Hakkı Yeten’lerin takımı...
Adam tarihimizin en büyük hırsızlık, yolsuzluk ve rüşvet operasyonu diye anılan soruşturma kapsamında, ayakkabı kutuları ve “trilyoncuk”ları sıfırlama kabiliyetinden dahi yoksun mahdumlarla birlikte gözaltına alındı.
Yüzlerce hâkim ve savcının yerinin değiştirilmesiyle tırpan yiyen “yeni yargı düzeni” eliyle tahliye edildi.
İddialar dört bakanı istifa ettirdi ve fakat, evlatlarına helal lokma yedirmediğini -Allah’ın sopası yok çünkü- seçim meydanında, avaz avaz itiraf eden her bir şeyin başının “yakini” yeni yargı mensupları hükmü verdi:
Takipsizlik!
Aklanmamış/aklanamadılar yani. Bahse konu soruşturmada adı geçen herkes bu adam(!) dahil vicdanlarımızda hâlâ “olağan şüpheli” ...
Soruşturmayı başlatan ve sonra görevden alınan savcıya göre mesela “lider sıfatıyla örgütün faaliyetleri kapsamındaki tüm suçlardan sorumluydu” adam(!)
Bir yargılanabilseydi;
Ooo-hooo-o!
Bizimki de çıkmış -canım yurdumun zeytinyağı cenneti olmasının da etkisi vardır muhakkak- “yemek yemişim ne var bunda” diye üste çıkmaya kalkışıyor, skandal “satış” a tepki gösteren taraftar karşısında.
Orman kanunu sökmez KARA KARTALA;
Bu bir.
Kul hakkıyla abad olunmaz; bir tek tuğlasına haram bulaştırdığın an, çöker, kalıverirsin o devasa stadın altında;
Bu iki.
“Parası yetenlerin değil ‘Hakkı Yeten’lerin takımı”dır Beşiktaş;
Bu da üç.
Ki “taraftar ıslıkladığında” formasından vazgeçen onurlu bir geleneği temsil eder...
Hazırlan yani;
Kirli şampiyonlukların değil şerefli ikinciliklerin takımını “kirli/kara para” yla ihyaya kalkışırsan “alkışlayın” değil “ıslıklayın” olacaktır çArşı’nın açılış marşı!