İnsan bazen hayret ediyor!
Bir milletvekili, bir genel başkan yardımcısına “CIA Ajanı” dedi. Aynı genel başkan yardımcısı, “ajanlık kodu” na kadar yabancı istihbarat servislerinin raporlarına girdi.
Bir milletvekili kendisini “PKK’nın dost milletvekili” ilan etti.
Biri bildiğin “terörist avukatı” zaten; tescilli.
Bir milletvekili PKK tarafından kaçırılmasını “barış mesajı” , kaçıran teröristleri “son derece saygılı, anlayışlı çocuklar” olarak nitelendirdi.
Bir milletvekili Atatürk’e “Allahsız” dedi. Bir diğeri “katil” ... Öteki “diktatör” ... Çiçeği burnunda yönetici “kefere” yi münasip buldu Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu liderine...
İkisi CHP milletvekili olan Ümraniye sanıklarına “akıl hastası” diyen Atatürk, Cumhuriyet ve ulus-devlet karşıtı partinin “kozmik idaresi”ne yükseldi.
Bir milletvekili açık seçik “Dersim soykırım, CHP soykırımcıdır” deyip, partisinin ipini çekti.
Bizzat Genel Başkan “1930’ların CHP’si değiliz” diye geçmişini, tarihi-ideolojik köklerini reddetti.
Saymakla bitmez....
Ve hali hazırdaki üst yönetimi “yasadışı seks kasedi” vesilesiyle dizayn edilen CHP’yi, aça aça, Süheyl Batum’un “partiyi istifalarla sarsarak düzene sokma” ifadesi kamuoyunda tartışmaya açtı öyle mi?
Batum’u ihracından sonra CHP “tartışılır” olmaktan kurtulacak yani!
İnsan bazen hakikaten hayret ediyor...