Haklı çıkmak istemiyorum
Artık kendime isyan etmeye başladım, hep mi haklı çıkacağım diye. Üç konuda daha haklı olduğum son bir hafta içinde yayınlanan haberlerle doğrulandı.
Libya ve Mısır’da meydana gelen olayları Türk basınının değerlendirmesi tam bir fıkra, komik bir senaryo gibi. Açın gazetelere bakın, “ABD, Libya’ya saldırmaya veya müdahaleye hazırlanıyor”. Peki, ne oldu Mısır’daki halk hareketi, ordunun elinde sönmüş görünüyor. Gül de herhalde yeni askeri yönetimi tebrike gidiyor.
A benim cehalet simgesi meslektaşlarım!! Hiç mi hiç düşünmezsiniz, Amerika, Bush zamanında Irak’a girmenin bedelini ne kadar ağır ödüyor. Ekonomik krizin nedeni ne? Obama ne diye iktidara geldi? Irak’tan çıkacağım, Afganistan’dan çıkacağım demedi mi? Dedi. Şimdi Irak’tan, Afganistan’dan asker çıkarıp bir yandan savunma bütçesini küçültürken Libya’ya savaş açacak, yok öyle bir şey.
Gazeteci arkadaşlar, ayıptır en azından elinizin altında internet var. Girin internete bir araştırın Google’u, o uçuk kaçık manşetleri atmadan önce.
ABD, Libya’ya aynı eski ABD Başkanı Clinton döneminde olduğu gibi, bir veya birkaç kez savaş uçakları filosu yollayarak bir yerleri bombalayabilir. Bunu da son zamanlarda ABD savaş uçaklarının hem Irak hem de Afganistan’da düşman diye kendi birlikleri ve sivilleri vurduğunu da hatırlarsak kime yarar, kime zarar verecek görürsünüz. ABD kesin kez Libya’ya asker falan çıkarmaz, çıkaramaz.
Ha sakın bunları Kaddafi’yi desteklediğim için falan yazdığımı sanmayın, aksine, bu kişinin ne kadar kaçık olduğunu görmemek için kör olmak lazım. O zaten bizim milli görüşçülerin yakını. Libya bir Arap ülkesi. Arap halkları da ne yazık ki köleliği seven bir millet. Bizimkiler de şimdilerde Türk halkını Araplaştırıp bu mantığı yerleştirmeye çalışmıyor mu?
Gelelim Necmettin Erbakan’ın cenaze törenine. Gene bizimkiler oturup Erbakan milli görüşçüydü diye yazıyor. Arkadaşlar ben Türkiye’den ayrılalı Türkçede kelimelerin anlamı mı yoksa manası mı değişti. Erbakan milli görüşçü olduğunu söylüyordu ama yetiştirdiği çocukları ve kendisi ümmetçiydi. Ümmet içinde millet olamaz. Necmettin Erbakan ve arkadaşları, öğrencileri takiyeciydi. Yani din adına insanları kandırmanın mubah sayıldığı bir anlayışa sahiptiler. Bugün Erdoğan ve arkadaşlarının icraatlarına bir baksanıza. Ağızları bir şey söylüyor, elleri başka ve ters kararlara imza atıyor.
Bugün gene bir başka konuda haklı çıktım. Bebek katiline ev hapsi verilsin deniliyor. Yahu ayıptır. Ev hapsi küçük ve adi suçlardan mahkûm olmuş kişilere verilebilir tüm dünyada. Böyle 40 bin kişinin katili bir kasap için değil!.. Ama göreceksiniz yakın bir tarihte bu adam hapisten çıkacak ve Meclis’e girip Erdoğan’ın koalisyon ortağı olacaktır. Bu konuda talimat verileli çok oldu. Nasıl haksız mıymışım?
Gelelim güncel Türk basınında göremeyeceğiniz haberlere. Birincisi Türkiye’nin dış ticaret açığı geçen yılın iki katına çıkarak 7.3 milyar dolara ulaştı. İkinci vaka Libya ve Orta Doğu olayları nedeniyle petrol fiyatlarındaki hızlı artışın Türkiye’de benzinin litresini artırışı. Bu petroldeki artış her şeye, her kaleme yansıyacak. Seçim öncesi pek de iyi haber değil iktidar için. Bunlara ek, karışıklıklar borsaları da şaşkına çevirdi.
Yani ekonomi tıkırında pek değil. Türk borsalarında yabancıların rulet oynar gibi hareket ettirdikleri paralar bir kaçmaya başlarsa o zaman Erdoğan’ın ekonomisi çöker çökmesine de altında kim kalır onu bilemem.