Kıbrıs’ın az bilinenleri-Antidemokrasizm ve Devrimci Hukuk
Selahattin Babüroğlu, Türkiye Cumhuriyetiyle yaşıt bir eski devlet-siyaset adamı ve ardında leke ve gölge bırakmamış pırlanta bir bürokrat.
Babüroğlu, doksanında bile okuyup, yazan, yazdıklarını kitap haline getiren bir örnek istencin de sahibi olan bir örnek kişi.
Bu değerli büyüğümün Ocak 2013’te yayımlanmış son kitabı da imzalı olarak geldi. Kitabın adı “Kıbrıs Hakkında Az Bilinenler” (Kendi Yayını).
Tanıklıklarını,anlatılanları, anlattırdıklarını, araştırmalarını derlemiş toparlamış Sayın Babüroğlu, ortaya derli toplu ve de önemli bir kaynak eser çıkmış.
Kıbrıs Harekâtının askeri mucizelerini, siyasal ve emperyalist acuzelerini, destansı dizelerini, perde arkası ilişkilerini, perde önü çelişkileri öğrenmek mümkündür bu kitaptan.
Yalnız Kıbrıs’ta yok, yer yer başka ilginç anılar da tarihe not olarak düşülüyor, sözgelimi İsmet Paşa’nın Barzani hakkında ettiği sözler, günümüze nasıl da denk düşüyor: “Barzani işi azıttı; neredeyse Malatyalıyım diyecek ve benim üzerimde hak iddia edecek.”
Bilge Dadaş Babüroğlu’na selam ve saygılar...
Söz edeceğim ikinci kitap Prof. Dr. Çetin Yetkin’in “Antidemokrasizm”i (Gürer Yayınları).
Demokrasi kutsanıyor günümüzde, son duraklığı ve yetkinliği abartılıyor, tartışılmıyor, tartıştırılmıyor, hatta eleştirilmiyor da.
Çetin Yetkin, isyan ediyor bu duruma, “antidemokrat” suçlaması ve yaftalamasına meydan okurcasına; eski savcılığı ve eski gazeteciliğini de devreye sokarak sorguluyor, yargılıyor bu dokunulmaz demokrasi tabusunu. Bunu, en kısa tümcelerle en derinlikli mesajları vererek, bilgileri belleklere kolaylıkla girecek kıvama sokarak yapıyor.
Siyasetçilere, siyaset bilimcilere, aydınım diyenlere, gazetecilere, demokrasinin de’sini de, me’sini de bilmek isteyen herkese tavsiye olunur.
Ben çok yararlandım.
Ve “Çağdaşlaşmanın Tek Yolu Devrimci Hukuk”... Vural Savaş’ın Bilgi Yayınlarından çıkan son kitabı...
Bölücü, dinci ve gayritürk haşaratın son yıllarda sürü halinde saldırdığı bir büyük hukuk adamımız vardır, adı: Mahmut Esat Bozkurt. Mahmut Esat Bozkurt’un hukukçuluğuna katıksız Türkçülüğüne ve ödünsüz devrimciliğine saldırmaktadırlar bunlar.
Türkçü, devrimci özelliklerini yeri geldiğinde pek mahirane bir biçimde sentezleyip sinerjiye sokmuş bir kişidir Bozkurt, bu yanı, imrenilecek düzeydedir, yücedir. Vural Savaş, Mahmut Esat Bey’in bu aydınlık sentez ve sinerjisinin iki bileşenini, “devrimci hukuku” ele alıyor bu kitabında. “Nedir, neden gereklidir” sorularına doyurucu yanıtlar veriyor. Sonra bugüne geliyor, güncelliyor devrimci hukuku, geçerliliğinin sürekliliğini kanıtlıyor.
Vural Savaş Bey’in bu özel çalışmasından, kısa bir seçme yapabileceğim, azımı çoğa tutsun/tutun. Bu seçmeyle son vereceğim satırlarıma. Devrimci hukukun baş düşmanı olan “Siyasal İslam” hakkında bilgeler, bilginler ve düşün adamlarının sözlerini aktaracağım:
Samir Amin “Siyasal İslam emperyalizmin karşıtı değil, hizmetçisidir”, İranlı Khazzi “Dinî bir rejime sosyalizm, kapitalizm ya da liberalizmle karşı koyamazsınız” diyor. Ve Ziya Gökalp “Müslüman kavimlerde ulusal bilinci güçlendirmekten başka çare yoktur” diyerek söze yekûn vuruyor.