Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit YUSUF
Hüseyin Macit YUSUF

KKTC için diplomatik seferberlik şart oldu

Rum tarafında yayınlanan Alithia ve diğer gazeteler, Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu II. Hrisostomos'un önceki gün eski Rum Eğitim Bakanlarından Akis Kleanthus'u anma töreni sonrasında yaptığı konuşmada, "Kıbrıs sorununun çözüleceğine hiçbir zaman inanmadığını" söylediğini yazdılar.

Habere göre Hrisostomos, "Türklerin her şeyi istediğini, bu yüzden çözüme ulaşılabileceğine hiçbir zaman inanmadığını" söyledi.

Hrisostomos, Kıbrıslı Rumların "Kıbrıs Cumhuriyeti'nin dağılmasını değil, çözüm istediklerini" iddia ederek "Türkiye'nin Kıbrıs Cumhuriyeti'nin dağılmasını istediğini, Türkiye'ye bu iyiliği yapmayacaklarını" belirtti.

***

Türk düşmanı papaz Hrisostomos, "ya dediklerimizi kabullenirsiniz ya da anlaşma olmaz" demeye getirmektedir. Papaza göre Kıbrıs Türkü, devletimiz KKTC'yi ortadan kaldıracak ve 1963'ten beri bir Rum Cumhuriyeti'ne dönüştürülmüş bulunan sözde Kıbrıs Cumhuriyeti'ne ikinci sınıf vatandaş olarak yamalanmayı kabul edecektir. Türkiye'nin garantörlüğünden vazgeçilecek, Türkiye'den KKTC'ye gelip yerleşen kardeşlerimiz geri dönecek, kendilerinin olduğu iddiasında bulundukları topraklar Rumlara iade edilecek... Papaz II. Hrisostomos zaman zaman böyle saçmalıklarla ortaya çıkmakta ve gerçekleşmesi mümkün olmayan öneri ve fikirlerini sıralamaktadır. Rum tarafı adil ve sürdürülebilir bir anlaşma peşinde değildir. Papazla hemfikir olduğum ve aynı görüşü paylaştığım tek husus, benim de anlaşma olmayacağına kesinlikle inancımdır. Aklı yerinde ve yakın tarihi iyi etüt etmiş herkes, Rum tarafının malum değişmez ve uzlaşmaz tutumu nedeniyle anlaşma olmayacağını kavrayabilecek, görebilecektir. 50 yılı aşmış görüşme ve müzakere sürecinde bu nedenle anlaşma sağlanmamıştır. Rum tarafı adayı bir Yunan adası olarak görmektedir. Megali İdea'dan ve Enosis'ten vazgeçilmemiştir ve vazgeçilmeyecektir.

Her zaman yazdığımız üzere sürdürülmekte olan müzakerelerden sonuç alınması mümkün değildir. KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın çözüme olan inancı ve katkıları nihai çözüme ulaşılmasına yeterli değildir. Göreve geldiği ilk günlerde söylediği gibi çözüm için "tangoya" yani ikinci partnerin de inancına ve katkısına ihtiyaç vardır. Hatta daha sonra vurguladığı üzere iki halkın tüm katmanlarının katılımı şarttır ve 'sirtakiye' ihtiyaç vardır. Maalesef Cumhurbaşkanı Akıncı'nın çözüme yönelik tüm olumlu ve yapıcı çabaları başarılı olmaya yeterli değildir.

Kıbrıs adası üzerindeki ortak çıkarlar dahi Rum'un uzlaşma yolunu seçmesini sağlayamamıştır. Bu durumda ne yapmak lazımdır? Sonsuza kadar beklenemeyeceğine göre, Türk tarafı olarak gerekli adımları atmalıyız.

***

KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, Alman Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier ile yapacağı görüşme için Almanya'nın başkenti Berlin'e gitti. Akıncı, Federal Parlamento ve Avrupa Birliği Komisyonu ve Friedrich Ebert Vakfı'nda konuşma yapacaktır.

Akıncı, Berlin temaslarının ardından İstanbul'da da İslam Örgütü Zirvesi'ne katılacaktır.

Akıncı'nın yakın zamanda Londra'da da bir takım temaslarda bulunacağı bildirilmektedir.

Cumhurbaşkanı Akıncı KKTC'den ayrılmazdan önce yaptığı açıklamada, temasları çerçevesinde Kıbrıs Türk halkının barışçı kimliğini bir kez daha anlatma, Kıbrıs'ta çözüm kararlılığını barışçı bir geleceğe uzanma kararlılığını yeniden teyit etme fırsatı bulacaklarını vurguladı. Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesinin devam ettiğini ve bunu sağlamak için herkesin üzerine düşeni yapmasının kaçınılmazlığının da altını çizileceğini vurgulayan Akıncı Kıbrıs Türk halkının 12 yıl önce referandumda gösterdiği kararlılığı bundan böyle de göstermek arzusunda ve niyetinde olduğunu, ancak bu iradenin karşılıksız kalmaması gerektiğini de belirtmiştir.

Bu kritik süreçte diplomatik temasların artırılması gerekmektedir. Sadece Cumhurbaşkanı Akıncı'nın değil tüm yetkili makamların bu seferberlik çerçevesinde uluslararası temasları artırmasında fayda vardır.

Yurt dışındaki temsilciliklerimizde görev yapan diplomatlarımız yanında, tezlerimizi iyi bilen diğer diplomatlarımızın vakit kaybetmeden dış temaslara başlamaları için gerekli girişimler başlatılmalıdır.

Gelinen aşamada yapılması gereken yarım asırdan fazladır süren müzakere maskaralığına son vermek ve kendi devletimize sahip çıkmaktır. Yakın zamanda KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı'nın da vurguladığı üzere tanınmasa da KKTC vardır. Enerjimizi muhakkak KKTC'nin tanınması yönünde harcamalı, Rum ile boşuna vakit kaybetmemeliyiz. Rum tarafı ve emperyalist Batı, ada gerçeklerine göre bir çözümü eninde sonunda kabullenecektir. Yeter ki biz gerekeni doğru yapalım.

Yazarın Diğer Yazıları