Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Mevlüt Uluğtekin YILMAZ
Mevlüt Uluğtekin YILMAZ

Feodalizme karşı 'açılım' nerede?

Zor günlerden geçiyoruz. Akıl almaz olaylara tanık oluyoruz; canımız acıyor... Sade yurttaşlar çaresizliğin şokunda; suskun... Devşirilmemiş, özgür ruhlu aydınlarımız, haklı olarak tedirgin. Aydınlarımızdaki bu tedirginlik, doğrusu yararlı da oluyor; ülke adına fikir üretkenliği alabildiğine kamçılanıyor. Bu ülkenin has evlatları gece-gündüz düşünüyorlar, konuşuyorlar, yazıyorlar... Ve hepsinin derdi bir: Türk vatanının esenliği, Türk milletinin birlik ve beraberliği... Ben, bu soylu endişeyle kıvrananları sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
Daha önce de söz etmiştim; Sayın Ramazan Demir, bir Tıp Bilimi Profesörü. İnternetteki sitesinde, sosyal olaylarla ilgili makalelerinin etkisi, inanın, mesleğiyle ilgili yayınların önüne geçiyor. Güncel konuları kucaklayan, her biri ayrı değerde onlarca makalesi var. İşte bir kaçı: “Kürtçü feodalizm ve Kardelen Elif”, “Mülksüz bilge kişiler”, “Postal öpücü kurtarıcı olmuş” , “Türk Silahlı Kuvvetleri neden ihtilal yapar? ”, “Numaracı Cumhuriyetçiler” gibi... “Kendi vatanında kiracı olmak” makalesindeki “Anadolu medeniyetler mezarlığıdır. Atatürk olmasaydı bir mezarlık daha olurdu Anadolu’da!” sözü ilginçtir.
Sayın Demir Elazığlıdır. Doğu ve Güneydoğu’nun sosyal yapısını çok iyi bilir. Son makalesi “Kürtçü feodalizm ve Kardelen Elif” de şöyle diyor:
(...) “Dikkatinizi çekti mi hiç? ” Açılım “ şampiyonlarının neden hiç feodalizmin yıkılmasına, ortadan kaldırılmasına yönelik söylemleri olmuyor? Hâlbuki (günümüzdeki) terörün ilk çıkış noktası, feodalizme karşı isyandır... Bugünkü bölücü örgüt önce ” ağa bımırın “ (ağalar ölsün) sloganıyla işe başlamıştı... Şimdilerde ağalıktan, şeyhlikten, aşiretten bahseden hiç yok! Bunda bir gariplik yok mu?” , (...) “Dünün feodal kalıntıları yeni kimliklerle yine halk üzerindeki hegemonyalarını sürdürmek istemektedirler... Bugün ” Kürtçülük “ vasıtasıyla feodal güçlerini korumaya çalışanlar, kravatlı ve papyonlu okumuşlardır... Bunların kimisi avukat, kimisi mebus, kimisi de bakan... Kimisi silah ve eroin kaçakçılık ağası, kimisi de terör ağası... Hepsi de bir güç olma peşindedir... Bunların hiç birinin derdi ve amacı, “Kürt” halkının sıkıntısını gidermek, onların aş iş sahibi olmalarını sağlamak değildir... Bunu, mutlaka, herkesten önce kendini “Kürt” sanan veya öyle hisseden vatandaşların anlaması gerekir ki ” Kürtçü feodalizm “in maskesi düşebilsin...”
Sayın Demir, 19. yüzyıldan bu yana Doğu ve Güneydoğu’da denenen isyanlar; kimi zaman din adına, kimi zaman ’kimlik’ adına yapılıyormuş gibi sunulsa da, gerçek amacın; ağalık, şeyhlik düzeninin yani ’feodalizm’in sürdürülmesi olduğunu belirtiyor ki; bu saptama doğrudur.
Sözünü ettiğim makalesinin sonunda, kendini Kürt olarak tanımlayan yurttaşlarımıza şöyle sesleniyor:
“(...)Türk-Kürt kardeşliğini devam ettirecek yine bu milletin kadim evlatlarıdır... Bölücü unsurları yok edecek, susturacak, zararsız hale getirecek yine Güneydoğulu kadim vatandaşlarımızdır... Ayrılıkçı teröre karşı, “Kürtçü feodalizme “ karşı her ana, her genç, birer “Kardelen Elif” olmalıdır... Evet, haykırıyorum; Doğuda ve Güneydoğuda, Türkiye’nin her yöresindeki her vatandaşımız, her ana-bacı-kardeş-baba-dede-nine birer “Kardelen Elif” olmalıdır... Bunun başka çıkış yolu yoktur...”
Sevgili okuyucularım Prof. Dr. Ramazan Demir’in makalelerine internetten www.ramazan-demir.com adresinden ulaşabilirsiniz.
Haftaya buluşmak dileğiyle, esen kalın efendim.

Yazarın Diğer Yazıları