Birkaç hafta önce ’Hristo-fiyasko Bizans oyunlarına devam ediyor’başlıklı yazımda şunları yazmıştım: “Emperyalizm egemen KKTC’nin lağvedilmesini istemektedir. Kıbrıs Türkünün Rum çoğunluk içerisinde kaybolup yok olmasını istemektedir. Kıbrıs Türkü olarak bizlerin adada en az Rumlar kadar eşit haklara sahip olduğumuz kabullenilmemektedir. Ayrı bir halk olup kendi geleceğimizi belirlemede özgür olduğumuz gerçeğini kabullenmek, duymak isteyen yoktur. İşte bu şartlarda Hristo-fiyasko her fırsatı değerlendirerek müzakereleri torpillemekten kaçınmamakta ve iğrenç Bizans oyunlarına tevessül etmektedir. Emperyalizmin şımarık çocuğu Hristo-fiyasko’nun amacı Türk tarafını masadan kalkmaya zorlamak sonra da “bakın Türkler masadan kaçtı, uzlaşmaz taraf Türklerdir; biz anlaşmak için elimizden geleni yaptık” diye malum siyasetlerine devam etmektir. Dünyayı Rum uzlaşmazlığı konusunda uyarmak ve kamuoyu oluşturmak zorunda olduğumuzu yıllardır yazmakta ve uyarılarda bulunmaktayım. Bu kafadaki Rumla anlaşma yapılamayacağını her fırsatta dünya kamuoyu ile paylaşmak zorundayız...”
Hafta sonu KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu bir dizi temaslarda bulunmak üzere İstanbul’da idi. KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu temasları çerçevesinde bazı gazetecilerle de buluştu ve müzakerelerin seyri ile ilgili Özel Temsilcisi Kudret Özersay ile birlikte onlara bilgi verdi. “Kendisi için Eroğlu kazanırsa müzakereler biter” şeklinde sözler ve yazılar yazıldığına işaret eden Cumhurbaşkanı, “Merak etmeyin, masadan kaçan taraf ben olmayacağım” dedi.
Rum tarafının isteksizliğini dünyanın görmesi gerektiğini ifade eden Eroğlu, Rum tarafının Annan Planını bile konuşmak istemediğini belirtti. Ankara ile uyum içinde çalıştıklarını aktaran Eroğlu, Türkiye’nin de yılsonuna kadar bir çözümü işaret ettiğini kaydetti. Ankara’nın da Rumların isteksizliğinden bıkma noktasına gelebileceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rum tarafının çözüme motive olması için izolasyonların kaldırılması gerektiğini dile getirdi.
Müzakerelere kendisinin Yönetim ve Güç Paylaşımı ile başlamak isterken, Rum tarafının isteği ile mülkiyetle başladıklarını kaydeden Eroğlu, “Çünkü, Rum kamuoyu, dönüşümlü başkanlığa karşı çıktığı için, Sayın Hristofyas, mülkiyet ile başlamayı önerdi. Yok desek ’masadan kaçmak istiyor’diyeceklerdi” dedi.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Rum tarafı ve Sayın Hristofyas, anlaşmak istemezse ve sadece bizi suçlamak için fırsat ararsa buna fırsat vermeyeceğim” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Eroğlu, Türk tarafı çözüm isterken, Rumlar’ın anlaşma istemediğinin dünyaya ve AB’ye anlatılmasında, Türkiye’nin değerli gazetecilerinin yardımını istediklerini de ekledi.
Tecrübeli siyasetçi Cumhurbaşkanı Eroğlu Rum tarafını ve hedeflerini çok iyi bilmektedir. Rumun müzakerelere çözüme ulaşmak üzere oturmadığını, şekilsel olarak masada olduğunu ve bir fırsatını kollayarak biz Kıbrıs Türklerini uzlaşmaz taraf konumuna sokma peşinde olduğunu bilmektedir. Kurucu Cumhurbaşkanımız Denktaş gibi kendisini de uzlaşmaz ve Mr.No olarak damgalamak istediklerinin farkındadır. Bu nedenle Rumlar’ın anlaşma istemediğinin dünyaya ve AB’ye anlatılmasında, Türk basınından yardım istemesi çok yerindedir. Medya mensupları yanında, sivil toplum örgütleri, kurum ve kuruluşlar, işadamları, siyasetçiler, üniversiteler dahil olmak üzere Büyük Türk Milleti’nin tamamı, Rumun uzlaşmaz olduğu gerçeğini, ele geçen her fırsatta, dünyayla paylaşmalıdır. Vatan toprağı Yavruvatan KKTC’yi korumak, kollamak ve ilelebet yaşatmak isteyen Anadolumuzun vefakar insanlarının bu sorumluluğu da yerine getireceklerinden ve Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun başlattığı bu seferberlikte Kıbrıs Türkünün yanında olacaklarından zerre kadar kuşkum yoktur.
