Erdoğan’ın yanlışı
Darbenin postmoderni ile tanışmıştık, dahası e-muhtıranın hangi sonuçları doğurduğuna da tanık olduk ama muhtıranın böylesiyle ilk kez karşılaşıyoruz. 11 maddeden oluşan muhtıra sanıldığı gibi bir gecede tek elden kaleme alınmışa hiç benzemiyor. Düdüklü tencere misali aylardır biriken gazın kontrollü olarak salımı dersek yanlış yapmış sayılmayız. Ticarette ve siyasette ortaklığın bir raconu vardır. Bana göre 11 maddelik açıklama AKP iktidarına ortağının protesto mesajıdır. Radikal’den Cüneyt Özdemir “bu işin sonu mahkemede biter” yorumu yaparak iddiaların ciddiye alınmasını tavsiye ediyor. Bir bakıma hükümeti uyarıyor.Neo liberaller ise cemaatten yana tavır koyup tam saha pres yapıyor. Malum gazete Taraf’taki görevi kısa süren Oral Çalışlar, cemaat-iktidar kavgasının temel sebebinin açılım süreci olduğundan dem vuruyor. Oysa açıklamada cemaat açılıma desteğini deklare etmişti. “Yerel seçimlerde cemaat bazı yerlerde tayin edici bir ağırlık oluşturabilir” derken AKP’nin gerilemesi durumunda cemaatin Abdullah Gül seçeneği üzerine hamle yapabileceğini ifade ederek hükümetin kulağına kar suyu kaçırmaya kalkışıyor. İktidarın girdiği “eylül sendromu” nu körükleyerek Tayyip Erdoğan’a “akıllı ol” mesajını iletmekle görevledirilimişe benziyor.
Peki ya Cengiz Çandar’a ne demeli? Hasan Cemal ile beraber Kandil kuryeliğine soyunan Çandar eski yoldaşı Çalışlar gibi işi açılıma bağlamak yerine daha bilimsel takılmayı tercih etmiş. “Şizofren bakış açısı” diyerek bir dönem uçağından inmediği Erdoğan’ı hedef alıyor. Benim bildiğim Erdoğan “şizofren bakış açısı” sözünü asla hazmedemez. Önümüzdeki günlerde Cengiz Çandar’ın işine son verilirse hiç şaşırmayalım. Erdoğan “Hasan abi” sini bile affetmemişti. Üstelik Çandar yakından tanıdığı, ruh halini bildiği Erdoğan’ın yakında “polis, yargı ve elinde tuttuğu medya ve oraya yerleştirilen tetikçileri üzerinden amansız bir sindirme ve itibarsızlaştırma kampanyası” başlatacağının işaretini veriyor.
Kavga bildiğiniz gibi değil.. Kılıçlar fena çekilmiş. Hükümetin amiral gemisi Yeni Şafak’ta, Akit’te cemaate veryansın devam ederken Zaman temkinli. Taraf’ın bombardımanı yeterli görünmediğinden Radikal destek atışları için göreve soyunmuş. Radikal’i teslim aldığında yüzbine yakın tirajı eritip 20 binlere çakan Eyüp Can Sağlık, Genel Yayın Yönetmeni kimliğine rağmen cemaat adına iktidara nokta atışı yapıyor. “Histeri gerçekten de herkesin ruh sağlığını bozmuş! Bakalım önüne geleni düşman ilan eden ve en nihayetinde en yakınındakileri bile cadılıkla suçlayan bu histeri nerede duracak?” cümleleriyle AKP ve Erdoğan’ı hedef tahtasının ortasına yerleştirmiş. Bana göre bu sözler Radikal’in ipinin çekilmesine yeter de artar bile..
Tayyip Erdoğan’ı resmen histeri krizine girmekle itham eden Eyüp Can Sağlık ve saz arkadaşları Zaman ve Taraf’tan yer beğensin..
Kılıçların çekilmesinden sonra, cemaat-iktidar kavgasından medet umanlar fazla heyecanlanmasın. Bu konuda en isabetli tahlili Hürriyet’ten Mehmet Yakup Yılmaz yaptı.
“Ve o kitle için yukarıdakiler birbirleriyle ne kadar çekişirse çekişsin, AKP dışında bir isyasi seçenek mevcut değil. Onun için laik çevrelerdeki heyecan yersiz. Bu işten AKP iktidarını zayıflatacak bir sonuç çıkmaz” diyor ve bu kavganın mağlubunun Erdoğan olduğunu ilan ediyor. Bu pilav daha çok su kaldırır. Sonuç olarak Erdoğan elinde tuttuğu iktidar erkini başkalarıyla paylaşma niyetinde olmadığını hatırlatıyor. Yanlış yapsa da “Benim yanlışım diğerlerinin doğrusundan daha doğrudur” psikolojisine girmiş durumda. İzleyip göreceğiz
Not: Pazar günü Kuşadası’nda Milli Merkez Paneli’nde olacağım yolu düşenleri beklerim.