Bundan aşağı yukarı 4-5 yıl önce, KKTC’deki bir proje ile ilgili gerekli finansmanı bulmak için o zamanki Oyak Bank’ın kapısını çalmıştık. Banka yetkilileriyle İstanbul’da Maslak’ta bulunan merkezlerinde görüşme yaptık. Merkezin yönetim katına geldiğimizde kapıların üzerindeki isimler dikkatimi çekmişti. Malazgirt Salonu, Dumlupınar Salonu, Preveze Salonu, Çanakkale Salonu; kısaca tarihimizde gurur duyduğumuz destanlaşmış zaferler salonlara isim olmuştu. Memnuniyetimi toplantıdan önceki sohbette bankanın yöneticileriyle paylaştım. Keşke bir salona da Kıbrıs Salonu ismini verseydiniz orada da bir zafer söz konusu dediğimde, böyle bir şeyi düşündüklerini ancak fazla salon kalmadığı için bunun gerçekleşemediğini benim gönlümü de alarak belirttiler.
Neyse biz projemizi anlattık, talebimizi ortaya koyduk. Projenin her yönüyle muhteşem olduğunu belirttiler ve bu projeye banka olarak hemen finansman sağlayabileceklerini belirttiler. Proje karlı ve KKTC ekonomisine fayda sağlamayı hedeflemekteydi. Finansman sağlanabilmesi için teminat gerektiğini, bu sağlanırsa kredinin hemen verileceğini belirttiler. Biz de yanımızda getirdiğimiz bir deste gayrimenkul tapusunu kendilerine verdik. Banka yetkilileri tapuları incelerken yüzlerinin değiştiğini fark ettim. Biz KKTC tapularına kredi veremeyiz dediler. Nasıl yani dedim. KKTC topraklarının sorunlu olduğunu, Rum tarafı ile daha bu konuda uzlaşma sağlanamadığını, Kıbrıs sorunu çözülmeden ellerinin kollarının bağlı olduğunu belirttiler. Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının kurduğu Anavatanımız Türkiye’deki banka KKTC tapularını kabul etmemişti. İnanılır gibi değildi. Belki de tapularımız kabul görmediği için destan yarattığımız Kıbrıs zaferini anımsatacak bir salon da bulunamamıştı!
KKTC’ye geldiğimde konuyu rahmetli Cumhurbaşkanı Denktaş ile paylaştım. Sadece Oyak Bank’ın değil tüm Türk bankalarının KKTC tapularını kredi karşılığı teminat olarak kabul etmediklerini anlattı.
Durum hala daha aynıdır. Türk bankaları KKTC tapularını tanımamaktadır. Ancak KKTC’deki şubeleri vasıtasıyla mevduat toplamakta, karlarına kar eklemektedirler. Ekonomiye katkıları sınırlıdır. Devlet dairesinde çalışan memurların maaşları karşılığında kredi vermek dışında finansman sağladıklarını ben duymadım, bilmiyorum.
Geçtiğimiz günlerde KKTC Maliye Bakanı Ersin Tatar T.C. Ziraat Bankası yetkililerini kabul ederek ülkedeki bankacılık faaliyetleri ve ülke ekonomisine yönelik çalışmalar hakkında yetkililerle sohbet etti. Tatar bu toplantıda, “KKTC’de tapuda ayırım kalkmalıdır. Eşdeğer mal veya Türk malı diye nitelendirme artık olmamalıdır. Tüm mallar KKTC’nin tapusundadır” diyerek bu önemli soruna parmak basmıştır.
Mutlu Barış Harekatının üzerinden 38 yıl geçmiştir ve maalesef hala daha bazı yapısal sorunların üzerinden gelinememektedir. Eksik yasalar çıkarılamamakta gerekli düzenlemeler yapılamamaktadır. Ülke ekonomisinin önündeki birçok sorunun hemen çözülmesi için yeni yasama yılında KKTC Meclisi gerekli yasaları yapmalı, Anavatan Türkiye yetkilileri de üzerlerine düşen katkıları koymalıdır. KKTC tapularının Anavatan bankaları tarafından kabul edilmemesi inanılır gibi değildir.
