tarafı masada sıkışmıştır ve uzlaşmazlığı tescillenmek üzeredir. Benim gönlümde yatan evelemeden gevelemeden KKTC’nin tanınmasını talep etmektir. Uluslararası tanınmayı Kıbrıs Türkü çoktan hak etmiştir. KKTC, Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin Kıbrıs Türkünden gaspettiği Kıbrıs Cumhuriyeti’nden daha meşrudur. Dolayısıyla hak ettiğimiz tanınma talebi yerine sadece ticari ilişki kurmaya razı olmamız söz konusu olmamalıdır. Anavatan Türkiye’nin ilk kez resmi olarak Tayvan modelini gündeme getirmesi bana göre doğru bir politika değildir. Muhakkak ki Tayvan modeli kullanılarak uluslararası ticari ilişkilerin geliştireceği ikili ilişkiler zamanla siyasi tanınmayı kolaylaştırabilir; KKTC ekonomisinin gelişmesi ile ülke kalkınır ve sonra tanınır. Doğrudur, ancak bunun garantisi yoktur. Buna en güzel örnek de model olarak gösterilen Tayvan’dır.
Rum tarafı ile anlaşacağız diye son
50 yılı müzakerelerle kaybettik. Bundan sonra da Tayvan- mayvan modelleri ile vakit kaybetmemeli, onurumuzla hak ettiğimiz tanınmayı direkt olarak ve hiç vakit kaybetmeden istemeliyiz. Tayvan modeli ile kafalar ve tanınma hakkımız sulandırılmamalıdır...