Erdoğan’ın sindirim ameliyatı
Başbakan Erdoğan, yandaş basın haberlerinde sindirim ameliyatı geçirdi ve bir türlü nekahet dönemini bitirip görevi başına dönemedi. Gazetecilik yaptığı söylenen bu arkadaşlar ya hiç biyoloji okumadı ya da dayak yemedi. Zira sindirim sistemi ağızdan başlayıp, makatta sona eren ve üzerinde bir dizi organlar içeren uzun bir yol. Nerden ameliyat olduğunu ya basın bilmiyor veya biliyorsa da yazamıyor. Her ikisi de büyük ayıp. Başbakanlık veya ameliyatı yapan doktorlar da durumu açıklayamıyor.
İşin kötüsü tek adamlı toplumlarda yaşanan sıkıntıyı yaşıyor Türkiye. AKP’lilerin eleştirdiği tek adam, Mustafa Kemal döneminde bile, ikinci ve üçüncü adamlar vardı, İsmet İnönü ve Celal Bayar. Başbakan bu ciddi bir ameliyata giderken bir dizi Başbakan yardımcısından hiç birisine bildiğim kadarı ile vekâlet vermedi. Her ne kadar basında Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın bu görevi vekâleten yürüteceği yazıldıysa da Resmi Gazete’de bu konuda bir tezkereye rastlamadım. 30 Kasım ve son sayı 2 Aralık tarihli nüshalarda tek kelime yok. Zira benim bildiğim devlet teamülüne göre bu vekâletnameler bir tezkere halinde Resmi Gazete’de yayınlanır.
Ayrıca öteki Başbakan yardımcılarından Başbakana bîat etmediğini söyleyen Arınç ve Babacan da vekâletin kendilerinde olduğunu söyleyemiyor. Anlaşılan Erdoğan yardımcılarından kimseye güvenmedi. Şifahen vekâletname verdi hem de tarikat tarafından hedef alınan bir bakana.
Bu arada bölge kaynıyor, önemli dış ve iç görüşmeler yapılıyor. ABD Başkan yardımcısı Biden Türkiye’ye geldiğinde ilgi çekici gelişmeler yaşandı. Biden aslında İstanbul’daki toplantı için gelmişti ama Ankara’da Meclis Başkanı Cemil Çiçek ve Abdullah Gül ile görüştü. İyi de bu görüşmeler sırasında neden Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun bulunmadığını anlayabilen beri gelsin. Biden aniden gelmedi. O sırada Dışişleri Bakanı Almanya’daymış. Yani Almanya gelişmeleri nedense Biden’dan daha önemli.
Teamül gereği Cumhurbaşkanının yabancı konuklarla görüşmelerinde Dışişleri Bakanı bulunur. Aynı durum İstanbul’da meydana geldi. Erdoğan-Biden görüşmesinde gene Davutoğlu yok. İşin ilgi çekici yanı Başbakanın görüşmeleri sırasında hiçbir bakanı da yok, yalnız Dışişleri Bakanlığı müsteşarı vardı. Erdoğan’ın görüşmeleri sırasında yanında Ömer Çelik’in bulunması da dikkat çekici.
Biden doktor değil ama Erdoğan ziyareti, Başbakanın sağlık durumunu anlama amaçlı bir doktor ziyareti gibi. Biden’ı korumakla görevli Amerikalı gizli servis ajanlarının Erdoğan’ın ameliyat olduğu hastanede keşif yapmaları da ilgi çekici. Evet ABD tam da dereyi geçerken deve değiştirmez. Ama Erdoğan’a altından sandalyeyi ne kadar kolaylıkla çekebileceklerinin işaretini verdiler galiba.
Dereyi dedim, bu ay, Irak’ta kalan ABD askerleri Türkiye üzerinden çıkacak. Bir yanda Suriye gerginliği artıyor. Öte yanda ABD ve İsrail, İran ile savaş tamtamları çalıyor. Bunlar için ABD’nin doğal olarak Erdoğan’a ihtiyacı var. Her ihtimale karşı da Ermenistan ve Yunanistan alternatiflerini açık tutuyor Washington.
Unutmadan yazayım, son resimlerde Başbakan Erdoğan’ın da aynı İbrahim Tatlıses gibi saçlarını boyattığı görülüyor. Ağaran saçlar ameliyat sırasında aniden galiba jet black (simsiyah) rengine dönüşüyor. Yoksa saçlar bir yerlere mesaj mı dersiniz.
Bu arada Washington’a temaslarda bulunmak üzere CHP’den bir heyet geliyor. Hem ABD başkentinde temaslar yapacak, hem de bir iki düşünce üreten kurumda konuşma yapacak. Bunlar arasında kısa adı CSIS olan Stratejik Araştırmalar Merkezinde bir toplantıda da var. Acaba alternatif olduklarını mı anlatacaklar Washington’a?