Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit YUSUF
Hüseyin Macit YUSUF

İnsafsız Rumlarla nereye kadar?

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Aleksander Downer’ın 9 Eylül’de adaya gelmesiyle Kıbrıs sorununda yeniden göstermelik de olsa bir hareketlilik başladı. Downer, Lefkoşa’da müzakerelerin yeniden başlaması hazırlıkları, usul konularını görüşecek, tarafların 2008-2012 görüş birlikleri/görüş ayrılıkları belgesinde belirtilen yaklaşımlarını netleştirmelerini isteyecek. Downer’in iki tarafın müzakerecileri ile yapacağı görüşmelerde, Kıbrıs sorununun çeşitli başlıklarının müzakeresiyle ilgili izlenmesi gereken sıranın belirlenmesine çalışacağı açıklandı.
Müzakerelerin yeniden başlaması için ön hazırlıklar sürerken, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis her zamanki uzlaşmaz ve tahrik dolu açıklamalarına devam etmektedir. Anastasiadis, ekonomik krize ve bölgedeki gelişmelere karşın, hükümetinin birinci önceliğinin, Kıbrıs’ın “işgal altında olduğunu” iddia ettiği bölgelerinin “kurtarılması” ve Kıbrıs sorununun çözülmesi olduğunu söyledi.
Rum radyosunun haberine göre, geçtiğimiz günlerde gerçekleşen 17’nci Dış Rumlar Konferansı’nın açılışında konuşan Anastasiadis, Maraş’la ilgili önerisinin uluslararası camia tarafından, Rum tarafının Kıbrıs sorununun bugünkü çıkmazdan çıkması isteğinin göstergesi olarak yorumladığını söyledi. “Önerimiz uluslararasında herkes tarafından kabul görüyor. Hedefi başarmanın eşiğinde olduğumuz sahte duygusuna kapılmayalım ama en azından aldığımız mesajlar bunu söylüyor” diyen Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis, Doğu Akdeniz bölgesindeki gelişmelerin, 12’nci parselde doğal gaz keşfedilmesiyle birlikte Güney Kıbrıs’a “özel” avantaj sağladığını söyledi. “İsrail ve Kıbrıs’ın geçmişte geri kaldığı ABD gibi diğer ülkelerle ilişkilerin pekiştirilmesi, Kıbrıs sorununda yeni bir dinamiğe ve hareketliliğe yardımcı olabilir” ifadesini kullandı.
Anastasiadis, “Çıkmazı sürdürmekten başka işe yaramayan dogmatik retçilik veya hoşa giden değil, yararlı olacak milli sorumluluk ve tutarlılık seçeneklerinin bulunduğu kritik bir kavşakta olduklarını” söyledi. Hükümetinin ve şahsının ikinci yolu seçeceğine işaret eden Anastasiadis 39 yıldır Kıbrıs sorununa bir çözüm için mücadele ettiklerini, bugün yaşamakta oldukları çok kötü ekonomik şartlara karşın Kıbrıs sorununun en büyük milli mesele olmaya devam ettiğine işaret ederek şunları ekledi: “Ülkenin kötü ekonomik durumdan çıkabilmesi için çok harcadığımız devasa çabaların paralelinde vatanın ve halkın en üst önceliği olan milli sorunumuzu çözmek için çalışmaya devam ediyoruz. Çözüm için çalışmakta kararlıyım. Kıbrıs sorununa bulunacak bir çözüm bugünkü ekonomik krizin aşılmasına da yardımcı olabilir. Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler, bölünmüşlüğü de ortadan kaldıracak bir çözümde anlaşabilirsek, bu küçük bölünmüş ülkenin, çok daha büyük kalkınma ve refah fırsatları vardır.”
Anastasiadis’e göre, Anavatan Türkiye adadan ayrılmadan çözüm olmayacaktır. Türkiye Kıbrıs’tan gittikten sonra Kıbrıs’ın kaynaklarını kendi malı gibi kullanma hesapları yapan Rum tarafı, Türk tarafının da bu durumdan ekonomik olarak kârlı çıkacağını iddia etmektedir. Rum hem kendini kandırmakta hem de Kıbrıs Türklerini Anavatan Türkiye’den uzaklaştırma stratejisini yeniden canlandırmaya çalışmaktadır.
Anastasiadis’in ada gerçeklerini gözardı ederek, Kıbrıs sorununa sözde çözüm arar davranışları eski lider Dimitris Hristofyas’ı bile çileden çıkartmıştır.
Hristofyas, geçtiğimiz Pazar günü KKTC Dikmen’de Panayia Pervolyon Kilisesi’ndeki ayine katıldı ve burada basına açıklamada bulundu.
Rum Yönetimi eski lideri Dimitris Hristofyas, Rum lider Nikos Anastasiadis’in, Kıbrıs müzakerelerinde, Türk tarafıyla ilerleme sağlanan konulara ve yakınlaşmalara değer vermesi ve “Federal Çözüm” sözünü yerine getirmesi temennisinde bulundu.
Ne Hristofyas kendisi, ne de suçladığı Anastasiadis çözüm istememekte, geçmişte olan biteni çarpıtırken, iç siyasi hesaplarla, geleceğe yönelik sahte, samimiyetten uzak açıklamalar yapmaktadırlar. Bu iki lider, kendilerinden önceki tüm Rum liderler gibi, akıl dışı, mantık dışı söylemlerle dünyayı kandırmaya devam etmektedirler. Bu insafsızlarla müzakerelere devam etmek boşunadır, zamanı ve enerjimizi gereksizce harcamaktır. Artık emperyalizmin adadaki tertiplerine karşı koyma zamanıdır. İnsafsız Rumlarla bir yere gidilemeyeceği anlaşılmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları