Hazar Şiir Akşamları...
Elazığ’da her yıl düzenlenen Hazar Şiir Akşamları için -şiirin dışında- panelleriyle, konferanslarıyla görkemli bir ‘bilgi şöleni’de diyebiliriz. Ayrıca bu etkinlik, sadece Elazığ’a, sadece Türkiye’ye değil; Türk dünyasına da ses veriyor. Gerçek şu ki; Elazığ’ın dünyada ‘ulu şehir’ olarak tanınmasında Hazar Şiir Akşamları’nın çok büyük katkısı var. Nitekim Avrasya Yazarlar Birliği Başkanı Dr. Yakup Deliömeroğlu’na Kırgızistan’da: “Elazığ Türkiye’nin kaçıncı şehridir” diye sorabiliyorlar. Yine, durağı uçmak olsun, Cengiz Aytmatov “Elazığ Türk Dünyası’nın manevi azığıdır” diyebilmiştir.
Yirmi yıldır düzenlenen bu etkinlik; üç gün boyunca sevgiyi, barışı, bilgiyi sanatın kanatlarıyla gönüllere uçuruyor. Adeta ‘proje fabrikası’olan Elazığ’ın has evladı Şener Bulut’un öncülüğünde 1992 yılında başlayan bu güzelliği, pek çok il ve ilçemiz örnek aldı.
Kültür-sanat deyip duruyoruz... Pekiyi, bir milletin-ulusun ‘kültürü’ çok mu önemli? Evet, çok önemli! “İngiliz devleti yok olabilir; ama William Shakespeare ve İngilizce var olduğu sürece; İngiliz devleti tekrar kurulur!” diyen anlayış, gerçekçi bir anlayıştır. İşte Şener Bulut ve ona destek olan saygıdeğer Valilerimiz, kahraman Elazığlılar bu gerçeği yıllarca gönüllere nakış nakış işlemeye çalıştılar. Elazığ’ın bir güzel şansı da bu süreçte harika Valilere kavuşmuş olması. Sayın Mehmet Canseven, Sayın Lütfullah Bilgin, Sayın Osman Aydın, Sayın Kadir Koçdemir, Sayın Muammer Muşmal bu etkinliğe olağanüstü destek verdiler. Hepsini sevgiyle saygıyla anıyorum. Günümüz Elazığ Valisi Sayın Muammer Erol ise çıtayı daha da yükseltme gayretinde. Kuşkusuz bu son güzelliğin oluşumunda Belediye Başkanımız Süleyman Selmanoğlu, Üniversite Rektörümüz Prof. Dr. Fevzi Bingöl, Ticaret ve Sanayi Odaları Başkanımız Ali Şekerdağ’ın da yoğun emekleri vardı.
Hazar Şiir Akşamları bu yıl “Yunus Emre ve Aşk” temalıydı. “Gönül çalabın tahtı” diyen ulu gönül sultanını üç gün boyunca her saat yaşadık. Burada Elazığ halkının anlamlı bir hoşgörüsünü belirtmek isterim. O da şudur: Etkinlik adının “Yunus Emre ve Aşk” olmasını Elazığ Meryemana Süryani Kilisesi Papazı Sayın İsak Tanoğlu öneriyor; bu öneri, etkinlik kurulunca da kabul ediliyor! Elazığlının şu yüce erdemine bakar mısınız?
Üç gün boyunca dolu dolu geçen etkinlik programını anlatmaya değil bir köşe; gazetenin tüm sayfası yetmez. Sadece bir-ikisinden satır başı olarak söz edebilirim: İlk gün, Yunus Emre Minyatürleri Sergisi ve Müze gezildi. Akşam, Fırat Üniversitesi İletişim Fakültesi Televizyon Stüdyosunda Prof. Dr. Mustafa Tatçı’nın konuşmasından sonra Üniversite Konservatuarı, Elazığ Devlet Klasik Türk Müziği Korosu, Müftülük Korosu Yunus Emre sözlü besteleri seslendirdiler. Bu arada belirtmeliyim; Üniversitenin İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Esma Şimşek hanımefendi konuklarıyla yakından ilgilendi. Bu seçkin bilim insanımızın incelik dolu bu davranışı takdir topladı.
İkinci gün Elazığ’ın ana caddesinde ‘Şairler Yürüyüşü’ ve etkinliğin resmi açılışı yapıldı. Akşam, “Avusturya-Viyana Saz Derneği” Mansur Bildik yönetiminde konser verdi. Bizler ayrıca Ömer Faruk Elçi’nin “Omzumdaki Melek” adlı kitabının tanıtım toplantısına katıldık. Üçüncü gün, şairler Karakoçan, Kovancılar, Sivrice ve Baskil ilçelerindeydiler. Kültür ve Kongre Merkezi’nde “Edebiyat Dernekleri” paneli ardından, “Yunus’ta insan sevgisi ve ilâhi aşk” paneli Prof. Dr. İsmail Yakıt başkanlığında yapıldı. Ve aynı gün akşamı o görkemli “Hazar Şiir Akşamları” Sivrice’de Hazar gölü kıyısında 33 şairin gönül sesiyle son buldu.
Bu yıl da Elazığ; Azerbaycan’dan, Kazakistan’dan, Kırgızistan’dan, Doğu Türkistan’dan gelen şair konuklarını ağırladı. Bu güzelliğe emeği geçen başta gönül insanı çalışkan Valimiz Sayın Muammer Erol olmak üzere, tüm Elazığlıları yürekten kutluyorum.