Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ
Özcan YENİÇERİ

Kanuna karşı hile ve kapatma kararı!

DTP’yi İmralı’daki terörist başının kurdurduğu biliniyor. Partinin adını da o koymuştu. Bu parti görünürde siyasi partiler yasasına uygun biçimde kurulmuştu. DTP milletvekilleri de TBMM’de yeminlerini yasalara uygun biçimde yapmışlardı. Ancak onlar yeminlerine, siyasi partiler yasasına uygun davranmamış, Öcalan’ın talimatlarına göre hareket etmişlerdir.

DTP’nin Genel Merkezi İmralı’ydı!
DTP genel merkezi resmen Ankara gibi gözükmesine rağmen fiilen İmralı’daydı. Öcalan, DTP’nin misyonuydu. Kendilerini oy aldıkları halkın değil Öcalan’ın milletvekili olarak görüyorlardı. DTP’liler için “Kürt Sorunu” gerçekte Öcalan sorunuydu. Bu parti, bir biçimde Öcalan’ı İmralı’dan çıkaracak yolu açmayı temel strateji olarak almıştı. Bu nedenle DTP’nin örgütlü milisleri Öcalan’ın saçını, yemeklerini ve odasının boyutunu bahane ederek ülkenin sokaklarını savaş alanına çevirmişlerdi.

DTP’nin ülkenin birliğine verdiği zarar!
DTP’liler hiçbir zaman yasalara uymak gereğini duymamışlar, devlete ve anayasal düzene sürekli meydan okumuşlardır. Halkı birbirine karşı kin ve nefrete sevk edecek ne varsa onu yapmışlardır. Parti mensupları yerli yersiz “Sayın Öcalan”lı konuşmalar yapmış, cinayet işleyen teröristleri “şehit” mertebesine çıkarmışlardır. Güneydoğu halkını PKK’lılaştırmak ve PKK’lılaşan ailelerin çocuklarını da polisin üstüne sürmeyi temel strateji olarak devreye sokmuşlardır. DTP binaları, PKK’nın askere alma şubelerine dönüştürülmüştür. DTP’nin eş genel başkanlarından Ahmet Türk, “silah bırakmanın zamana gelmedi” anlamına gelen türden konuşmalar yapmıştır.
“Öcalan irademizdir”. “Tabanımız PKK’dır”. “Çözüm yeri İmralı’dır” söylemleri partinin PKK ile açık bağlantısını ortaya koyan ifadelerdir. Yasalar zorlanarak gösterilen onca hoşgörü, tolerans ve sabra rağmen DTP hiçbir zaman provokasyon, tahrik ve kışkırtma partisi olmaktan vaz geçmemiştir. DTP’liler partilerini kapatmak için ne gerekiyorsa onu yapmışlardır.
Anayasa Mahkemesi de sonunda DTP’nin devletin ülkesi ve milletiyle bütünlüğü aleyhine faaliyetlerin odağı haline geldiği gerekçesiyle kapatılmasına karar vermiştir.

Kanuna karşı hile yapılamaz!
DTP’nin kapatılması üzerine iç ve dış odaklar kararın son derece yanlış olduğunu açıklamışlardır. Başta AKP’li yetkililer olmak üzere bir çok köşe yazarı, siyasi partilerin kapatılmasını demokrasiye aykırı bulan söylemlerde bulunmuşlardır. Siyasi partilerin kapatılmasını öngören yasaları değiştirme imkanına sahip olanlar, hem bunu yapmamışlar hem de yasaların gereği yapılınca bunu eleştirmişlerdir. Bu eleştirilerde samimiyet yoktur. Kaldı ki, hiçbir kurum eylem ve söylemleriyle sınırsız ve sorumsuz bir dokunulmazlığa sahip kılınamaz. Siyasi istikrarsızlığın ya da terörün artacağı gerekçesiyle yasalara karşı hile yoluna baş vurmak hukuk devletine veda etmek anlamına gelir. Şartların son derece olumsuz olmasına karşın hukukun gereğinin yerine getirilmiş olması kamu vicdanını rahatlatmıştır. Başta DTP’liler olmak üzere herkes bu gelişmeden ders almalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları