Kayseri’de neler oluyor?
Düğün ve cenaze için gidebildiğim memleketime, ata ocağına daha fazla vakit ayırmaya karar verdiğim günden buyana ufkum giderek açılıyor. Türkiye’nin en hızlı büyüyen, gelişen kenti Kayseri, Türkiye siyasetine de yön veren illerimizdendir. Abdullah Gül’ün bakanlık, başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı önemli avantaj olmuş. Borç batağındaki belediyelerin aksine Kayseri Belediyesi’nin borcu yok, parası çok. Ancak bu ticari konulardan ve iyi yönetimdeki başarıdan kaynaklanmıyor. Şükrü Karatepe’den sonra göreve gelip 12 yıldan bu yana Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Mehmet Özhaseki ile ilgili iddialar arşa çıkmış durumda. Ankara’da Melih Gökçek’in 20 yıldır meslek haline dönüştürdüğü başkanlık, Kayseri’de çok daha ötelere gitmiş. Kentteki gazeteciler Melih Gökçek’in Özhaseki’nin yanında çok masum olduğunu iddia ediyorlar. Allah daha çok versin sadece arsalarının toplamı Kıbrıs’ın yüzölçümünden fazlaymış Özhaseki’nin. Tapu tescilleriyle kanıtlanmış olan gayrimenkullerin yanında aileye ait ticari şirketler Türkiye çapında faaliyet gösteriyor. Şehirdeki herkes Abdullah Gül’ün kardeşi Macit ve damadı ile milyar dolarlık iş ortaklığından bahsediyorlar. İşin garip yanı Özhaseki bütün bu iddialara yanıt verirken son derece pişkin. Ticari zekâ ile işi geçiştiriyor. Eski stadyum arsasının fiyatı bir hafta içinde 700 trilyon artmış. Bunu matematik bilimiyle açıklamak mümkün değil. Birkaç yıl öncesinde hizmete açılan modern otogarı satıp yenisini inşa etmeye hazırlanıyor.
Üç dönemdir açık farkla seçimi kazanmasının sırrını sokaktaki herkes biliyor. Basın da büyük ölçüde kontrolünde. Kay TV ve Kayseri Haber gazetesi dışındaki kentte bütün gazetelerin Özhaseki’ye muhalefet edebilmesi mümkün değil. Tıpkı Genel Başkanı Recep Bey gibi yazarların, muhabirlerin kovulmasını sağlayacak kadar güç sahibi. Türkiye’nin en zengin kenti Kayseri’de sadece belediyeden dert yanılmıyor. Abdullah Gül’ün HSYK Başkanı seçtiği Baro Başkanı Ali Aydın da en çok tartışılan isimlerden. Bir dönem IDP (Islahatçı Demokrasi Partisi) ve Millet Partisi İl Başkanlığı yapan Aydın, ünlü Mazlum-Der’in Kayseri temsilcisi aynı zamanda. Hizbullahçıların avukatlığını da üstlenmiş. Baro Başkanı olduktan helmen sonra Diyarbakır’da DTP’li belediye başkanlarına destek verdiği de biliniyor. 12 Eylül referandumundan önce AKP teşkilatından daha fazla evet kampanyasını yürüttüğü de yerel gazete ve televizyonların haber arşivinde mevcut. Kentteki AKP çevreleri bile Aydın’ın HSYK’ya atanmasından ciddi rahatsızlık duyuyor. Övünmek gibi olmasın Kayseriliyiz. Memlekette et ithalatı mı yapılacak öncelik AKP’li hemşerilerime tanınıyor. Süt ithalatına hazırlıklar çoktan tamamlanmış durumda. Et fiyatlarını da kontrol edecek güç de canım memleketimde. İthal hayvanlar besiye çekilmiş, yurdun çeşitli yerlerindeki besi çiftlikleriyle ilgili çok ciddi iddialar mevcut.
Referandumda çıkan yüzde 73’lük evetin sebepleri konusunda Kayseri çalkalanıyor. Tıpkı, “Müslüman Cumhurbaşkanı istemiyorlar” propagandasında olduğu gibi inanç sömürüsü ve mezhep ayrımcılığı da yapılmış. AKP’ye yakın çevreler parasına para katarken, esnaf ve köylünün durumu harap, haciz memurlarının gitmediği köy yok. Tarım ve hayvancılık bitme noktasında.
Cumhuriyetin 87. yılında Kayseri’deki aydınların 100. yıl ile ilgili ciddi endişeleri var. 2023 yılında Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin isminin bile korunamayacağına dair şüphelerini dile getirdiler. Dedim ya Kayseri büyükşehir, öyle bir yazıya sığamayacak kadar gelişme var. Sırası geldiğinde paylaşmak üzere.
Cumhuriyet bayramınız kutlu olsun.