Kargaşa içinde Anayasa hazırlığı!

Aslında, bir gazetecinin, köşe yazarının, art arda çıkan, gelişen veya üretilen olayları, sorunları kısaca gündemi izlemesi, yorumlaması için artık gazeteler kâfi gelmiyor.
Özellikle, son yılların Türkiye’sinde, gazeteciliğin icrası için neredeyse her “faal” meslektaşa elektronik gazete yani “site” gerekiyor.
Gerçekten de son yıllara bakıldığında bile Silivri davaları, şike, yeni Anayasa, 4+4+4, seçmeli ders ve 12 Eylül gibi konular veya sorunların birbirini adeta unutturduğu görünüyor.
Hele, bunca Kıbrıs gibi dış sorunumuz varken Suriye ve gündeme yeni ithal edilen İran anlaşmazlıkları, dengenin alt üst olduğunu ortaya çıkarıyor.
Ne yazık ki, bu ardı ardına, kamuoyunun kucağına atılan sorunlar, kavram kargaşası yaratıyor.
Böylelikle, bir konu etraflıca ele alınmadan, ya boşlukta kalıyor ya da bırakılıyor.
Kamuoyu, neyin tam olarak, ne olduğunu kavrayamıyor.
Sorunlar yumağından kurtulmak, öncelikle geniş halk tabakalarının, gönülden beklentisi oluyor.
Söz gelimi, yeni Anayasa hazırlamak, başlı başına üzerinde ciddiyetle ve öncelikle durulması gereken görevler arasında yer almış buluyor.
Gerçi, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in yürüttüğü çalışmalar, hızını kesmiş olsa bile “resmen” işler durumunu muhafaza ediyor.
Zaten bütün umutlar, burada elde edilebilecek “mutabakat”a bağlanmış buluyor.
Bu arada, Anayasa Komisyonu’nun, bütün kararlarını “uzlaşma” ile alması gerektiğini de hatırlatmamız icap ediyor.
Öte yandan, sivil örgütlerin çalışmaları “cılız” olsa bile sürüyor. Aydınlar Ocağı Genel Merkezi’nin “Yeni Anayasa” teklifleriyle ilgili görüşleri, büyük ilgi uyandırmış bulunuyor. Bu konuda hazırlanan kitapçık elden ele dolaşırken, Anayasa Komisyonu’na da ışık tutması bekleniyor.
FES, SODEV, KÜYEREL ve TÜSES’in gerçekleştirdiği ‘Yeni Anayasa Yolunda’ konferans dizisinin ikincisinin son bölümünde de TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi Rıza Türmen konuştu ve sivil topluma önemli mesajlar verdi.
“Çoğulcu bir anayasa için toplumsal talep varsa, kimse bu talebi görmezden gelemez!”
Türkiye’nin yeni anayasa yolculuğu ivme kazanarak sürerken, anayasa tartışmaları sürecinde sesi az duyulan toplumsal kesimler ve hak savunucuları İstanbul’da bir araya gelerek, taleplerini bir konferansta kamuoyuyla paylaşıyor.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Friedrich Ebert Stiftung Derneği Türkiye Temsilcisi Michael Meier, “Önümüzdeki yeni anayasa, Türkiye’de özgür, şeffaf ve demokratik bir şekilde hazırlanmış ilk anayasa olacak. Yeni anayasanın, toplumun tümü ile hazırlanması gerektiğine inanıyoruz” diyor.
Bunca kargaşa ve ağır ortam içinde yeni bir Anayasa hazırlamanın sancılarını şimdiden çeken Türkiye’nin, “kılı kırk” edercesine çalışması ve kesinlikle bir “milli mutabakata” varılması gerekiyor.

Yazarın Diğer Yazıları