Kafada hapishane, Hacı Atatürk Özümden Özüme ve Gandi...
Der ki Şeyh Bedrettin "En zorlu hapishane insanın kendi kafasının içine kurduğu hapishanedir."
Kim ceza çeker o hapishanede? Kendiniz, kendi ufkunuz, kendi düşünce dünyanız... Özgürlüğünü bağladığınız öz görüş alanınızdır... Çektiğiniz özlemin ayrımında bile değilsinizdir.
"Hapishane seni yapan kör olsun" der bir türkümüz. Şeyh Bedrettin'in dediği hapishaneyi kimin yaptığına sonra değinelim, neden yapıldığına bakalım önce. Saplantı taşlarından, dogma harcından, bağnazlık demirlerinden, ön yargı kalaslarından, yobazlık sıvalarından ve şartlanmışlık döşemelerinden yapılır... Din adamı, Dön Adamı, Dün Adamı çizerler planını... Yüklenici ve üstlenicisi siyasettir.
"Düşünen insan araştırır, aptal ise kabullenir" der Hanri Benazus, bu hapishanenin geçici ve kesin kabulünü aptallara yaptırırlar, aklın alacağı bir şey değildir çünkü. Düşünen özgürleşir de elbet, doğru sormayı ve doğru yanıt almayı da öğrenir. "Özgür olmak! Kendi kendinin nedeni olmak: Benim, çünkü ben olmak istiyorum diyebilmek! Kendi kendinin başlangıcı olabilmek!" J.P Sartre, ne hoş özdeyişlemiş bunu.
İslam, Atatürk ve yok oğlu yok...
Evinde Kur'an tefsiri ve meali var mı? Yok...
Evinde İslam Tarihi ve İslam Ansiklopedisi var mı? Yok
Evinde hadis külliyattı var mı? Yok.
Evinde Peygamberler Tarihi var mı? Yok.
Evinde Atatürk'ün Büyük Nutku var mı? Yok.
Evinde Atatürk'ün söylev ve demeçleri var mı? Yok.
Evinde Atatürk'ün yazdırdığı Medeni Bilgiler kitabı var mı? Yok.
Evinde Şevket Süreyya Aydemir'in Tek Adam'ı, Mahmut Esat Bozkurt'un Atatürk İhtilali, Falih Rıfkı Atay'ın Çankaya'sı, Andrew Mango'nun Atatürk adlı eserleri var mı? Yok...
Yok yok yok... Yok oğlu yok...
Bu yokların sahipleri facebookta Atatürk'ün Libya'da çekilmiş fotoğrafının yanına üç beş sakallı ekleyip, "Bilinmeyen Atatürk... Atatürk Hacda" diye paylaşımlarda bulunuyorlar...
Atatürk'ü ve İslam'ı öğrenmek yerine, kafasındaki sığ İslam'a Atatürk'ü uyarlamak... İşte ortalama Türk insanının hâli...
Özümden Özüme...
"Gece de, gündüz de elimde kalem/Şair çün boş yürek tonlardan ağır/Menim şe'rlerim ele bilirem/Özümden özüme mektuplarımdır." BAHTİYAR VAHAPZADE
Mektup yazılmıyor artık Bahtiyar Müellim
Özümden özüme iletiler sağanak sağanak
Gecenin bir yarısı bir başımayken
Uzaduyumlar çağrışır
Aşkım ihbar eder kendisini
Esinlenirim işte bu ortamda
Öz be öz, söz be söz:
Önemlenir özgülenip ömrüme
Zamanın zevkiyle zumlarız zirveleri
Loşluk loncasında şiir üretmeleri
Mutluluk ırmağıyız erinçli çağıl çağıl
Gandi diyor ki...
Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür...
Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür...
Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür...
Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür...
Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür...
Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür...
Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür...
Gandi ile söze yekûn vurmuş olalım...