FETÖ borsalarının işlem hacmi genişledi!

Gültekin Avcı'nın serbest bırakılması, "Türkiye'de FETÖ ile nasıl mücadele edilmediğinin" cevabı niteliğinde.

Organizasyon büyük.

Avukatlar, savcılar devreye giriyor, akıl almayacak isimler hâkim eliyle serbest bırakılıyor.

Tıpkı, "darbenin 2 numarası" denilerek, tüm sırları üzerine yükledikleri Adil Öksüz vakası gibi.

Ama vatandaşın gözü açılmış.

Yargıya ve medyaya güven kalmadığı için Gültekin Avcı'nın serbest bırakılması konusunda sosyal medya devreye giriyor.

Tepkiler çığ gibi büyüyor.

İş birden AK Parti'nin aleyhine dönünce, savcılıktan hızlı bir itiraz geliyor ve Avcı yeniden gözaltına alınıyor.

Bu itirazlar gelmemiş olsa, kamuoyunun tepkisi oluşmasa ne olacaktı?

Cevabı zor değil. Gültekin Avcı yurtdışına çıkacaktı.

Sonrası zaten malum. Günlerce, "Bunu kim serbest bıraktı, devletin içinde FETÖ'cüler var" haberleri… Bu haberleri de hükümet medyası yapıp muhtemelen muhalefet suçlanacaktı. Ama serbest bırakanlarla ilgili tek bir soruşturma açılmayacaktı!

FETÖ'nün bu gibi birçok kritik ismi sessiz sedasız tahliye ediliyor olabilir!

Hatırlanacağı üzere iktidar partisinin vekilleri bile FETÖ borsasına dikkat çekmiş ve akıl almayacak isimlerin tahliye olduklarını açıklamışlardı.

Anlaşılan o ki, susturulmuş medya, korkutulmuş toplum sayesinde FETÖ borsalarının işlem hacmi oldukça genişledi.

Gültekin Avcı gibi bir ismi bile serbest bırakabildiler!

Kim olduğunu bilmiyorlar mı? Serbest bırakanlar çok iyi biliyor!

Hatırlatalım; Balyoz ve Ergenekon kumpasının baş aktörlerinden, FETÖ'nün devleti dizayn ettiği birçok davanın mimarlarından…

İşte buna rağmen serbest kalabiliyor.

Neden?

Çünkü, devlet hâlâ Ergenekon ve Balyoz kumpaslarıyla ilgili kimseye ceza vermiyor.

Görüyorsunuzdur; "Ergenekon'un hakimi 8 yıl hapis cezası aldı, Balyoz'un savcısı tutuklandı" gibi haberleri.

Peki hangi gerekçeden tutuklandılar? Kurdukları kumpastan mı, Balyoz ve Ergenekon'u tertipledikleri için mi ceza aldılar?

Alakası yok. Verilen cezalar; FETÖ üyeliği, FETÖ adına faaliyette bulunma, darbe girişimi…

Hiçbiri Ergenekon ve Balyoz kumpasından dolayı ceza almadı, almıyor!

Çünkü birileri hâlâ Ergenekon ve Balyoz'un kumpas olduğunu düşünmüyor.

Kimler mi?

Yargıyı dizayn eden siyasi erkler kimlerse onlar!

Balyoz ve Ergenekon kumpasları 15 Temmuz'a giden en önemli süreçlerdir. İşte bu süreçlerin organizatörleri, failleri; işledikleri suçtan, kurdukları kumpastan dolayı yargılanmıyorlar!

Gültekin Avcı gibi daha kimler el altından serbest bırakıldı?

Sayılarını ve isimlerini bilmemiz mümkün değil.

Ama şu bir gerçek ki, FETÖ'nün en kritik operasyonlarıyla ilgili kimse kılını kıpırdatmadı, olay sadece 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimi üzerinden yürütülüyor.

Böyle bir tabloda terörle mücadeleye nasıl inandıracaksınız?

Daha net sorular sormakta fayda var;

Yargıyı kontrol altında tutan siyasi erkler, Balyoz ve Ergenekon kumpaslarının bir dönem en aktif savunucularıydılar.

Süreçlerin kendilerine uzanmalarından korktukları için mi yargı bu alanlara giremiyorlar, yoksa Balyoz ve Ergenekon bir kumpas olarak görülmüyor mu?

Bu sorulara sağlıklı yanıtlar verilmediği sürece, FETÖ konusunda açıklanması gereken çok fazla mesele ortaya çıkıyor!

Özellikle de FETÖ borsaları, el altından yapılan serbest bırakmalar ve FETÖ'cüleri serbest bırakan yargı mensuplarının hiçbir şekilde yargılanamaması konuları kafaları karıştırıyor.

Yargı reformu yapılacaksa; terör örgütlerinin önünü açan, tacizi, tecavüzü görmezden gelen yargı mensuplarının yargılanmasının da önü açılması gerekiyor.

Köy kahvesinde verilmeyecek kararları, şaşalı salonlarda, fiyakalı kürsülerde "devlet kararı" diye veren hakimler var çünkü!

Yazarın Diğer Yazıları