Cumhuriyet Halk Partisi 47 yıl sonra birinci parti olmayı başardı.

Başarının iki kilit ismi ise Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’ydu.

Özellikle İmamoğlu, CHP Kurultayı’nda “değişim” için büyük çaba sarf etti.

Sırf koltuk sevdası yüzünden kazanılabilecek bir seçimi altın tepside AKP’ye sunan Kılıçdaroğlu, CHP genel başkanlığından da oldu!

Onun yerine genel başkan olan Özgür Özel ise koltuğa oturduğundan beri, öyle yanlış hamleler yapıyor ki, CHP tabanını da partiden uzaklaştırıyor!

Genel başkan seçilen Özgür Özel, Türk düşmanı, Kürdistan’a özgürlük naraları atan Pervin Chakar’ın gitti elini öptü!

Cumhuriyete isyan eden Şeyh Said’e “Hain” diyemedi!

Apo’nun heykelini dikeceğiz diyen Selahattin Demirtaş’a selam gönderdi!

Kürt seçmene göz kırpıyorlardı!

Türkiye Cumhuriyeti’ne isyan eden ve İngiltere’ye yazdığı mektupla İngiliz’den medet uman Seyit Rıza’yı ananlar, Arap seviciler Belediye başkan adayı yapılıyor!

10 Aralıkçılar halen partide hakim!

Özgür Özel bunu değişim için yapıyor!

Partinin yerel seçimde yakaladığı “başarıyı” bu değişime borçlu olduklarını belirten bir grup var!

Hiç akıllarına gelmiyor, AKP seçmeninin ekonomik koşullar nedeniyle AKP’nin kulağını çekebileceği ihtimali!

Özgür Özel kendi kafasında bir yandan AKP seçmenini kendi saflarına çekmeye çalışırken diğer taraftan İmamoğlu-Erdoğan karşılaşmasının da önüne geçmek istiyor!

Partide kendinden önce ismi anılan İmamoğlu’nu bu şekilde geri plana atabileceğini düşünüyor!

Erdoğan da bu fırsatı kaçırmıyor tabii ki, direkt Özel’i muhatap alıyor kendine!

Aslında hem Özel’in hem Erdoğan’ın işine gelen bir durum bu!

Özel partisinde koltuğunu sağlamlaştırırken Erdoğan da en güçlü rakibine karşı en güçsüzünü karşısına alıyor!

Herkese karanfil dağıtarak iktidara gelebileceğini hesap eden Özel, CHP tabanının partiden uzaklaştığının farkında mı?

Bence değil.

Atatürkçülerin, cumhuriyetçilerin partiden uzaklaştığının farkında değil!

"Arapça tabelalara dokunmayın halk incinir” diyen Özel, kendi parti tabanının incinmesini ise umursamıyor!

Kemal Kılıçdaroğlu, “aday olma” çağrılarımıza rağmen adaylığını açıkladığında “Hüngür hüngür” ağlayan Özel, “Kılıçdaroğlu aday olmamalıydı” da dedi!

En son ise, Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elini sıkmamasıyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

"Ülkenin Cumhurbaşkanı ile bayramlaşmıyor, Anıtkabir'de bile el sıkışmıyor, camide bile göz göze gelmiyordu. Ben bu tabloyu şahsen doğru bulmam. O yüzden ilk adımı ben attım”

Parti içinden 50 vekilin de kendisini desteklediği iddia edilen ve İlk CHP kurultayında aday olacağı konuşulan Kılıçdaroğlu ise bu sözlere şöyle cevap verdi:

"Ben onun elini sıkmıyorum ve sıkmayacağım. Siz susmayın diye konuşabilin diye onun elini sıkmıyorum. Halkıma 'sürtük, çapulcu' dediği için onun elini sıkmıyorum. Partime ve kendinden olmayan seçmene 'terörist' dediği için elini sıkmıyorum. Vatandaşlığımızı üç paraya sattığı için, milletin parasına el uzattığı için el sıkmıyorum. Gezi'de hayatını kaybedenler, Ali İsmail Korkmaz ve Berkin Elvan için elini sıkmıyorum ve yüzüne bakmıyorum. Beni tehdit ettiği için değil, bana hakaret ettiği için değil, linçlere, suikastlara uğradığım için değil; gazeteciler, öğrenciler, akademisyenlerin hakkını aramak için onun elini sıkmadım ve sıkmayacağım."
Ayrıca Kılıçdaroğlu, bir toplantıda vatandaşın “Kemal bey sizi tekrar görecek miyiz?” sorusuna “Tabi göreceksiniz” cevabını verdi!
Kılıçdaroğlu geri döneceğini sinyalini vermiş oldu böylece!

Zaten sürekli yeni parti kuracağı öne sürülüyor, yeniden kurulan SHP'nin arkasındaki asıl isim olduğu iddia ediliyor!

Yani siyaseten aktif tutulmaya çalışılıyor Kılıçdaroğlu!

Yerel seçim galibiyetini kendi başarısı sayan Özgür Özel'in AKP tabanına yanaşması sonucu CHP'den kopan seçmenlere yönelecek Kılıçdaroğlu!

Yine muhalefet bölünecek, yine Erdoğan ve AKP kazanacak tıpkı 1994 seçimlerindeki gibi!