İktidar TÜİK'in kurumsal yapısını bozdu
TÜİK''in kuruluşu 131 yıl öncesine gider. 1891''de ''''Merkezi İstatistik Encümeni'''' kuruldu. Daha sonra; 26 Şubat 1926 tarihinde ''''Merkezi İstatistik Dairesi'''' kuruldu. Daire, 1930 yılında "İstatistik Umum Müdürlüğü" adını aldı. 1962 yılında da "Devlet İstatistik Enstitüsü'''' adını aldı. 18 Kasım 2005 tarihi itibarıyla adı ''''Türkiye İstatistik Kurumu'''' olarak değiştirildi.
AKP iktidarı, Merkez Bankası, BDDK gibi TÜİK''in de tarafsız ve kurumsal yapısını bozdu.
1- 2007 yılında TÜİK, GSYH hesabında 10 yıl geriye giderek düzeltme adıyla revizyon yaptı. Bir gecede GSYH yüzde 31 oranında artırıldı. Teknik olarak bu artış kabul edilemez. Zira 10 yıl geriye tahmin yapılması yanlış sonuçlar verir. Kaldı ki GSYH hesabı bir tahmindir. İstatistiklerde yanılma payı limiti yüzde 2,5 olarak kabul edilir. Eğer TÜİK yüzde 31 yanılmışsa, yanlış tahmin yapmış demektir. 10 yıl yanlış tahmin yapan bir kurumun bir günde mi aklı başına geldi? Bu gibi revizyonlar TÜİK''e olan güveni düşürdü ve büyüme hesaplarında zafiyet oluşturdu.
2- TÜİK; Türkiye tasarruf oranında 2016 yılında güncellemeye gitti. Tasarruf oranlarında revizyon sonucunda 1998 baz yıllı eski seri ile 2009 baz yıllı yeni seri arasında yüksek farklılıklar oluştu. Söz gelimi 2015 yılı için eski seri ortalama tasarruf oranı yüzde 14,4 iken, yeni seriye göre yüzde 24,8 oldu. Arada 10,4 yüzdelik puan farkı var.
Bu durumda 2009 yılına kadar yapılan araştırmalar ve planlama verileri çöpe gitti. Türkiye''de yatırım yapacak olanlar hangi seriye göre fizibilite hazırlayacak? Makro dengeler bir gecede değişmiş mi olacak? Bu şartlarda açıklanan makro verilere güven kalır mı?
Kaldı ki yeni seride tasarruf oranlarının eskisine göre çok yüksek olması bu alandaki yapısal reform ihtiyacının azaldığı anlamına mı geliyor?
Gerçekten de halkın tasarruf eğilimi geriye dönük olarak bir gecede değişti mi? Dahası demek ki TÜİK revizyon yapıncaya kadar tasarruf oranını yanlış hesaplıyormuş. Bu şartlarda TÜİK verilerine kim inanır?
3- TÜİK, kendi açıklamasına göre işsizlik verilerinde ''''Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat) tarafından belirlenen uluslararası standartlara uygun'''' yeni düzenleme yaptı. Ancak Türkiye''deki sosyal yapı ile AB''deki sosyal yapı farklıdır.
TÜİK; 18 yaşını doldurup, 4 hafta içinde iş aramayanı işsiz saymıyor. Ayrıca iş aramayan ve fakat iş bulsa hemen işe başlayacak olanları da artık bilemiyoruz. Bu yolla eskiden yaptığımız ''''Fiili İşsizlik Oranı''''nı artık yapmak zorlaştı.
4- Eski TÜİK Başkanı Birol Aydemir, 12 Aralık 2020''deki açıklamasında ''''Berat Albayrak''ın açıklamalarından anlıyoruz ki; TÜİK verileri açıklanmadan önce kendisine sunuluyordu.'''' diyor ve ilave ediyor; ''''Başkanlığım döneminde Gelir İdaresi veri vermedi. TÜİK bağımsızlığını kaybetti.''''
Şimdi iktidar halkın enflasyonunu, mutfak enflasyonunu açıklayanları cezalandırarak yasak getirmek istiyor. Bu tasarıyı Meclis''ten geçirir ve fakat çabaladıkça daha çok battığını da bilmelidir.