Hedef'teki KKTC ve Denktaş
Bildiğiniz gibi 19 Nisan’da KKTC’de Milletvekili genel seçimleri yapılacaktır. KKTC’de son yapılan kamuoyu araştırmaları, iktidardaki CTP-BG’nin önemli miktarda oy kaybına uğradığını ve muhalefet partileri UBP ve DP’nin ise yükselişte olduğunu göstermektedir. Anket sonuçlarının tartışıldığı noktada CTP-BG Genel Başkanı ve Başbakan Ferdi Sabit Soyer’in, KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın ve UBP Genel Başkanı Derviş Eroğlu’nun Ergenekon iddianamesinde isimleri geçtiği iddiasıyla Başsavcılığa soruşturma başvurusu çıkageldi. Başvurunun zamanlamasına dikkat çekmek istemekteyim. KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş aylardır Ergenekon saçmalığı ile ilişkilendirilmekte ve seviyesiz saldırılara muhatap olmaktadır. Soyer’in seçimlere 10 gün kala Cumhurbaşkanı Denktaş’ı ve Eroğlu’nu hedef seçmesi kaybedeceği seçimlerden önceki son çırpınışı olmuştur. Soyer belki de siyasi hayatının en büyük hatasını yapmıştır. Seçimlere 10 gün kala bu davranışı -belki de AKP’den aldığı telkinlerle- KKTC halkından kesinlikle tepki görecek ve alacağı oyları da alamamasına neden olacaktır. KKTC’yi kuran ve Anavatan Türkiye’ye bağlılığı tartışma götürmeyen Cumhurbaşkanı Denktaş’ı, varlığı henüz belli olmayan, hayal ürünü terör örgütü ile yan yana getirmenin faturası oldukça ağır olacaktır. KKTC’yi yıkmaya çalışan emperyalist güçler ve onların işbirlikçileri, ne Devletimiz KKTC’yi, ne de ulu çınar, başımızın tacı Denktaş’ı yıkabileceklerdir. Mukavemetçi Kıbrıs Türkü buna müsaade etmemiş ve etmeyecektir.
Emperyalizm ezelden beri Kıbrıs meselesini kullanıp Anavatan Türkiye’den taviz koparmayı kendisine adet edinmiştir. Özellikle AKP iktidarı döneminde, Kıbrıs sorunu Avrupa Birliği’ne girmek isteyen Türkiye’ye karşı koz olarak kullanılmış ve halen de kullanılmaktadır. AKP iktidarı KKTC’yi ortadan kaldırmayı hedefleyen, Annan Planı’nı hazırlayıp ortaya koyan emperyalist ABD’ye de, IMF ve Dünya Bankası’ndan finansal kaynak sağlanması ve siyasi destek almak uğruna taviz vermektedir. Geçtiğimiz hafta Anavatan Türkiye’yi ziyaret eden Obama’ya, hazırlanmakta olan yeni Kıbrıs planı konusunda gerekli teminatlar kapalı kapılar ardında verilmiştir. Hedef Annan Planında olduğu gibi KKTC’yi ortadan kaldırmaktır. KKTC’yi ortadan kaldırmanın önündeki en büyük engel Devletimizin kurucusu Rauf Denktaş ve Onun liderliğine inanan Mukavemetçi Kıbrıs Türküdür. KKTC’yi ortadan kaldırabilmek için önce Cumhurbaşkanı Denktaş hedef alınmış ve alınmaktadır.
AB Türkiye temsilcisi Karen Fogg’un elektronik postaları vasıtasıyla Anavatan Türkiye’deki birtakım köşe yazarlarına verilmiş talimatları hatırlayacaksınız. Birinci görevi emperyalizmin çıkarlarını korumak olan Fogg, Türkiye’de satın aldığı işbirlikçi yazarlara ve sivil toplum örgütü temsilcilerine gönderdiği mesajlarda ve onlarla yaptığı görüşmelerde Denktaş’ı ‘yıpratın’ mesajı vermişti. AKP iktidarının başı Başbakan Erdoğan defalarca Cumhurbaşkanı Denktaş’a uygun olmayan bir seviyede saldırarak ‘yıpratma’ çalışmalarına katkı koymuştu. Hatta Erdoğan medya temsilcilerine yemek vererek Denktaş’a ambargo uygulanması direktifini bile vermişti.
Şimdi de hedef yine KKTC’dir ve dolayısıyla Denktaş bir kez daha yıpratılmak istenmektedir. Denktaş’ın kurucusu olduğu Türk Mukavemet Teşkilatı, Ergenekon safsatası ile ilişkilendirilmek istenerek Denktaş’a iftiralarda bulunulmakta ve saldırılmaktadır. Bu kalleşliği yapanlar bilmelidirler ki TMT ruhu yaşamaktadır ve bu ruh emperyalizmin emellerinin gerçekleşmesine izin vermeyecektir. Cumhurbaşkanı Denktaş’a ve KKTC’ye uzanan eller kırılacaktır...