Fikir ya da porno özgürlüğü
1970’li yıllarda üniversitelerde ana tartışma konusu fikir özgürlüğü idi. Bir zamanlar özgür ya da özerk üniversitelerden bahsedilirdi. Düşünce özgürlüğü adı altında özerklik ve özgürlük kavramı da istismar edilmiştir. Bunlar ayrı konulardır. AKP iktidara gelinceye kadar üniversitelerin ülkenin can yakıcı sorunları karşısında ne düşündüğü, herkes tarafından bilinirdi. Günümüz üniversitelerinin ülkenin temel sorunları karşısında ne düşündüğünü kimse bilmiyor. Suskun, yılgın ve yorgun görünen günümüz üniversiteleri bambaşka konularla gündeme geliyor.
Soros, porno ve üniversite
Bilgi Üniversitesi’nde “akademik özgürlüğün sınırlarını test” adı altında bitirme ödevi diye üniversite kampüsünde porno film çekiliyor. Bu, sözüm ona projenin sahibi öğrenci “öyle bir şey yapayım ki senelerdir kafamıza sokulan akademik özgürlüğün sınırlarını göreyim istedim” diyor. Bir zamanlar Soros’un da finansman sağladığı söylenen Bilgi Üniversitesi bugünlerde işte bu “porno” skandalıyla tartışmaların odağına yerleşmiştir. Bu üniversitede, görsel tasarım dersinde bitirme tezi olarak çekilen bu porno film, öğrenci velilerinden büyük tepki görmüştür. Bunun üzerine üniversite yönetimi, porno çekiminin kamusal alanda gerçekleştiği için suç teşkil ettiği gerekçesiyle tezin jürisinde bulunan öğretim üye ve görevlilerini hem işten atmış hem de haklarında suç duyurusunda bulunmuştur.
Üniversitede, öğrencilerin porno film çekmesini kimileri düşünce özgürlüğü (!) kimileri de skandal olarak nitelendirmişlerdir.
Bilindiği gibi Bilgi Üniversitesi bir vakıf üniversitesi hüviyetindedir. Üniversiteyi bir dönemin 900’lü hatlarından gelen gelirle kurmuşlar. Öyle ise 900’lü seks hatlarının sermayesiyle kurulan bir üniversitenin bir porno skandalıyla gündeme gelmesi çok da yadırgatıcı olmasa gerek.
Toplumun tahammül
sınırları test ediliyor!
Bilimin, aklın ve özgürlüğün indirgendiği seviye işte budur. Bu üniversite bir süre önce de “Ermeni Soykırımı” konusunda bir toplantı düzenlemişti. O da çok ses getirmişti. Bilgi Üniversitesi’nde, Ermeni toplantılarıyla toplumun tahammül sınırları test edilmişti. Öğrenciye porno filmi çektirerek de toplumun ahlak sınırları test ediliyor.
Bu üniversite, her nedense iktidarın özellikle muhaliflere yönelik olarak baskı ve sindirmeleriyle ilgili hiçbir toplantı düzenleme zorunluluğu duymuyor. İktidarın, kişilerin temel hak ve özgürlüklerin yönelik olarak yaptığı düzenlemeleri, bu üniversitenin bir kısım eski ve yeni öğretim üyeleri de kutsayarak savunuyor.
Normal üniversite elemanları “Başıma bir hal gelir.../...Statümü kaybederim.../...Kariyerimden olurum.../...Yanlış anlaşılırım.../...Projelerim kabul edilmez” vb.. kaygılar yüzünden toplumsal sorunlar karşısında düşüncelerini ortaya koymaktan korkuyorlar. Ancak iktidar yanlısı öğretim elemanları gümbür gümbür konuşuyor.
Gerçek amacını kaybetmiş bir özgürlük anlayışı, aşk duygusunu yitirmiş insana benzer. Böyle bir insan kendisini özgür sanan köledir. Özgürlük, insanın kamudan önce kendisini; kendi şehvet, saplantı ve önyargılarından kurtarmasıyla elde edilir. Kafasındaki zincirleri kıramayan bir insanın, sınır taşlarına saldırması özgürlük değil kölelik üretir.