KKTC'deki bunalıma hemen çözüm bulunmalıdır
KKTC'de yeni bir hükümet bunalımı daha ortaya çıktı. Koalisyon hükümetinin "küçük" ortağı Ulusal Birlik Partisi (UBP) hükümetten çekilme kararı aldı ve kabinedeki bakanları önceki gün istifa ettiler. Cumhuriyetçi Türk Partisi-Birleşik Güçler (CTP-BG) kanadı adına hükümete başkanlık eden Başbakan Ömer Kalyoncu da istifa etti. CTP-BG Genel Başkanı Mehmet Ali Talat yeni hükümetin kurulmasına talip olduklarını bildirdi. UBP Genel Başkanı Özgürgün'ün ise DP ve bağımsız milletvekillerinden oluşacak yeni bir kabine kurma çalışmaları içerisinde olduğu bilinmektedir. Yeni hükümetin kurulması ile KKTC'deki sorunlar aşılacak mıdır? KKTC yıllardır girdiği kısır döngüden çıkacak mıdır? Ekonomik, sosyal, siyasal, ahlaki ve diğer acil çözüm bekleyen sorunlar ortadan kalkacak mıdır? Herkesin özlediği adil bir düzen sağlanacak mıdır? Maalesef mevcut siyasi yapı içerisinde bunlar mümkün değildir. Devletin ve ülkenin yeniden yapılanması şarttır. Sil baştan birçok düzenlemenin, reformun yapılması gereklidir. Yıllardır beklenen kamu reformu yapılmalı, mali yapının güçlendirilmesi için gerekli adımlar atılmalıdır. Devlet, memurunun, emeklisinin maaşını ödeyemez duruma düşürülmüştür. Bazı iş adamlarının devletten daha zengin oldukları, devlete borç para verdikleri düzen değişmelidir. Ülke halkını, yıkıma götüren tefecilik, kumarhanecilik ortadan kaldırılmalıdır. Sömürü düzeninin son bulması için cesur ve kararlı siyasete ve siyasetçilere ihtiyaç vardır.
***
KKTC'de uzunca bir süreden beri siyasi partilere ve siyasetçilere olan güven azalmıştır. Siyasetin ciddiye alınarak yapılmasının zamanı çoktan gelmiştir. Yasama görevi verilen KKTC Meclisi'nin gerekli yasaları çıkarmadığı, çıkarılan yasaların ise yetersiz olmaları nedeniyle kısa bir süre sonra tadil edilmeye ihtiyaç duyulduğu, yap-boza dayalı garip bir düzen vardır. Son dönemde faiz mağdurlarıyla ilgili çıkarılan yasa bilmem kaç kez tadil edilmesine rağmen halen istenilen gibi değildir. Yine yakın zamanda tadil edilen Ceza Yasası'nda birçok eksiklik vardır. Yasa yapma yeteneğinden yoksun insanların Meclis'e girmeleri muhakkak engellenmelidir. Hâlâ daha İngiliz devrinden kalma birçok yasayla yönetilmekte olduğumuz gerçeği karşısında artık silkinip işe koyulmanın tam zamanıdır. Partiler Yasası, Seçim ve Halk Oylaması Yasası ve Anayasal değişiklikler üzerinde, halkın ve sivil toplum örgütlerinin ve uzmanların görüşleri alınarak gerekli düzenlemeler yaşanmakta olan krize düşülmeden çoktan yapılmalıydı. Erken bir seçim dahil diğer muhtemel seçenekler de dikkate alınarak siyasete yeniden itibar kazandırılmalıdır. Doktor ağırlıklı Meclis'te; sabah kliniğimde hasta bakayım, önce işlerimi bitireyim, sonra da bir ara Meclis'e uğrayıp günümü geçireyim zihniyetiyle bu kutsal görevi ifa etmek doğru değildir.
***
Lefkoşa'daki Merkezi Hapishane ağzına kadar suçlu ve hükümlülerle doludur. Yeni suçlular için hapishanenin genişletilmesi çalışmaları çoktan başlatılmıştır. Nüfusumuza göre suç işleme oranında herhalde dünya sıralamasında en önlerdeyiz. KKTC adeta kanun tanımazların ve suç şebekelerinin rahatça istediklerini yapabildikleri ve ellerini kollarını sallayarak halkımızın arasında dolaştıkları çok garip ve tehlikeli bir ülke haline gelmiştir. Birçok suçun cezası kanunlarımızda belirtilmemiştir ya da suçun cezası hafiftir ve caydırıcı değildir.
***
KKTC'nin kalkınması, ekonomik olarak kendi ayakları üzerinde durabilmesi için Türkiye'nin yol göstericiliğine ve desteğine ihtiyaç vardır. Türkiye'nin KKTC'nin kalkındırılması çabalarına art niyetle bakanların, "Türkiye bizi sömürüyor" diye yaygara koparanların siyasetten temizlenmeleri gerekmektedir. Çarpık zihniyete sahip bu çevreler, tıpkı Rumlar gibi, Türkiye'ye karşı bayrak açmıştır. Rum'la iş birliğine yeşil ışık yakan bu çevreler Türkiye'den yıllardır gelen yardımlara dahi karşı çıkacak kadar hainlik ve nankörlük içerisindedir. Türkiye ve KKTC arasındaki ekonomik iş birliği protokolleri bugüne kadar doğru dürüst uygulanmamıştır. KKTC'deki siyasilerin beceriksizliğine, T.C. Yardım Heyeti'nin de yanlış kararları ve uygulamaları eklenince mevcut tablo ortaya çıkmıştır.
***
KKTC'nin ehil ellere teslim edilmesi için seferberlik başlatılmalıdır. Mevcut siyasilerin içerisindeki çok değerli ancak suskun olanlar artık ellerini masaya vurabilmeli ve uçuruma doğru giden KKTC kurtarılmalıdır. Bu gerçekleşemezse Kıbrıs Türkü 2004'te yaptığı gibi kurtuluşu Rum'da bulacak ve önüne konacak herhangi bir şer anlaşmasına onay verecektir. Bir asrı aşan Türklük ve Müslümanlık mücadelemiz adına sorumluluk taşıyan herkesi göreve davet ediyorum.