Bugün KKTC’de Cumhurbaşkanı seçimi yapılacak. Seçimde 164 bin 72 kayıtlı seçmen oy kullanacak. Bir adayın seçilebilmesi için geçerli oyların en az yüzde 50’sinden bir fazlasını alması gerekmektedir. Hiçbir aday bu orana ulaşmazsa,seçim ikinci tura kalacak ve 25 Nisan Pazar günü ilk seçimde en çok oyu alan iki aday arasında yapılacak.Ancak ben seçimin ikinci tura kalacağını zannetmiyorum.
Bu seçimde KKTC seçmeninin ’hangi adaya oy vermeliyim’diye kendini pek de fazla zorlamasına gerek yoktur. Adayların Kıbrıs sorununa çözüm bulmadaki duruşları-düşünceleri belirleyici olacaktır. Adayların bu konudaki duruşları o kadar açık ve belirgindir ki, oyunu kullanacak seçmenin işi oldukça kolaydır. Seçimin iki aday arasında geçmesi beklenmekte; Cumhurbaşkanı Talat ve Başbakan Eroğlu... Ancak Lefkoşa Milletvekili, eski Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu’nu da şanslı görenler yok değildir.
Neden Eroğlu’na oy verilmelidir? sorusuna cevap vermezden önce neden Talat seçilmemelidir? sorusuna cevap vermekte yarar vardır. Bu sorunun birçok haklı nedeni vardır:
Talat’ın açmazları
1.Talat KKTC’ye inanmamaktadır.KKTC’nin ilanını önleyemediği için evine kapanıp üzüntüden kahrolup ağladığını maharetmiş gibi hiç sıkılmadan söylemekte sakınca görmemiştir.
2.Talat egemen KKTC’yi tasfiye ederek yerine Rum tarafının kontrolünde olacak ve Kıbrıs Türkünün Ruma yamanarak Osmosis yoluyla yok olacağı Birleşik Kıbrıs kurmayı hedeflemektedir.
3.Talat egemen KKTC’nin tasfiyesi demek olan tek devlete,tek halka,tek egemenliğe, tek vatandaşlığa, tek temsiliyete, tek ekonomiye dayalı bir düzeni öngörmektedir.
4.Talat hala daha, içinde Devletimiz egemen KKTC’nin olmadığı,Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünün sulandırıldığı,halkımızın önemli bir bölümünün 4.kez göçmen yapıldığı ve içimize en az 60 bin Rumun sokulmasının öngörüldüğü, Annan Planı’na destek vermektedir.
5.Talat KKTC sınırları içerisinde olan Girne, Maraş ve Güzelyurt’u kan dökmek pahasına almayı kafasına koyan, her fırsatta Anavatan Türkiye’ye ve KKTC makamlarına saldırmaktan geri kalmayan, düşmanca tavırlar içerisinde olan,Eoka katillerine destek veren ve Beşparmak dağlarındaki şanlı bayraklarımıza ‘hilkat garibesi’ diye hakaret edecek kadar ileri giden Hristo-fiyasko ile müzakerelere devam etmekten beis görmemektedir.
6.Talat Devletimiz KKTC’nin tanınmasına karşı çıkmaktadır.Tanınmanın hayal olduğunu iddia etmekte ve “tanınma talep edecek kadar aklımı peynir ekmekle yemedim, ayrı bağımsız devlet Turan ülküsü kadar hayaldir” demektedir.
7.Talat “egemenlik uğrunda ölünecek Leyla değildir. Denktaş egemenlik gibi önemsiz bir konuda takılıp kalmış” görüşündedir.
Bu konudaki liste uzayıp gitmektedir.
Neden Eroğlu?
Diğer taraftan Başbakan Derviş Eroğlu ise içinde KKTC’nin olmayacağı herhangi bir anlaşmayı imzalamayacağını defalarca belirtmiştir. Eroğlu, Kıbrıs Milli Davamıza yaraşır bir şekilde müzakerelerin yürütülmesinin teminatıdır. Rumun Enosis, Megali İdea hedeflerine karşı savaş vereceğini açık açık belirtmiş ve taahhüt etmiştir. Başbakan Eroğlu’nun Genel Başkanlığını yürüttüğü UBP’nin ’federasyon’yerine ’konfederal’bir çözüm yolunu desteklediği de bilinmektedir. Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğü konusunda Eroğlu hep tutarlı olmuştur. Anavatan Türkiyesiz Kıbrıs Türkünün yok olmaya mahkum olduğunu çok iyi bilmektedir.
KKTC seçmeni, son beş yılda Kıbrıs sorununda bir milim ilerleme olmadığının, emperyalist AB ve ABD’nin verdikleri sözleri tutmadıklarından, stratejiden yoksun Kıbrıs siyasetinin tespitini yaparak ve bunlardan gerekli dersi alarak sandığa gidecektir. Kıbrıs Türk’ü artık tek yolun devletimiz KKTC’ye sahip çıkarak, tanınmasını sağlamak olduğunu görmüştür. Bugün sandığa gidecek olan Kıbrıs Türk’ü; Rumla anlaşacağız diye boşa gitmiş yıllara meydan okuyacak ve KKTC’ye sahip çıkana oyunu verecektir.
