Kin size, nefret size, hak bize yakışır...
Sahte-üretilmiş deliller ile cezalar verilmesinin önemi yoksa amaçlarınız için her şey mübahsa, siz nasıl
hukukun üstünlüğü ve demokrasiden bahsedebilirsiniz? Her yolun mübah olduğu düzen hukuk devleti değildir. Eşkıya düzenidir.
Balyoz yargılamasının Silivri ayağında 16 yıl hapis cezasına çarptırılan Emekli Albay Emin Küçükkılıç “sadece biz değil kamu vicdanı yaralandı” diye başlıyor mektubuna. Yargılamanın “kindar” neslin ne demek olduğunu daha iyi anlamalarını sağladığını söylüyor:
“Bilin ki sadece tamamen masum 330 kişiyi, eşleri, çocuklarıyla birlikte cezalandırmadınız. Sadece işlerini, eşlerini, çocuklarını, umutlarını ellerinden almadınız. Çağdaş kafaya sahip herkese gözdağı vermek istiyorsunuz. Herkesi sindirmek ve ülkeyi ortaçağa götürmek istiyorsunuz. Kin size, nefret size, hak bize yakışır...”
Karar sonrası sıkça yazılıp çizilen “Artık darbeler zor!”, “Askeri vesayet çözülme yolunda” (vesayet hala bitmemiş intikamlar sürecek) “Demokrasi rayına oturmaya başladı”, “Demokrasinin zaferi”, “Demokrasi bayramı, yaşasın demokrasi” ifadelerine de itirazı var emekli albayın:
“Bunların Balyoz Davası ile ilgisi yok. Varmış gösterilerek masum insanlara yapılan hukuksuzluklar örtülmeye çalışılıyor. Davada belli suçlamaların yapıldığı bir iddianame var. Sanıkların suçlanması için belli delillerin olması, yargı sürecinde bu delillerin tartışılması beklenirdi. Bu davadaki deliller saygın bilirkişilerce belirlenmiş sahte dijital verilerdir. Mahkeme bunları görmezden gelmiş, kendi de bilirkişi talep etmemiştir. Kritik tanıklar dinlenmemiştir. Usule uygun yapılmayan yargılamayı gözlerden kaçırmaya çalışmak, hukuka inanmamaktır. Sahte-üretilmiş deliller ile cezalar verilmesinin önemi yoksa amaçlarınız için her şey mübahsa, siz nasıl hukukun üstünlüğü ve demokrasiden bahsedebilirsiniz? Her yolun mubah olduğu düzen hukuk devleti değildir. Eşkıya düzenidir. Çetelerin hakim olduğu düzendir. Ortada sahte üretilmiş deliller var iken kimlerin ürettiğini neden merak etmiyorsunuz? Neden gizlemeye çalışıyorsunuz? Siz suç işliyorsunuz.
Yargı adam etmek
değil adalet içindir
Adil olmayan bir yargılama sonucu, “artık darbelerin olmaması, demokrasinin rayına oturmaya başlaması” birilerinin hukuk yoluyla adam edilmeye çalışılması demektir. Bu yargının kapsamı dışındadır. Yargı “adam etmek” için değil, “adalet” içindir. Yargının “adam etmek” için kullanılması, yargının millet adına değil de güçlü olanlar adına karar vermesidir. Bağımsız yargı yerine, güçlülerin yargısı olmasıdır... Demokrasi sizin ağzınıza yakışmaz, siz onu bir araç olarak kullanansınız. Siz aslında kendini kamufle etmeye çalışan bir sivil darbecisiniz.”
Askerin “darbe geleneği” vardır deyip bütün askerlerin darbeci ilan etmenin mantık dışı olduğunu savunan Küçükkılıç, “Öyleyse “belediyelerde yolsuzluklar yaygındır” deyip ne kadar karşı görüşten eski-yeni belediye başkanı varsa onları da cezalandırın. “Artık milletin hakkını yeme, hukuka aykırı hareket etme devri kapanmıştır” deyin. Bu hukukla, vicdanla izah edilebilir mi? Sizde hiç utanma yok mu?” diye soruyor.
“Mahkemelerdeki hukuksuzluklar, adaletsizlikler ülkemizde ilk değildir. Hep süregelmektedir” denilerek “öç alma” düşüncesinin ele verildiğini ileri süren Küçükkılıç’ın mektubu devam ediyor:
“Sahte belgelerle ve her türlü hukuk ihlalini yaparak masum insanları ağır cezalara çarptırmak, bunu “demokrasi ve sivil iradenin zaferi” olarak göstermek insanlık suçudur. Geçmişte yapılmış yanlışlar, bugünkü yanlışlara gerekçe olamaz. Geçmişteki hukuksuzluklar, yeni hukuksuzluklar ile giderilemez. Bunları yapanlar kötü niyetli ve intikam hırsıyla hareket eden kişiler oldukları açıktır. Sadece mağdur ettikleri sanıklara değil, kandırdıkları Türk Milletine de hesap vereceklerdir.”
+++
Şehit edilen Mehmetçiğe ağlıyorsanız provokatörsünüz, kandan besleniyorsunuz...
Ölen teröriste ağlamıyorsanız insan değilsiniz!
İşte “AKP devleti”nin geldiği nokta!
Açılımcı “cesur siyasetçi”den sonra “cesur bürokrat” da bulundu galiba!