Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit YUSUF
Hüseyin Macit YUSUF

Erdoğan’ın verdiği mesajlara tepki yağıyor

Barış Harekâtı’nın 37.yıldönümü-Özgürlük ve Barış Bayramı kutlamalarına katılmak üzere KKTC’yi ziyaret eden Anavatan Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı açıklamalar Rum tarafında tepkiyle karşılandı. Erdoğan’ın sözlerini Rum basını “tehdit, şantaj”olarak nitelendirdi. Rum Yönetimi ise BM’deki Daimi Temsilcisi kanalıyla Erdoğan’ı BM’ye şikâyet etti. Faşist Hristo-fiyasko, Başbakan Erdoğan tutumunu değiştirmediği sürece barış sürecinde ilerleme şansı olmadığını söyledi. Rum Hükümet Sözcüsü Stefanu, Türk tarafının davranışı, Türk yetkililerin açıklamaları ve Türkiye Başbakanı Erdoğan’ın Lefkoşa’da sarf ettiği sözlerin, Kıbrıs sorununun çözümü hakkında iyimserlik yaratmadığını söyledi. Kıbrıs Rum tarafının amacının, Kıbrıs sorununa adil ve çalışabilir bir çözümün bulunması olduğunu ifade eden Stefanu, “Amacımız Kıbrıs’ı yeninden birleştirecek, Türk işgalini sona erdirecek ve Kıbrıs halkının haklarına saygı gösterecek bir çözümün bulunmasıdır”dedi. Rum Ulusal Konseyi de toplanarak Erdoğan’ın açıklamalarını “kabul edilemez ve tahrik edici”olarak nitelendi ve Erdoğan’ı kınadı.
Anlayacağınız Rum tarafı her zamanki bilinen tutumunu devam ettirmeye kararlıdır. Uzlaşma ve yumuşama yerine hırçınlaşıp saldırganlaşarak bir yerlere varabileceklerini sanıyorlar. Rum tarafının akıllanması, yola gelmesi mümkün değildir. Erdoğan’ın dediği gibi bıçak kemiğe dayanmıştır ve olacaklardan bundan sonra Rum tarafı ve onu yüreklendiren emperyalist Batı sorumludur. Sorumsuzca Rum tarafını Kıbrıs’ın tamamı adına tam üye yapan AB ile 4 Mart 1964 kararıyla Rum idaresini adanın tek meşru idaresi olarak kabullenen BM bu işin içinden nasıl çıkacaklarının formülünü vakit kaybetmeden bulmalıdırlar.
Başbakan Erdoğan’ın Kıbrıs’ta verdiği mesajlara gelen tepki sadece Rum tarafı ile sınırlı değildir.Yunanistan’ın tepki göstermemesi, sessiz kalması olur mu? Yunanistan Başbakanı Papandreu, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban-Ki Mun müzakerelerin hızlandırılması için çaba sarf ederken, Erdoğan’ın ültimatomu anımsatan cesaret kırıcı açıklamalar yaptığını savundu. Papandreu ayrıca, bu söylemin Türkiye’nin komşu ülkeleriyle sıfır soru politikasına da darbe vurduğunu ileri sürdü.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Lambrinidis , “Türk Başbakan, kara yıldönümü arifesinde, işgal bölgesine yasadışı ziyareti öncesinde, Omorfo’yu (Güzelyurt) ve Rizokarpaso’yu (Dipkarpaz) iade etmeden Kıbrıs sorununun ’B’planıyla çözümünden söz ediyor ve Türkiye-AB ilişkilerini dondurmakla ’tehdit’ediyor. Bu açıklamalar Kıbrıs sorununun özünün işgal ve devam eden istila konusu olduğunu bir kez daha kanıtlıyor”diye saçmalamaktan geri kalmadı.
Rum tarafında düzenlenen “kınama”etkinliklerine katılmak üzere Güney’de bulunan Yunanistan Milli Savunma Bakanı Beglidis ise yaptığı açıklamada Erdoğan’ın sözlerini “kabul edilemez”olarak niteledi. Beglidis “Bu tür açıklamalar kabul edilemezdir. Uluslararası camianın ve AB’nin; halkla ilişkiler oyununa rağmen Kıbrıs sorununu çözmek istemediklerinin Türk Başbakan için geçerli olduğunu gösteren açıklamaları analiz etmesi gerekir”dedi.
Sakın merak etmeyin, Avrupalı da tepkisini koymaktan geri kalmamıştır. Avrupa Parlamentosu Türkiye İşleri Sözcüsü Richard Howitt Erdoğan’ın ‘tehdidinin’ ters tepebileceğini söyledi. Howitt’e göre Erdoğan’ın sert sözleri en çok Türkiye karşıtlarının işine yarayacak, Türkiye’nin AB’ye girmesini istemeyenlerin ekmeğine bal sürecektir.Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü de Başbakan Erdoğan’ı eleştirerek “Türkiye Avrupa kulübüne üye olmak istiyorsa oyunu onun kurallarına göre oynamalıdır”dedi.
İleriki günlerde tepkiler daha da artacaktır. Önemli olan ve bizlerin merakla beklediği Başbakan Erdoğan’ın Kıbrıs’ta söylediklerinin arkasında durup durmayacağıdır. Söylediklerini yalayıp yutup yutmayacağıdır.Yoksa Rum onu demiş, Avrupalı bunu demiş önemli değildir. Anavatan Türkiye hükümetleri ve Anadolu halkı arkamızda olduğu müddetçe dışarıdaki zırvalamaların pek önemi yoktur.Yeter ki bizi yönetenler gerçekten dik durabilsin, eğilip bükülmesinler.

Yazarın Diğer Yazıları