Gerilimin uluslararası sonuçları
Şu anda sizler için ne kadar önemli bilemem ama dışarıda, Erdoğan’a yönelik esen rüzgârların şiddeti arttı, kasırgaya dönüştü. Bunlardan biri, Washington’da, hem de Erdoğan’ın 20 gün kadar önce gittiği Beyaz Saray önünde esiyor. Washington’daki Türkler, Erdoğan’ı protesto ediyor. Bu haftaki topluluğun, geçen hafta toplanan kalabalığın sayısının iki katı olduğu ortaya çıktı. Gösteri hafta sonunda, Beyaz Saray önündeki Lafayette Park’ta yapıldı. Bu toplantılar Amerika’daki basın yayın organları ile televizyon şirketlerinin de ilgisini çekiyor.
Ama bizimkilerle yetinmeyen Başbakan Amerikan basınındaki yazı ve haberlere de tepki gösteriyor. Mesela, New York Times ile Washington Post, Erdoğan’ı diktatörlükle suçlarken, CBS ve ABC televizyonları Erdoğan’ın hışmına uğradı. Ama her yazımda sözünü ettiğim cehalet, uygar insanlar gibi akıllı ve sakin davranmaya engel olduğu için de daha önce alkışlanan bu iktidar, şu anda tüm Batı dünyası tarafından zorbalık ve diktatörlükle damgalandı.
Bu yalnız Washington’da mı? Hayır. Dış basını takip ederseniz Almanya, Fransa, İngiltere ve öteki Batı ülkelerinin başkentlerinde de durumun aynı olduğunu anlayacaksınız. Uluslararası basın, gelişmeleri yakından takip edip, yorum ve analizler yayınlıyor. Belki bu yabancı ülkelerin liderleri, ilişkileri daha fazla germemek için, doğrudan tavır almazlar, ama sonuçta kendi tabanlarının, kamuoylarının, düşünce eğilimlerine ters hareket edemezler. Bizdekinin tersine yani.
Ağzına geleni zart diye ortaya atan Erdoğan’ın kızgınlığı bu gidişi fark ettiği için mi? Danışmanları uyarmıyor mu? Korkuyorlar mı? Yoksa hâlâ işin farkında değil ben ne dersem o olur mantığından mı? Bilemiyorum!.. Yakın tarihte bunu da anlayacağız. Tayyip Bey’in kömür ve pirinç gibi para ile topladığı kalabalığın aksine, şu anda kendi rızaları ile gaz ve tazyikli suya karşı toplanan gençlik hakkında da bir fikri olduğunu da sanmıyorum.
Bu aslında benim görüşüme göre toplumdaki iki büyük kültür farkının sergilenmesi, çatışması. Bir yerde “öl de de ölelim” sloganları, öte yanda Türk milletinin temelinde bulunan mizah anlayışı ile sistemle dalga geçme. Müzik. Olayları karikatürize etme. İşte bunlar çağdaş Türklerin yeni direnme metodu.
Fenerlisi, Galatasaraylısı, Beşiktaşlısı, Kürt’ü, Türk’ü, Çerkez’i, Laz’ı bir arada. Üniversitelisi, genci, yaşlısı birbirine destek. Onların hepsi, oraya kendi ayakları ile geldi. Belediye başkanlarının düzenlediği ücretli otobüs seferleri ve işten atılma tehdidi ile değil. Sloganlarını iktidar vermedi. Kendi sloganlarını kendileri yarattı. Bu direnişi bir ağaç kesme veya parkı kapatma olayı olarak değerlendiren iktidar, inanın olayın hâlâ farkında değil.
Ne diyor Başbakan; orada rezidans veya AVM olmayacak diyor. Ama olayın o aşamayı çoktan geçip, yapılacak eski Topçu Kışlası’nın, irticanın anıtı olacağının, orada direnen genç ihtiyar herkes farkında. Bu topluluğu bir takım tavizlerle kandırma dönemi de çoktan sona erdi. Olay bir süredir yalanlarla kandırılan bir toplumun toptan hesap kesişi, bugüne kadar iktidarın gazladığı yalan bombardımanına topyekûn bir cevap.
Ama bu iş, önümüzdeki günlerde oldukça ilgi çekecek duruma dönecektir, emin olun. Birincisi Suriye konusu, şu andaki bilgilere göre, Erdoğan’ın çapulcularını, Suriye ordusu bizim sınıra sürüyor. Bu, özgürlükler konusundaki tutumu, baskıcı tavrı, Mısır ve Libya ile Tunus’ta, Erdoğan’ı göklere çıkaran gruplar tarafından, dikkatle izleniyor. Bu yeni Osmanlıcılık oyununun da sonu. Bu senaryonun da sona erdiğinin en son kanıtı, bu akımın öncülerinin, taraf değiştirmiş olması. Ve hatta Ermeni soykırımına sahip çıkan, Orhan Pamuk, Erdoğan’ın akilleri de başka yönde dans ediyor.
Tüm bunlar, hem içte, hem de dışta, yeni olaylara gebe. Biliyorsunuz, Türkiye, en fazla faiz veren ülkeler arasında, bu yüzden, borsadaki yabancı paralar da, kaçmaya başlayabilir. İşte o, zaman neler olur, bilemem. Başkasının parasıyla efelik yapan kişilerin efelikleri, ancak diktatörlükle, ayakta kalabilir. Ama bence 2014’te seçim olacak diyen AKP iktidarı, seçimi 2015’e de yeniden çekerse hiç şaşmayın.