Kıbrıs ve petrolün güvenliği
KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun İstanbul’da çeşitli söylevlerde bulunması Kıbrıs’ı ister istemez gündeme getiriyor. Üstelik, Ortadoğu’daki yangının kıyısında kalan adaya, daha da stratejik ağırlık yükleniyor.
Son yıllarda, deniz taşımacılığı ve petrol bulunma ihtimalinin artması Kıbrıs’a yeni bir pencere açtırıyor. Kerkük-Yumurtalık hattıyla akan 60 bin varil petrole Bakü’den yola çıkan 50 bin varil de eklenince günde 110 bin varil petrolün güvenli bir şekilde dağıtım işlemi ortaya çıkıyor.
Ceyhan’dan dünyanın dört bucağına, büyük çoğunluğu deniz yolu ile dağıtılmakta olan petrol hatta gazın öncelikle Kıbrıs’ın kuzeyinden geçen tankerlerin güvenliği, adanın önemini adeta
kanıtlıyor.
Rum, hep aynı Rum
Oysa Kıbrıs’ta sürdürülen siyasi görüşmeler adanın gün geçtikçe ve adım adım yitirildiğinin ağırlığını hissettiriyor. Rumların hiçbir şekilde adada, Türk tarafını istemediklerini hele ayrı bir hükümranlıktan bahsedilmesinden bile “tedirgin” oldukları nedense bir türlü fark edilmiyor. Rumlar, yıllardan beri aynı görüşü, aynı tavrı ve aynı planı, çeşitli kılıflar altında savunuyor. En büyük hedefleri ise, anlaşmalara dayalı haklarını kullanarak, Türk halkını soykırımdan koruyan Türk Ordusu’nun adadan ayrılmasını sağlama olduğu da biliniyor. Buna rağmen, zaman zaman Ankara bile Rumların provakasyonlarını yutuyor. Ne yazık ki, uluslararası güçlerin de daima desteğini arkalarında bulan Rumlar, işi santim santim
götürüyor.
KKTC dimdik ayakta
Oysa, her türlü engellemeye rağmen KKTC yıllardan beri dimdik ayakta
duruyor.
Özellikle, turizm ve eğitim sahalarında, Güney Kıbrıs’ı fersah fersah geçen KKTC’nin potansiyeli sanıldığından da, daha parlak hesap ediliyor.
Kuzey Kıbrıs, bir turizm merkezi olma yolunda cesur ve parlak adımlar atıyor.
Girne, Gazi Magosa ve Lefkoşa’da bulunan otellerin yanı sıra, adaya
5 yıldızlı 10 otel daha, alışveriş merkezi, yat limanları, arıtma tesisleri inşa ediliyor.
Böylece Kuzey Kıbrıs’ın Ortadoğu’nun bir kültür, dinlenme, eğlenme ve alışveriş merkezi olma vasfını da elde edeceği
belirtiyor.
Gözler Eroğlu’nda
Kısacası, Kıbrıs’ın güvenliği daha doğrusu KKTC’nin bağımsızlığı Türkiye’yi sanıldığından da daha fazla ilgilendiriyor.
Türkiye’deki iktidar ile zaman zaman sürtüşmeye giren KKTC yönetiminin
işi gerçekten zor görünüyor. Her şeyden önce, Ankara’nın zaman zaman giriştiği baskının hafiflemesi ve KKTC hükümetinin de bazı dayatmalardan vazgeçmesi bekleniyor. En önemlisi ise, Kıbrıs sorununun her iki tarafta da, iç politikaya alet edilmemesi icap
ediyor.
Bugün, Beykent Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından
düzenlenen “Kıbrıs’taki Gelişmeler ve Beklentiler” konulu konferansta konuşacak olan Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun ziyaretini, bu görüşler ışığında değerlendirmek öncelikle medyaya düşüyor.
Gerçekten de “Sarıkamış bir destandır”
Sarıkamış Harekat’ı ile ilgili “mütevazi” yazımızın alaka görmesi, gerçekten de bu meslek yaşında bile bana “coşku” veriyor.
Özellikle, Sarıkamış Harekatı ile ilgili çalışmaları ve yazdığı kitaplarla gönülleri fetheden, dolayısıyla nazarları bu destana yeniden çevirten Prof. Dr. Bingür Sönmez’in ilgisi, benliğimizde bambaşka bir yer ediyor.
Her şeyden önce, Prof. Dr. Bingür Sönmez’in Sarıkamış ve Enver Paşa ile ilgili yorumları ve göndermek nezaketinde bulunduğu değerli kitaplardan kısa da olsa bahsetmem
gerekiyor.
Askerlerin annelerine ithaf...
Reyhan Yıldız ile birlikte kaleme alınan “Ateşe Dönen Dünya: Sarıkamış” eseri insanı enginlere ve çarpıcı gerçeklere götürüyor. “Bu kitab Allahuekber Dağları’nda çığlıkları yankılanan askerlerin annelerine ithaf edilmiştir...” diye başlayan eser Sarıkamış’ın, yazımızda da belirmeye çalıştığımız üzere, “Çanakkale” gibi bir “destan” olduğunu sergiliyor. Nitekim Sönmez, gönderilen kitapta şahsımıza “Sarıkamış bir destandır ve herkesin öğrenmesi gerekir” satırlarını düşerek inancını dile getirmiş
bulunuyor.
Aslında, eseri eski tarihlerde okumuş ve arkadaşlarla tartışmış olmamıza rağmen, yeni bir heyecan dalgasına kapıldığımızı da itiraf etmemiz icap ediyor.
Kalp ve Damar Cerrahisi alanında ülkemizin önde gelen bir değeri olan hocamızın “Kafkas Harekatı” ve “Geçmişimizden Günümüze Aşıkların Dilinde Sarıkamış” kitapları da okunmaya ve incelenmeye hazır duruyor. Belki de bizden daha önce, Yeniçağ’ın İcra Kurulu Başkanı Ahmet Yabuloğlu bu seçkin eserleri, hazırladığı kitap köşesinde okurlarımıza tanıtma fırsatını kolluyor. Zira, bu öyle bir üç eser ki, “ibret” ve “onuru”u birbirine yoğurmuş adeta bir “ağıt”ı
haykırıyor.
Gerçekten de “Sarıkamış bir
destandır”
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ
Bakanlı Babıali Geceleri
Osman Ataman’ın titizlikle hazırladığı Babıali Toplantıları’nın bu ay, üst üste iki bakanı ağırladığını, Tarım Bakanı Mehdi Eker’in geçtiğimiz Cuma konuştuğunu ve geceye katılanlar arasında Milli Savunma eski Bakanı Nevzat Ayaz, eski Bakanlardan Bülent Akarcalı, Nihat Böytüzün, Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp’ın dikkat çektiğini... Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın da bu gece, yine Sürmeli Oteli’nde konukların sorularına cevap
vereceğini...
Marmara Vakfı da Bakan konuşturdu
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın Marmara Vakfı’nın Point Otel’de yapılan aylık toplantısında konuştuğunu, geceye Başkan Akkan Suver’in yanı sıra Prof. Dr. Tunç Ersin, Erdoğan Demirören, Şamil Ayırım, Fatih Saraçoğlu, Başaran Ulusoy, Engin Köklüçınar, Yüksel Çengel , Prof. Dr. Ahmet Kırman, Naci Endem, Prof. Dr. Murat Dilmener, Prof. Dr. Necdet Kuran Burçoğlu, Ertuğrul Kumcuoğlu, Prof. Dr. Nilüfer Eğrican, Prof. Dr. Ahmet Samsunlu, Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp, Murat Ersoy, emekli Org. Necdet Timur, emekli general Yüksel Ömer, emekli Org. Oktar Ataman ve Prof Dr. Nevzat Yalçıntaş’ın katıldığını...
Kuveyt’in 20. Yıldönümü
Böyle fırtınalı bir dönemde başı dertte olmayan nadir Arap ülkelerinden biri olan Kuveyt’in 20. Kurtuluş yıldönümünün dün gece The Rizt Carlton Otel’inde kutlandığını, İstanbul Başkonsolosunun konuklarıyla tek tek ilgilendiğini...