Kars'ta milli miting teklifi
Yeniçağ yazarları olarak Kars’a yaptığımız seyahatten bu yana telefonlarım susmuyor. e-posta ile gönderilen iletilerde okuyucularımız sitem ediyorlar. Türkiye’nin dört bir yanından Kars’a gelmek istediklerini belirten binlerce vatandaşımızın “Ermeni kapısının açılması çalışmalarına karşı sergilediğiniz tavır sadece yazarlarla sınırlı olmamalıydı, nüfusu 100 bini geçen Kars ilimizde yapılacak organizasyon ile büyük bir miting düzenlenip sınıra yürüyüş yapılmalıydı” sözleri beni çok duygulandırdı.
Kars’ta Türk Eğitim sendikası yöneticileri de aynı sitemde bulunup “Keşke birkaç gün önce haberdar etseydiniz. Çevre illerden gelecek öğretmen arkadaşlarımızla sınıra yürüyüşünüze destek verirdik” demişlerdi. Kafkas Üniversitesi’ndeki öğrencilerin aynı doğrultudaki taleplerine “Yeniçağ yazarlarının başlattığı yerden sizler devam edebilirsiniz” diyebildim.
Şehirdeki eski hastaneyi restore ederek kentin en güzel binası haline getiren Azerbaycan Başkonsolosu Hasan Sultanoğlu’nun anlattıkları yüreğimizi burktu. Kars’a çeşitli organizasyonlarla gelen Ermenilerin Türkiye’ye ve Azerbaycan’a hakaretler yağdırmasına rağmen el üstünde tutulmaları kanımıza dokundu. Sultanoğlu ısrarla kamuoyundaki bilgi kirliliğine dikkat çekerek Azerbaycan’da Türkiye aleyhtarlığının asla yapılmadığını ve Türkiye’deki durumun, bunun diasporanın oyunu olduğunu ifade etti.
Sevgili Mustafa Aslan’ın memleketi Kars, onun nükteli fıkralarla anlattığı gibi neredeyse sahipsiz kalmış. Kafkas Kültür Festivali adı altında yapılan toplantılarda ünlü Sevan Mişanyan çıkıp saatlerce kendilerine yapıldığını iddia ettiği zulümden bahsediyormuş. Soros vakfının Türkiye’deki temsilcileri arasında bulunan ve “kızıl trilyoner” olarak bilinen Osman Kavala da Kars’ı suyolu yapanlardan. Kars ile ilgili hiç ilişkileri, yatırımları olmadığı halde sık sık şehre gelen bir takım şirketlerin kültürel çalışmalar adı altında neler karıştırdığını devletin istihbarat birimleri ne yazık ki takip etmiyor. Eski belediye başkanının şehrin tanıtımı adına yaptığı icraatlar Ermeni diasporasına zemin hazırlamış. Yeniden seçilmesi durumunda ciddi belalarla karşı karşıya olacağını hisseden Karslılar 29 Mart’tan sonra derin nefes alabilmişler.
Sınır kentindeki izlenimlerimizi bu satırlara sığdırabilmek mümkün değil. Devlet eski bakanlarından ve gazetemiz yazarı Sadi Somuncuoğlu, ağabeyi Galip beyin vefatını geceden duyduğu halde heyetimize bildirmemişti. Ankara’ya indikten sonra ancak acısını bizimle paylaştı. Merhum Galip Somuncuoğlu’na son görevimizi yapmak için havalimanından doğruca Karşıyaka mezarlığına gittik. Türk milliyetçilerinin Sadi abisinin acı gününde milliyetçi-ülkücü camianın önde gelenleri koşup gelmişler. Hocaların hocası Prof. Dr. Mustafa Kafalı, Kars’a davet edilmediği için bana sitem etti. Namık Kemal Zeybek, Hüsnü Yusuf Gökalp, Nevzat Köseoğlu, Ramiz Ongun, Nazif Okumuş, Sacit Turanlı, Mustafa Sami Barsan, Nihat Özyurt, Rıza Ayhan, Bekir Ongun, Hasan Basri Coşkun, Turgut Altınok, Osman Şen, Esat Bütün, Fatma Sönmez, Üzeyir Tunç, Ahmet Şanverdi, Alaattin Aldemir gibi kanaat önderleri Kars’ta bir büyük miting yapılması gerektiğinin altını çizdiler. BBP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Şanverdi ve Doktor Fatma Sönmez, merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun böyle bir durumda soluğu Kars’ta alacağını ifade ettikten sonra, parti olarak bütün Türkiye’ye çağrı yapacaklarını söylediler.
Şanverdi, bütün siyasi partileri göreve çağırıp, parti bayrağı olmaksızın sadece Türk ve Azerbaycan bayrakları ile milli miting hazırlığı başlatacaklarını ifade etti. Umarım Şanverdi’in çağrısına kulak verilir. Parti ve siyaset ayrımı yapmaksızın tarihi bir miting gerçekleşir. Bu güzel teklife sevinmekle beraber Cumhuriyet mitingleri aklıma gelince, bu mitingleri düzenledikleri için malum davaya dahil edilirler mi diye düşünmedim değil.
Başkent Üniversitesi Rektörü Mehmet Haberal ve diğer rektörlerin tutuklanma kararına çok üzüldüm. Önümüzdeki yazıda Haberal ve rektörler için yorum yapmak üzere Ülküyle kalın.