Ergenekon uyduramadık türban verelim
Artık iktidar kamuoyunu meşgul edip gerçek gündemi ikinci plana atacak; darbeydi, Ergenekon’du, palavralarının işe yaramadığını anladı ve yeniden kendisini iktidara taşıyan türban söylemlerine döndü.
Ankara’daki son gerginliği başlatan Başbakan Tayyip Erdoğan değil miydi? TRT’de yandaş kalemlerin çanak sorularını yanıtlarken, GATA hikâyesini gündeme getirerek o başlatmadı mı? Ama Türk halkının kısa hafıza sorunu olduğunu iyi bilen Tayyip Bey, yeniden başa dönmekte sakınca görmedi.
Tayyip Erdoğan’ın ekonomide papuçun pahalı olduğunu anladığı an gündeme yeni konu oturtmasını bekliyordum. Patronlarının yazdığı senaryolar bitti, gene birinci sayfaya döndü. Ama bu kez kendisi iktidarda. Başkalarını suçlayamaz.
Gerçek gündemde iki şey çok önemli. Biri pikeye geçen ekonomi, öteki Kuzey Irak. Ankara’da garip şeyler oluyor. Amerikalı çuvalcı paşanın Ankara’da İçişleri Bakanı ile toplantı yapması, bizim yaklaşık bir buçuk yıldır yırtındığımız, “Kürt açılımı bir Amerikan planıdır, bu planın beşli tarafları olacak” iddiamızı doğruluyor.
Ankara’daki olay ABD Başkanı Obama’nın açıkladığı Amerikan askerlerinin Irak’tan çıkarılması ile bağlantılı. O askerler Irak’tan çıkarsa biz de Barzani’nin fedaisi olacağız. Yakışır. Şimdi öncelikle PKK’yı bahane ederek Kuzey Irak’a girmemizi önlemeleri gerekiyor. Bu arada geçenlerde Barzani, Washington’a çağrıldı ve Bağdat hükümeti ile sorun yaratmaması, Iraklı Şiileri kızdırmaması konusunda uyarıldı.
Ancak burada bazı rüzgârlar Ampul iktidarı için ters esiyor. Mesela Amerikan ordusu savaş stratejilerini değiştiriyor. Para dağıtmıyor, daha fazla insan hakları konusuna eğiliyor. Demokrasi konusunda daha hassas. Yani bu Erdoğan usulü demokrasi değil, tenzih ederim.
Beceriksiz AKP iktidarı, Türkiye’nin başına çorap örmeye devam ediyor. Ermenistan sorunu çözülmedi. Üstüne üstelik Azeri kardeşlerimizi gücendirdik ve şimdilerde gaz ve elektriği artık ucuza alamayacağız. Yunanistan Ege kıta sahanlığı ve hava sahası konusunda sesini yükseltmeye başladı.
Yunanistan denince aklıma geldi, Atina’da yaşanan ekonomik depremde sıranın bize gelmekte olduğunu görmemiz lazım. Biliyorsunuz, Yunanistan Türkiye’de bazı banka ve işletmelerin ortağı. Yunanistan’ın batması bize nasıl yansıyacak göreceğiz.
Bulgaristan ile aramız iyi değil. Ama güneye dönün; yıllarca APO denen kanlı katile yataklık yapan Suriye ile aramızdan su sızmıyor. Sanki bizim yararımıza gibi Filistin’deki Hamas’ın hamisiyiz. Sudan’daki radikal dinci diktatörün avukatıyız. Libya’daki aklı tepesinden bir karış havada bulunan bir başka diktatörün etrafında dolanıyoruz.
Sonra da Tayyip Efendi çıkıyor, demokrasi demokrasi diyor. İyi de senin partinin içinde bu ağzına sakız yaptığın demokrasinin bir gramı var mı acaba. Daha dün sana övgüler yağdıran, hâşâ “seni peygamberlik mertebesine çıkaran” bir partilini yargılamadan, dinlemeden bir sözünle 15 dakikada kapının önüne koymadın mı? Bu mu senin demokrasi anlayışın.
Bizi millet seçti diye böbürleniyorsun. Anlaşıldığı kadarı ile bu millet tarifi içinde, işçiler, bakkallar, memurlar, emekliler, doktorlar, hâkimler, askerler yok. İşte bu nedenle son günlerde yeniden türbana döndün. Hani eskiden bir reklam vardı, “pantolon uyduramadık gömlek verelim” diye. Senin hesabına göre de bundan sonraki gündem herhalde “Ergenekon uyduramadık türban verelim” e döndü.