AKP iktidarının lideri malum politikacı, şimdilerde Kürt açılımının Amerikan planı olmadığını ileri sürüyor ve aksinin ispatlanmasını istiyor. Aslında bunu kanıtlamak için elimizde Türk Dışişleri Bakanlığının arşiv ve yazışmalarının olması gerekiyor. Zira Erdoğan’ın istediği bilgi ve belgeler orada biliyorum. Ama ben size elimden geldiğince bu işin ABD tarafından nasıl kotarıldığını anlatmaya çalışayım.
Bu olay AKP iktidarı öncesi de birçok kez zorlandı. Hatırlarsanız, Amerikalı diplomatlar Diyarbakır’ı mesken tutmuştu. Özellikle ABD’nin Adana konsolosluğuna gönderilen kişiler bu konuyla doğrudan ilgiliydi. ABD insan hakları raporları hep bu konu üzerine bina edildi. Kongre’de PKK yandaşları ve Ermeni, Rum lobisi bu konuyu işledi. Ve en sonunda Amerikalıların büyük bir özenle yetiştirdikleri fidan parti yetişti ve iktidara geldi.
Amerikalılar Türk Dışişlerine AKP iktidarının ilk yıllarında beş maddelik bir plan verdi. Bu planın PKK’yı dağdan indirmek için şart olduğu söylendi. Bu arada Amerikalı yetkililer PKK ile Kandil ve Avrupa’da el altından sürekli temas halindeydi. Bu temas edilen kişiler arasında Fransa’da Madam Mitterrand ile bir süre birlikte olan ünlü Kürtler de var. O tarihlerde ayrıca PKK sürekli Washington’a adam pompalıyordu.
Amerikalıların PKK’lıları dağdan indirme planlarının en önemli noktası, bir beşli komisyon kurularak bu süreci yönetmesiydi. O tarihlerde bizimkiler zaten dağdan inecek eline kan bulaşmamış teröristlerin adalet önüne çıkarak aklanacağını savunuyordu. Aynı Güney Afrika’da Nelson Mandela’nın iktidara taşınması gibi. (Hoş PKK’lılar da bebek katilini Mandela’ya benzetir ve aynı süreçte ısrar ederler ya neyse)
O yıllarda güçlü olan ordu Amerikan planına karşı durdu. Özellikle ABD, Türkiye, Birleşmiş Milletler ve Bağdat ile oluşturulan komisyonda Barzani yönetiminin yer almasına. Hatta bu yüzden siz de ben bir aşiret reisiyle görüşmem demiştiniz ama sonra birden kanka oluverdiniz. Recep bey, bu bilgiler sizin Davutoğlu yönetimi altına giren Araplaşmış dışişleri kadromuzun arşivlerinde bulunuyor.
Bunları uygulamaya koymada halkın kafasını karıştırmak üzere kendilerinden beslenen kalemleri de sizin yeşil basının yanı sıra emrinize vermediler mi? Bu planın en son açıklanmayan maddesi ise bebek katili Öcalan ile ilgiliydi ve kendisinin hapisten çıkarılmasını içeriyor. Siz son günlerde İmralı’daki caninin cezasını yumuşatma girişimlerinde bulunmuyor, siz de onu zamanında asmamış ve kararı sümen altına itmiştiniz, demiyor musunuz?
Evet, Tayyip Bey şu anda elinizde bir saatli bomba gibi tıklayan ve nasıl patlayacağı belli olmayan Türkiye’yi demokratikleştirme başlığı altındaki plan “bir Amerikan planıdır” ve siz onu uygulamaya koymuş bulunuyorsunuz. Şu ana kadar ekonomik krize girmiş olan ülkede acil olarak ihtiyacınız olan IMF fonlarını da bu planı uygularsanız alacaksınız demediler mi?
Asıl ben MGK toplantısına Sayın Bahçeli neden tepki gösterdi anlamadım. Sivili-Askeriyle ülkeyi yöneten tüm kadrosu kah kontrol kah baskı altına alınmış bir ülkenin bu toplantısından nasıl bir karar çıkmasını bekliyorsunuz? Tabii ki böyle bir karar çıkacaktı. Bence savunma harcamalarını kısmak için orduyu da lağvedelim, zaten siz bir polis ordusu kurdunuz. Memleketin savunmasında da artık onlara ihtiyaç yok. O zaman polislerle sınırları korur ve kardeşleriniz Araplarla da iyi ilişkiler içinde olunur.
Evet Recep Bey, elinizdeki bir Amerikan planıdır ve siz de onun uygulayıcısısınız.
