Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Mevlüt Uluğtekin YILMAZ
Mevlüt Uluğtekin YILMAZ

Grip aşısına dikkat!

Sevgili okuyucum; havalar soğumaya başladı... Mikrobiyoloji uzmanı olan değerli dostumun Grip aşıları hakkındaki önemli bilgilerini -sağlığımız adına- sizlere özellikle sunuyorum:

"Grip aşısı mevsimi geldi. 60 yaş üstü emekliler, aile hekimlerine bu aşıyı reçete ettirebiliyor. Eczacınızdan aşıyı isterken, bu aşının nereden ithal edildiğini lütfen soruşturunuz. Hindistan'dan getirilmişse eğer, o aşıyı kesinlikle kabul etmeyiniz. Pastör, Belçika, İtalyan Sclavo veya Belçika Biyomeryö aşılarından birini tercih edebilirsiniz. Mikrobiyoloji uzmanı olarak uyarmayı görev biliyorum.

Gerçek şu ki, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın politikaları bizi elin aşılarına mahkûm etmiştir!10 yıllık Bakanlığı sırasında Cumhuriyetin aşı fabrikası olan Dr. Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü'nde ki aşı üretimini bu Bakan bitirmiş; Enstitü'nün adını da değiştirmiştir. Bugün Hindistan gibi ölülerin açıkta çürüdüğü bir ülkeden -bu Bakan sayesinde- aşı ithal etmekteyiz.

Sayın Bakan'ın Hıfzıssıha Enstitüsü'nü ziyaretinde "Bu aşılar dışarıdan ithal edilse ne iyi olur" dediği, tüm kurum personelinin dilindedir. İşin bir trajik yönü de; konuya her bakımdan sahip çıkması gereken CHP'nin ne sağlık komisyonları, ne de hekim milletvekilleri zerre kadar ilgilenmemiştir. Çoğunun durumdan haberi bile olmadığı gibi, haberi olanların da umuru olmamıştır. Şimdi, elin aşısının açık pazarıyız!

Türkiye'de aşı ve serum imalatını başlatan Abdülhamit Han'dır! 'Bakteriyolojihaneyi Şahane'yi kuran da odur. Pastör'ün kuruluşunda maddi yardımda bulunmuş; oradan uzmanlar getirtmiş ve ülkemizden oraya hekimleri eğitime göndermiştir. Pastör'den bir kaç yıl sonra da Türkiye'de aşı ve serum imalatı başlamıştır. Sayın Recep Akdağ'ın sağlıkla anlamlı böyle bir 'menzil'den haberi olduğunu sanmıyorum. Haberi olsaydı; Türkiye'de aşıyı bitirerek 'Ulu Hakan'ın kemiklerini sızlatmazdı. Bakteriyolojihane'den az önce de Kuduz Hastanesi'ni kurduran Sultan da odur! Şişli Etfal, -yani çocuk hastanesi- bilinir de, kuduz hastanesi bilinmez. İlk imal edilen de Kuduz tedavi anti serumlarıdır. Ve binlerce kuduzlu hasta orada tedavi edilmiştir. Kuduz Hastanesi şimdi Basın Müzesi'dir! İstanbul'da Divanyolu'ndadır. Yolu düşen merak ederse bakabilir. Ama kimin kurduğunu hatırlatan bir levhası olduğunu da hatırlamıyorum. 'Hafızay-ı Türk Nisyan ile malüldür' malûm...

Bir önemli bilgi daha vermeliyim; Tifüs aşısı da Balkan Faciası'nda Türk asker hekimleri tarafından bulunmuştur. Birinci Cihan Harbi'nde Irak cephesinde Von Der Golç Paşa bu aşıya güvenmediği için doktoru ile birlikte tifüsten ölmüştür. Alman silah sanayinin bu başlıca temsilcisi, kibrinin kurbanı olmuştur.

Tekrar aşı konusuna dönelim... Geçenlerde çocuk uzmanı bir akademisyen hanım, ithal beşli aşılar yüzünden bir çocuğun dalağını kaybettiğinden yakınıyordu.

Aşılara lütfen dikkat! Aşıların çoğunun ne olduğu belli değil. Grip aşısı yaptıracakları bir kez daha uyarıyorum. Bu aşı ve gama globülinler bizim adı değişen Hıfzıssıhha Enstitüsü'nde imal edilmekteydi. Genç okuyucular da lütfen büyüklerini uyarsınlar."

Ve bir özür...

Efendim yaklaşık 50 yıldır yazıyorum... Elbette yanlışlarımız oluyor. Ama şimdi ifade edeceğim gibi bir yanlışı ilk kez yaşıyorum... Olay şöyle: Osman Sertkaya adlı değerli bir okuyucum Türkçe konusunda güzel bir metin göndermişti. 22 Eylül 2016 tarihli yazımı yayıma hazırlarken, şöyle düşündüm: "Özellikle Türkoloji biliminde önemli bir değer olan Prof. Dr. Osman Fikri Sertkaya Beyefendi, adının tamamını ve Prof. Dr. unvanını yazmadan bu metni göndermiş olmalı. Ben bu değerli bilim insanının adını tam olarak yazayım" diye bir 'işgüzarlık' yaptım. Yazı gazetede yayımlanınca, Prof. Dr. Osman Fikri Sertkaya Beyefendi "Böyle bir yazı göndermediğini" bana bildirdi. Bu açıklamayla ben hatamı anladım ve kendisinden özür diledim... Ama -o güzel metni gönderen- Osman Sertkaya adlı okuyucumdan da, bu karışıklıktan dolayı özür diliyorum.

Esen kalın efendim.

Yazarın Diğer Yazıları