Ermeniler önde gidiyor...
Ermeni kopuntusunun (diasporasının) etki gücünü biliyoruz. Diasporanın yönlendirmesiyle sözde ’Ermeni Soykırımı’adına dünyada yayımlanan kitapların sayısı binleri aşıyor. Soykırım iftirasına muhatap olan Türkiye’de ise, konuyla ilgili yayımlanmış kitap sayısı yüzü bulmuyor. Doğal olarak, başarı yolunda Ermeni yalanı açık arayla önde gidiyor. Seçimle iktidara gelen demokratik devlet yöneticileri, bu yoğun Ermeni propagandası karşısında -gerçekleri bildikleri halde- Ermeni iftirasına katılmak zorunda kalıyorlar. Yalnız ABD yönetimi bu konuyu Demokles’in kılıcı gibi tepemizde tutmayı -politikası gereği- uygun buluyor... (İliştiri: ’Ermeni’derken, yurttaşlarımız olan Ermenileri değil, azgın diasporayı ve onun etkisinde kalanları kastediyorum. Bizimle yaşamaya gönül vermiş Ermeniler elbette başımızın tacıdır. Onlara değil zarar verilmesi; bir fiske vurulması bile akıl sağlığı yerinde olan herkesi derinden üzer.)
Ülkemizde ’Ermeni Sorunu’yla ilgili ilginç kitaplar da yayımlanmıyor değil. Ancak bunların yayın adedi, baskı sayıları çok az. Tükenen kitabın yeni baskısı -az satılıyor diye- yapılmıyor. (Yine bir iliştiri: Ermeni iftirasına karşı belgeli ilk yayının Türk Ordusu tarafından yapıldığını burada özellikle belirtmek isterim)
Okuyucularımdan Sayın Nazan Sezgin’in bu konuda gönderdiği iletiler yürek yangını sözlerle dolu. Şöyle diyor:
“(...) Size iki kitap tanıtayım, birincisini geçen hafta bitirdim. Haçin (Saimbeyli)’in Fransız işgalcileri tarafından tayin edilmiş Kozanlı Avukat Ermeni Kaymakamı Karabet Çallıyan’ın anıları üzerine Zebercet Çoşkun adlı aydın bir Türk kadını tarafından yazılan roman. 1978’de Milliyet yayınları basmış. Eylül 2005’te GÜNİZİ yayıncılık tekrar yayınlamış; e.postası :guniziyayincilik@mynet.com tel/fax 0212 / 5651774. (...) Adanalı Tarihçi Cezmi Yurtsever, Çallıyan Efendi’nin anılarını bir çömlek içinde bulup çözmüş ve tahminim o yöreden olan Zebercet Hanım da bunları romanlaştırmış. Ne yazık ki (...)Müslümanları kollamak isteyen Çallıyan, Tufan Bey ve Saim Bey kuvvetlerinin (...) Haçin’i aldığında kim vurduya giderler. Ama Fransızların üniforma giydirdiği Ermeni iti kopuğunun elebaşları kaçar gider.” (İliştiri: 1973 yılında ABD’nin Santa Barbara kentinde Los Angeles Başkonsolosu Mehmet BAYDAR ve Bahadır Demir’i şehit eden 78 yaşındaki Ermeni Gurgen (Karakin) Yanikiyan, Sayın Sezgin’in belirttiği, o kaçıp giden katil Ermeni it-kopuklarından birisidir.)
Sayın Nazan Sezgin, ikinci kitap olarak, Türk Tarih Kurumu yayınlarından çıkan Cebeli Bereket/Dörtyol Kaymakamı Mehmed Asaf Bey’in Anıları’ndan söz ediyor. Ayrıca, 1909 Adana olaylarını, dolayısıyla Hasan Cemal’in dedesi Cemal Paşa’nın ’arka yüzünü’
tanımak adına bu kitap özellikle okunmalı diyor.
Bu değerli okuyucum bir diğer kitabı da şöyle öneriyor: “KASTAŞ yayınevinin 1990 yılında yayınladığı bir kitap elime geçti. ” Bir Ermeni’nin Anılarında Azerbaycan Olayları 1918-1922 “. Leonard Hartıll adlı bir yazarın 1928 yılında Amerika’da basılmış kitabını Türkçeye tarihçi Dr. Sipahi Çataltepe çevirmiş. Yazar Hartıll, kitabını Ermenistan’da Tarım Üretme Çiftliği kurarken 2 yıl birlikte çalıştığı Ohannes Apresyan’ın anlattıklarına göre ve onun ağzından yazmış...”
Yeni Düşünce’de yazarken
köşemin adı: “Bir kitap, bir dünya” idi...
Kitabın önemi adına aksini kim iddia edebilir?
Haftaya buluşmak dileğiyle esen kalın.