Son günlerde sık sık, reklâmlarda duyduğum, Müslüm Baba’nın şarkısında olduğu gibi çok, çok, bir çok şeye itirazım var.
İtirazım; Türk basınında Barzani ve Talabani’nin avukatlığını üstlenen, onlardan nemalanan, birincisini bile hazmedemeden ikincisine soyunan Hasan Cemal, Cengiz Çandar, İlnur Çevik ve Altan ailesine. İtirazım; kendilerine isim olarak “Taraf” ı seçen ancak, hangi taraftan olduklarını herkesin bildiği gazeteci kisvesi altındaki kişilere. Dedesinin tersine, meydanlarda şehitlere sahip çıkan, memleketinin bölünmesine tepki gösteren Türk halkını ve milli duygularını Baasçılar şeklinde tanımlayan Hasan Cemal’e itirazım var.
İtirazım; teröristlere kucak açan, cadde ve meydanlarında terör örgütünün yandaşlarının gösterilerine izin verip karşı çıkanları tutuklayan, yeri gelince dost olduklarını savunanlara. İtirazım; düşmanlarımızı silahlandıran, onları kendi çıkarları için kollayan stratejik müttefiklerimize. Ve terör örgütünün Türkiye içine yayın yapan televizyonuna izin veren, topraklarındaki teröristleri Türkiye’ye teslim etmeyen AB ülkelerine itirazım var.
İtirazım; şehitlerimizin ailelerinin yoksul olmasına. İtirazım; şehit ailelerine yardım adı altında yapılan sahtekârlıklara. Ve analarının kuzusu, babalarının gözünün nuru, ailelerinin, mahallelerinin iftihar kaynağı evlatlarımızın, kahpelerin mayın ve kurşunları ile şehit olmasına itirazım var.
İtirazım; milliyetçilerin önüne düşen ve onları temsil edeceğini söyleyerek oy alan, halkın kabaran duygularını kullanarak seçim sözü verenlere. İtirazım; Atatürk’e bağlı olduklarını söylerken, Atatürk’ün kurduğu sistemden yararlanarak o ideolojiye ters bir kişiyi, seçimlerin yenilenmesi korkusuyla Çankaya’ya çıkaranlara. Ve Meclis’te bu günlerde milletin kabaran ve taşan duy - gularından istifade etmek isteyenlere itirazım var.
İtirazım; bir teröristin savunmasını yapan ve onu yeniden siyasi hayata sokmak isteyenlere. İtirazım; kadın, erkek, büyük, küçük demeden 30 bin kişinin kanına giren bir kişiyi, Meclise sokmak isteyen kişilere. Ve o kişiler ki namus ve şerefleri üzerine o devlete, bayrağa, yasa ve anayasalara bağlı kalacakları yolunda, yemin edip de altına dinamit koyanlara itirazım var.
İtirazım; bir poşet gıda malzemesine, Ağustos ayında kömür almak için kendi kaderlerinin yanı sıra, çocuklarının geleceklerini satan seçmenlere. İtirazım; onlara kendilerini onlardan biriymiş gibi tanıtan siyasi partilere. İtirazım; kendi hataları nedeniyle şamar oğlanı gibi kendi seçmenini sürekli azarlayan siyasi parti liderleri ve siyasetçilere. Ve muhalefet diye tanımlanmalarına rağmen, gerektiği gibi muhalefet yapamayanlara itirazım var.
İtirazım; ülkemin güvenliği, geleceği ve egemenliğini başka ülkelerin başkentlerinde ve liderlerinde arayan ülke yöneticilerine. İtirazım; kapı arkasından size kızıp küfredeceğim ama, ciddiye almayın ben halkın ateşini alıyorum diyen liderlere. Ve her gün bir vatan evladı ölürken, hâlâ başkaları tarafından kandırılabilen ülke liderlerine itirazım var.
İtirazım; yedi düvelin benim yeşil ülkem üzerinde oyunlar oynayıp, bizim dışımızda planlar projeler yapmalarına. İtirazım; Türkiye’nin iç işlerine karışan ve karıştıran ülkelere. Ve itirazım, bu konuları tribünlerden seyreden kişi ve yetkililere.
Evet, itirazım var bu kadere ve bize bunu kader gibi yutturanlara itirazım var.
