Hazırlık maçında başlara güneş geçince!
Turgay Beşyıldız / YENİÇAĞ
Bu nasıl bir kafa yapısı anlayamadım!
Günün ortasında; kızgın güneş tam tepenizin üstünde iken hazırlık maçı oynanır düşüncesi
ya da bu maç saatinin kararı kime ait? Gerçekten çok merak ettim ya! Ne fikirmiş be! Hayran kalmamak mümkün değil!
Trabzonspor, bir hafta önce top başı yapmış. Hajduk Split maç takvimi gereği Bordo Mavililer’den önce sezona ‘Merhaba’ demiş bir takım.
Bu nasıl bir takım seçimi ki; Hajduk Split gibi daha hazır bir takımla ilk hazırlık maçı oynamaya kalkıyorsun Bjelica!
Nenad Bjelica’nın ilk hazırlık maçında; tabi maç eksiği ve geçen yıl sakatlık nedeniyle takımdan uzak kalmış oyucuları görmek istemesi çok doğal ama bu tip oyuncularla sahaya süreceğin ilk 11 önünde, ilk hazırlık maçı Hajduk Split gibi bir takımla olmaz, olamaz.
Olsa olsa kamp yaptığın kentin ya da ülkenin veya o bölgede kamp yapan zayıf bir rakip ile fiziksel ve kondisyon olarak eksik oyuncularını görme maçın olurdu.
Bordo Mavililer, 23 kişiyle kamp çalışmalarına 3-4 günden beri de çift idmanla Slovenya’da devam ediyor etmesine de, benim anlamadığım tüm kafile pasaportuyla Slovenya’ya giriş yaparken, geçen sezon Bodrumspor’da kiralık olarak oynayan 21 yaşındaki Hakan Yeşil denilen milli oyuncu, halen daha kampta değil niye? Sordum; ‘Vize işlemleri henüz tamamlanmamış, tamamlanır tamamlanmaz kampta olacakmış.’ Peki niye vizesi geç kalmış? Bilmiyoruz!
Ayrıca bu arada; takımın 9 milli oyuncusunun Kranj kampına yarın katılacak olması da farklı ve elde olmayan bir durum, onu da belirtelim.
*
Trabzonspor’un ilk hazırlık maçı, diğer tüm Türk takımlarında olan hastalık gibi; ‘Geyik!’ maçıdır.
Genel de, maç bitse de gitsek havasında geçer. İdeal 11 değildir. Durumları görülmesi gerekenlerin hepsi olmasa da görülebileceği 90 dakikalardan biridir.
İlk hazırlık maçında sahayı, saatini ve rakibi iyi seçmek lazımdır. Yoksa bugün öğlen vaktindeki gibi ufak bir şamar yersin.
Tabi ki hazırlık maçları; ismi üzerinde her şeyi, mümkünse her oyuncuyu ve her düşünceyi deneme , görme , yanılma ve yanıltmanın etkilerini görmektir. Bu tip maçlar oynandıkça, oyuncunun fizik, kondisyon, anatomik, fizyolojik ve mental durumu ve de işin taktiksel boyutu da sahada denenmeye, görülmeye başlar.
Karadeniz ekibi; bugün, günün tam ortasında! İlk 45 dakikanın 14’ ncü ve 33’ ncü dakikalarında Dolcek ve Melnjak’ın ayağından yediği gollerle ilk yarıyı 2-0 yenik kapadı.
Buna rağmen; bu iki golden sonra oyuna birazda olsa ağırlığını koymaya çalışan Trabzonspor, gol atma ve rakip sahaya inme konusunda daha istekli olmaya başlaması, günün sadece güzel manzarasıydı.
Bireysel hataların yanı sıra, hiç oyundan kopmaması iyiydi. Özellikle, zaman zaman 3. Bölge de etkili oldular. Oyuna sonradan giren genç oyuncuların istekli oluşu iyi bir görüntüydü.
Yenilen ilk gol pozisyonunda dizini yan direğe çarparak, erken sakatlanan Fernandez’in yerine oyuna giren Denswil’in yanı sıra; İkinci yarıda, Hüseyin, Abdülkadir Ömür, Visca, Emrehan, Orsic ve Gomez, ilerleyen dakikalarda kenara geldiler. Yerlerini, Bartra ve Dorukhan’ın yanı sıra, genç oyuncular; Kerem Şen, Enis Destan, Abdurrahman ve Engin’e bıraktılar.
Yumuşak ve kendine göre dengeli bir takım yerine, sert bir takımla ilk hazırlık maçına çıkması sanırım biraz da ‘’Nerden ince ise oradan kırılsın, önümüzü bir an önce görelim.’’ düşüncesi miydi? Bilemiyorum.
Sanırım, 15 Temmuz’da saat: 17.30’daki ikinci hazırlık maçında; adını neredeyse yok denecek kadar çok az duyduğum! Macaristan’ın MOL Fehervar ekibi önünde, Trabzonspor daha derli toplu bir görüntü verecektir. Eminim, en azından onu biliyorum.