Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Erken seçim otobüsü

Gerginlikten bugüne kadar hep kârlı çıkan AKP’nin neredeyse saldırgan bir tavra bürünmesi hayra alamet görünmüyor.
Kaos ortamlarında soğukkanlılıkla inisiyatif alabilenler kârlı çıkar. Ama psikolojideki yansıtma metodunu hatırlayanlar saldırganlığın ya da gerilimi artırmanın korkudan kaynaklandığını tespit ederler.
Başbakan üç gündür evinde dinleniyor, rivayete göre gözünden rahatsızmış. Son günlerde sık sık ortadan kayboluşunun sebebi hikmeti muamma. Ama Erdoğan’ın yokluğunda bile endişenin sadece kabinede değil AKP Genel Merkezi’ne de sirayet ettiği gözleniyor.
Gerginliğin endişe sınırlarından korkuya dönüştüğünü geçtiğimiz gün Sebahattin Önkibar yazmıştı. CHP Lideri Deniz Baykal’ın “Erdoğan Yüce Divan’da yargılanmaktan korkuyor” sözlerini hatırlayanlar Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun dünkü sert açıklamasına anında cevap verilişini de yorumlasınlar. Bana göre bunun adı korkunun dağları aştığı yönünde. Mezarlıktan geçerken ıslık çalmak gibi bir şey. “Türkiye’de hükümeti kim eleştirirse, AKP tarafından darbecilikle suçlanıyor” diyen Devlet Bahçeli’ye de hak vermemek mümkün değil.
Hukukun üstünlüğüne namus ve şeref sözü verenler, yargıya müdahale edildiği endişesi taşıyan yargı mensuplarını da darbecilikle suçlar oldu.
Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun kimilerine göre sert açıklamasını defalarca okudum. Sorumluluk sahibi Türk aydınlarının ortak kanaati akademik lisan ile seslendirilmiş. Buna yargıdan sorumlu bakanın “Dam üstünde saksağan” cevabının seviyesini ise okuyucuya bırakıyorum.
Sözü uzatmaya gerek yok. AKP hükümetinin devletin bir çok kurumu ile ipleri atmasının yegane sebebi seçim sürecine girildiğini göstermiyor mu?
Krediyi onaylamayan banka yönetim kurulu üyelerinin sessizce tasfiyesi, Merkez Bankası Başkanı’nın bugün yarın beklenen istifası konuşuluyor. Canım memleketimde neredeyse 500 milyar dolara dayanan dış borç ayak sesleri yükselen ekonomik kriz yerine kısır çekişmelerle siyasi gerginlik oluşturmak bana göre seçimin sinyalidir.
Türkiye AKP’nin kapatılıp, kapatılmayacağını tartışarak meşgul edilirken, AKP kararını çoktan seçimden yana vermiş bile. Tribüne oynamak deyimi cuk diye oturuyor. İktidar partisinin grup toplantıları Erdoğan’ın hastalığı bahane edilerek iptal edilmedi. Kapalı kapılar ardında çoktan bilinen karar henüz tabana iletilmediyse de düğmeye basıldığını görmek için müneccim olmaya lüzum yok. AKP seçim otobüsüne bindi bile. Rampadan aşağı hızı artırırken anlık refleks ile değiştirilen vites şanzımanı dağıttı... Kontrolsüz bu hızın otobüsü nereye toslatacağını tahmin edememek ile beraber şiddetli kazanın faturasının ağır olmamasını diliyorum.
Otobana çıkan erken seçim otobüsünün kaptan şoförünün kimliğine gelince, el freni kopmuş, şanzımanı dağılmış aracın koltuğuna kim oturmak isteyebilir.
Biz yine de hayırlı yolculuklar dileyelim.

Yazarın Diğer Yazıları