KKTC Cumhuriyet Meclisi'ni göreve davet ediyorum...
EOKA’cı faşist, aynı zamanda sözde komünist-barış meleği Hristo-fiyasko milli ve kutsal değerlerimize fütursuzca ve küstahça saldırmaya devam ediyor. Hristo-fiyasko Rum tarafının sürdürülmekte olan müzakere sürecini kökünden etkileyecek uzlaşmaz ve saldırgan tutumunu bir kez daha ortaya koymuştur. Hristo-fiyasko geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada Beşparmak dağlarında bulunan KKTC Bayrağını hedef alarak “Tam karşımızda; bu hilkat garibesi bayrak duruyor. Bayrağın Beşparmaklar’dan yok olması, vatanın ve halkının yeniden birleşmesi için elimden geleni yapıyorum” diyerek en kutsal değerimiz şanlı bayrağımıza saldırıda bulunmuştur. Türk düşmanı ve çözümsüzlük yanlısı Hristo-fiyasko bayrağımıza saldırırken aslında devletimiz KKTC’yi hedef almaktadır. Hristo-fiyasko KKTC’nin varlığına tahammül edememektedir. KKTC’nin varlığı, adanın Yunan olmasının önündeki en büyük engeldir. Hristo-fiyasko ve Rum tarafı KKTC’yi yıkma hayaliyle ciddi şekilde kafayı yemiştir; bana göre delirmiştir. Hristo-fiyasko tarihte örneğine az rastlanır bir küstahlık içerisinde, daha önceki saldırılarından payına düşen gerekli cevabı ve tepkiyi almamış olmasından da cesaretlenerek, milli değerlerimize, Anavatan Türkiye’ye ve biz Kıbrıs Türklerine saldırmakta ve hakaret etmekte sakınca görmemektedir.
Bir kez daha tekrarlamakta ve çağrıda bulunmakta fayda görmekteyim: Hristo-fiyasko ve Rum tarafı adada anlaşma ile sonuçlanacak bir çözüme tamamen karşıdır. Bizden zorla gaspettikleri ortaklık haklarımızı vermek istememektedir. Adanın tek meşru devleti olma safsatasının arkasına gizlenerek, oldu bittilerle, Türkleri adadan tamamen atmanın ve adayı tamamen Yunan yapmanın planlarını yapmaktadırlar. Megali İdea ülküsü ve Enosis temel hedef olmaya devam etmektedir. Hristo-fiyasko eline geçirdiği her fırsatta katil EOKA’cılara arka çıkmakta ve eli kanlı Makarios’un hedefine emin adımlarla ilerlediklerini tekrarlamaktadır.
Hristo-fiyasko geçtiğimiz hafta yaptığı başka bir açıklamada “Federasyon çözümünün zor bir çözüm olduğunu ve Kıbrıs’ın doğal koşullarına uygun olmadığını” ancak “bu çözüm yolunda ilerlemek zorunda kaldığını” belirtmiştir. Bu açıklamadan da anlaşılacağı üzere Rum tarafı sürdürülen müzakerelerden sonuç alınamayacağını bile bile masadadır. Çözüme inanmamaktadır.
Çözüme inanmayan ve bizi asimile edip yok etmekten başka bir şey düşünmeyen Ruma hadleri bildirilmelidir. Hemen yapılması gereken müzakerelerden çekildiğimizi açıklamaktır. Bu kafadaki Rumla müzakere edecek, üzerinde mutabık kalınacak bir anlaşmanın mümkün olmadığını bütün dünyaya duyurmalıyız.
KKTC Cumhuriyet Meclisi’ni göreve davet ediyorum. UBP hükümeti biran önce Meclisi olağanüstü toplantıya çağırmalı ve müzakerelerden Türk tarafının çekildiğini açıklamalıdır. Başka yol yoktur. Zaten KKTC Başbakanı Sayın Derviş Eroğlu KKTC Cumhurbaşkanı Talat’ın görüşmelerde ‘abesle iştigal’ettiğini açıklamamış mıdır? Sayın Eroğlu lafının arkasında durmalı ve gereğini yapmalıdır. Emperyalist Batı’yı memnun etmek adına müzakerelere devam etmenin faydasının olmadığı artık anlaşılmalıdır. Zaman KKTC’nin tanınması için harcanmalıdır.