1283 apolet numarasıyla Harbiye’den mezun olan Mustafa Kemal, Orduyu siyasetten uzak tutmaya o kadar çok gayret etmiştir ki, bu yüzden bazı silah arkadaşlarıyla yollarını ayırmıştır.
Harp Okulu, Türk Ordusu’nun bir nevi kâbesidir. Harp Okulu’ndaki ilk ders TSK’nın o yıl ki rotasıdır. Bunu işine gelmeyenler bilmemiş olsa da Harbiyelilik unvanını kazananlar yaşadıkları için ömür boyu unutmazlar. Komutanların pusulası istisnasız Harbiye olduğuna göre, rotayı şaşıranların ordu içerisinde barınması mümkün değildir. Bu arada söz konusu rotanın nadiren yanlış çizildiği de olmuştur. Örneği Talat Aydemir’in darbe girişimleriyle, 12 Eylül darbesi gibi. Ancak binlerce yıllık ordu-millet geleneğinde istisnalar kaideyi bozmaz.
Kuleli Askeri Lisesi’ni bitirip Harp Okulu’na ilk geldiğimde öğrenim yılının ilk dersi için yapılan hummalı çalışmalara önceleri fazla anlam verememiştim. Atatürk’ün bölüğünde benim apolet numaram 1344’dü. Yoklamada 1283 denince hep beraber “İçimizde” diye bağırırdık. Bugün de içimizde oluşunun onurunu yaşıyoruz.
Harbiye’deki ilk dersin önemi malum medya tarafından son birkaç yılda keşfedilmiş olsa da o dersin mütareke matbaası tarafından anlaşılmadığı gibi bilgi kirliliği ile çarpıtıldığını da ifade etmeliyim.
Geçtiğimiz gün Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ’un Harbiye’de verdiği mesaj, bana göre Türk Ordusunun son elli yılda verdiklerinin en önemlisiydi. Bu güne kadar ordu kademesinde Başbuğ Paşanın söylediklerine benzer çok şey söylenmesine rağmen “Stratejik Ortak” ın ismi ilk kez seslendirilmiştir. Evet Harbiye’de komutanlık yapan Sayın Genelkurmay başkanı Büyükanıt da çeşitli konuşmalarında başta Irak’ın kuzeyinde olan gelişmeler olmak üzere “anlama eksikliği” olmayanlar için ciddi işaretler vermişti. Ama ABD’nin adını zikretmeyerek kendisine bu yönde yöneltilen soruları “Hangi devlet olduğunu kamuoyu biliyor” diye uyarmıştı.
Önümüzdeki Ağustos ayında Genelkurmay başkanı olacağı kesin olan İlker Başbuğ’un sözlerindeki “Maliyeti ağır olur” uyarısının tam da Başbakan Erdoğan’ın ABD seyahati sırasında olması manidar değil midir?
Irak’taki gelişmelerin Türkiye’ye, Türk Ordusu’na rağmen uzun vadeli olmayacağına yönelik sözler, Büyük Orta Doğu Projesi’nin ortakları için hiç de yenilir yutulur cinsten değildir.
Başbuğ Paşa, Harbiye’nin salonunu dolduran yüksek komuta heyeti ve yarının komutanları Harbiyelilere açıkça “Bu gelişmeler karşısında gerekirse ABD ile savaşabiliriz, buna hazırlıklı olun” emrini tebliğ etmiştir.
Irak’ın Kuzeyindeki aşiret reislerine ellerine geçirdikleri tarihi fırsatın Türkiye sınırlarındaki bazı vatandaşlarımıza aidiyet duygusu kazandırmasına dikkat çekerek, buna izin vermeyeceklerini ifade ederken işin açıkçası “akıllı ol” demiştir.
Harbiye’deki bu dersi anlamadıkları gibi, AKP’nin değirmenine su taşıma konusunda ittifak kuranların haberlerine dikkat ettiniz mi? Başbuğ Paşanın konuşmasında cımbızla hemen, “Laiklik” konusunu çekip aldılar. Yeniçağ’ın manşetine çıkardığı “Hedef ulus ve üniter devlet” mesajını ısrarla saklayarak, “Laiklik elden gidiyor” nidalarıyla ordu ile milletimiz arasında suni duvarlar örmeye devam ediyorlar.
Başbuğ Paşanın “Herkes ayağını denk alsın” mealindeki sözlerinin altına bu ülkede kimlerin imza atmayacağını düşünün. Kademe kademe üniter yapıyı, ulus devleti yok etmek için, bölücünün, dincinin, liberalin, dönme devşirme tayfasıyla beraber, dönek solcuların kurduğu şer ittifakının kimlerden oluştuğunu hatırlatmaya gerek var mı?
Harbiye’de ilk dersten payına düşeni alamayanlara Yozgat’ımızın mükemmel sürmelisini dinlemelerini tavsiye ederim: “Dersini almış da ediyor ezber, Sürmeli gözleri sürmeyi neyler”...
