"Fırat Çakıroğlu" terör şehidi sayılsın!

Ege Üniversitesi'nin orta yerinde katledilen Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun geçtiğimiz hafta duruşması vardı. Organize ve planlı bir saldırı olmasına rağmen davada hâlâ tek tutuklu var. Konuyla ilgili haber yapan basın kuruluşları olayı; "karşıt görüşlü öğrencilerle çıkan kavgada hayatını kaybeden..." olarak vermeye devam ediyorlar.

Son duruşmada mahkemeye çok önemli bir belge sunuldu. Belgeyi sunan kurum ise İzmir Emniyet Müdürlüğü... Belgeye göre Fırat Çakıroğlu'nu öldüren "Nurullah S." PKK'nın gençlik yapılanması olan DÖDEF üyesi... Artık olayda tek bir soru işareti ve manipülasyon durumu kalmamıştır. Bizzat emniyet makamları da katilinin PKK'lı olduğunu belgesiyle birlikte ortaya koyuyor.

Ancak burada Fırat Çakıroğlu'nu şehit edenler hakkında, akıllara çok sayıda soru işareti takılıyor!

Emniyet, bu adamların PKK'lı olduklarını, belgesini ortaya koyacak kadar tanıyor, biliyor. Peki, neden üniversitede 4. sınıfa kadar okuyup, gençlerimizi şehit etmelerine müsaade ediliyor!

Haklarında neden herhangi bir dava, kovuşturma ya da mahkeme süreci bulunmuyordu?

PKK'lı olan biri nasıl oluyor da üniversitede Türk bayrağına saldırıyor, örgüt paçavralarını açıp imza topluyor, dağa adam gönderiyor, akademisyen ve öğrenci tehdit ediyordu ve nasıl oluyor da tüm bunlara rağmen hiçbir hukuki süreçle, yaptırımla karşılaşmıyordu?

Hepsinden de ötesi, bunların hepsini rahmetli Fırat Çakıroğlu yaptığı basın açıklamalarında söylemişti. Ülkesinde PKK'sız bir ortamda okuyabilmek için verdiği mücadelelerde, katıldığı yürüyüşlerde "Üniversitede PKK istemiyoruz" mesajını defaatle dile getirmişti. Tüm bu girişimlere rağmen bugün siyasi gelecekleri için yer değiştirenler, Fırat'a kulaklarını kapamış, randevu bile vermemişlerdi. Savcılar harekete geçmemiş, emniyet duymamış, okul yönetimi görmezden gelmişti.

Artık Fırat ile ilgili hangi medya organı, "karşıt görüşlü, sağ-sol" diye haber yapılıyorsa bilin ki kötü niyetlidir.

Emniyetin ortaya koyduğu bu belge hangi kurumların olayda ne şekilde sorumlu olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.

***

Davada hâlâ bir tutuklu olması ise başlı başına bir inceleme konusudur. Eylem organizedir, hangi teröristin nereden talimat alarak bu eylemi yaptığı ortadadır.

Ahmet Kaya için her fırsatta gözyaşı döküp, ona haksızlık yapıldığını iddia eden devletin şaşaalı makamlarındaki zatlar, Fırat için taziye mesajını bile çok görmüşlerdi.

Çözüm süreci diye üniversitelere, şehirlere PKK'lıları dolduranlar hadi harekete geçin! Gerçekten samimiyseniz üniversitelerde gençlerimizin canına kast eden, terörist oldukları emniyet kayıtlarıyla ispat edilenler hakkında yasal sorumluluklarınızı yerine getirin.

Ama yapmazsınız, çünkü sizler samimi değilsiniz.

Samimi olanlara ise bu saatten sonra çok büyük bir sorumluluk düşüyor.

Fırat Çakıroğlu bir terörle mücadele şehididir. Bunun tartışması bile yapılmaz. Okulda PKK'lılarla ciddi bir mücadele verdi, çünkü anayasal görevlerini yapması gerekenler ortada yoktu. Kendisine görev bildi, kendisine özgür bir ülke emanet eden atalarından aldığı feyzle hareket etti. Ancak onun da gücü bir yere kadardı.

Kendisi terörle mücadele ederken, kampüsün orta yerinde şehit edilmişti. İşte bu yüzden de terörle mücadele şehididir. Terörle mücadele şehidi olmak için sadece devletin kolluk kuvvetlerine mensup olmak gerekmez. Ülkesi için mücadele eden bu cesur yürekler de şehit sayılmalıdır.

O yüzden gerekli kamuoyunun oluşturularak, ilgili makamların ve siyaset kurumunun devreye girerek bu konuyu gündeme getirmesi gerekiyor. Şehit ailelerine tanınan tüm haklar Fırat Çakıroğlu'nun ailesine de tanınmalı, devlet kayıtlarına "Terörle mücadele şehidi" olarak girmelidir.

Bundan sonra bize düşen görev de bunu her yere, her makama duyurmaktır.

Yazarın Diğer Yazıları