İktidarda kim kimi tasfiye ediyor?

Görevden alınacağına dair dedikodu muhtelifti; yine de Anadolu Ajansı Genel Müdürü Kemal Öztürk’ün istifası medyada “şok”lu anonslarla, -değişmez klişedir- “deprem” diye nitelendirildi.
Hoş yalan da değil hani;
Başlarına gelen bir nevi “doğal afet” !
“Devrim” kılığına gizlenmiş “darbe”lerin fıtratında var “öz evlatları” nı yemek!
Ve fakat;
Şu “görevden almalar Yalçın Akdoğan’ın Bülent Arınç’a operasyonu” yorumu..
I-ıh!
Hiç aklımın yeri değil.

***

Kemal Öztürk “hayallerimize inanan ve destek olan herkese minnettarım” diyerek duyurdu vedasını sosyal medyadan.
Bülent Arınç kontenjanından işe başlamış gibi görünmekle birlikte Öztürk’ün “hayalleri” ni birlikte ektiği, yeşerttiği ve nihayetinde de meyvalarını birlikte topladığı kişi -yapılan yorumların tam aksine- Yalçın Akdoğan değil mi?
Öztürk’ün Humeyni yanlısı(!) Girişim ve Selam dergilerinde başlayıp, Meydan, İmza, Nehir, Sözleşme, İstanbullu ile devam eden (laiklik, cumhuriyet ve Atatürk karşıtı, ağır ve küfürlü ifadelerle dolu, yargılanıp, ceza da aldığı) yazı hayatının en önemli durağı neresi?
Yeni Zemin Dergisi.
Nedir bu derginin özelliği?
Aynı “kadro”ya mensup isimlerden biri, AKP Milletvekili Mehmet Metiner, Yeni Şafak’ta daha dün şöyle özetledi:
“Yeni Zemin ve Sözleşme dergilerini çıkardığımızda camiamızda hiç kimsenin savunmadığı düşünceleri savunduk. Gerekirse herkesi karşımıza alma pahasına doğru bildiklerimizi savunduk cesaretle. O dergilerde savunduklarımızın tamamını günü geldiğinde AK Parti hayata geçirdi...”

***

Yeni Zemin’in “Tayyip Erdoğan AKP’si” tarafından iktidar yapılan, hayata geçirilen savları nelerdi?
“Değişimin önündeki engelin, Kemalizm”in yok edilmesi... Bu bağlamda “Kemalizmin son kalesi laikliğin” yıkılması... TSK’nın “rejimin ordusu” olma misyonunun noktalanması... “Ümmetin yetimleri Kürtler”e dönük açılım yapılması...
Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde yakın çevresi bu “hayaller”i paylaşan Yeni Zemin kadrosundan müteşekkildi.
Öztürk ve Metiner’den başta RTÜK Başkanı Davut Dursun mesela...
Sonra, “yolları ayrılmış” görünmekle birlikte “çözüm süreci” vesilesiyle birçok
AKP’liden daha yakın-daha omuz omuza çalıştıkları HDP’li Altan Tan!
Yine “ayrı saflarda” görünmekle birlikte, cemaatin yayın organlarında yazıp-çizmeye devam edenlerin uğradığı “ambargo”dan tuhaf biçimde hiç etkilenmeyen -nedense(!)- Ali Bulaç!
Metiner’in dünkü yazısından devam edelim:
“Yeni Zemin ve Sözleşme dergilerinde beraber çalıştığımız sevgili Yalçın Akdoğan bunun yaşayan şahididir.”
Evet, bir de Erdoğan’ın Başbakanlığı dönemindeki “kara kutusu” varsayılan Yalçın Akdoğan!
O da tıpkı şimdi “tasfiye ettiği” öne sürülen Öztürk gibi Yeni Zemin geleneğinden gelen “çekirdek ekip”ten!

***

Yağmurdan nem kapıyor da olabilirim tabi ama;
- “Erdoğan’ın manevi oğlu” olarak anılan Mustafa Karaalioğlu’nun -üstelik de yüz kızartıcı biçimde, itibarsızlaştırılarak- kovulması,
- Erdoğan’ın AA Genel Müdürü yaptığı ve “cemaat medyası” nda aboneliklerini iptal ettirecek derecede alerjik etkisi olan Kemal Öztürk’ün istifaya mecbur bırakılması,
- Erdoğan’ın milletvekili yaptığı Mehmet Metiner’in, Davutoğlu’nun yeni danışmanı tarafından neredeyse tehdide varan bir üslupla ayağını denk almaya çağırılması,
Ve bütün bu isimlerin “aynı ekol” den olması tesadüf mü yani!
Sizi bilmem ama bana biraz fazla geldi.
“Tasfiye ediyor” derken ediliyor olmasın sakın Yeni Zemin kardeşliği!
Tabii AA’da vekaletin Erdoğan’la hemşehri hukuku bulunan Ebubekir Şahin’e verildiğini düşününce umutlanmak için hâlâ çok erken de olabilir, bütün bu olup bitenler “açılım”ın “saray”a taşınmasından ibarettir belki!

Akdeniz buluşması

Sözünü taa geçen eğitim yılından verince, oram ağrıyor, buram sancıyor deyip gitmemek olmazdı. Hem desem ne olacak, insana sormazlar mı:
- Tunceli’ye giderken ağrımadı mı!
Dolayısıyla...
Yarın Antalya’dayız efendim.
Akdeniz Üniversitesi Avrasya Araştırmaları Topluluğu’nun düzenlediği
“Horasan’dan Anadolu’ya Alevilik” konulu toplantıda -gündem de müsait- sohbet edeceğiz.
Saat 16.30’da, Edebiyat Fakültesi Bumin Kağan Salonu’na bekleriz.