Erdoğan ve hükümetini dış belalar götürecek
Seçimler sonrası Türkiye ve dolayısıyla Başbakan Erdoğan büyük dış politika darbeleriyle karşı karşıya kalacak. Obama’nın Başbakan Erdoğan ve takımına 24 Nisan öncesi, önünüzde bir hafta var. Ermenistan sınırını açın dediği ileri sürülüyor. Her ne kadar Erdoğan ve taifesi açık olduğunu ileri sürse de Türkiye tarihinin en kapalı yönetimi işbaşında. Kimle ne konuştuğu kime ne söz verdiği bilinmeyen bir iktidar var.
Erdoğan önümüzdeki birkaç ay içinde Ermenistan sınır bunalımını yaşayacak. Bu, Türk cumhuriyetleri içinde kalan son kardeşimiz Azerbeycan’ı da çileden çıkarmaya yetti. Enerji konusunda büyük bir sıkıntı yaşamamız kaçınılmaz. Ermenistan konusunda soykırımı tasarısı geçecek mi yoksa sınır açıldı diye vaz mı geçilecek, yalnızca bu yıl için o da yakın bir tarihte gerçekleşecek.
ABD tarafından işbaşına getirilen ve Tayyip Erdoğan hükümeti tarafından sürekli desteklenen Gürcistan’daki Saakaşvili hükümeti, kendi kendine devriliyor. Burada da Rusya arka bahçesini düzene sokarken, orayı da düzenlediği anlaşılıyor. Milli eniştemiz ve adı Kürt olan yengemiz tarafından bu oyun da nerede noktalanacak belli ki faturası Erdoğan’a çıkaracak.
Bunun yanı sıra aylardır yazdığımız Fener Patrikhanesi konusu gündemde. Biliyorsunuz Fener Patrikhanesi Dünya Ortodoks Hıristiyanlarının lideri olduğunu ileri sürüyor. Beyaz Saray da bunu doğruladı ve evrensel anlamına gelen “Ekümenik” kelimesini kullandı.
Olay, ABD’nin dünyada en fazla Ortodoks Hristiyanın yaşadığı Rusya’ya karşı, Fener Patrikhanesini kullanmasında yatıyor. Rusya’yı artık askeri açıdan çökertmek kadar, dini açıdan da vurmak için bu yola başvuruyor. Bunun içinde Ortodoksların İstanbul’da aynı Katoliklerin Roma’da kurduğu gibi bir kilise devleti kurmasını destekliyor. Böylece ABD, Rusya’yı kontrol altında tutacağına inanıyor.
Bunun dışında Afganistan konusuna gelince. Türk askerinin Atatürk döneminden kalan bir itibarı var Afgan halkı üzerinde. Vurulmak istemeyen NATO askerleri bile Afganistan’da kollarına Türk arması dikerek dolaşırken, ABD bizim bu itibarımızı da Afganistan’da kullanmak istiyor. Neresinden bakarsanız bakın, Türkiye, Afganistan’a asker gönderecektir.
Erdoğan hükümetinin önümüzdeki altı ay içinde karşı karşıya kalacağı bir başka konu da Kıbrıs sorunudur. Erdoğan hükümetinin işbaşına getirdiği Talat da Kıbrıs’taki Türk askerinin çekilmesini isterken, AB ile bütünleşmek için veremeyeceği taviz yoktur. Bu nedenle Talat bu hafta Washington’a çağrıldı. Göreceğiz, Talat ile ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton nerede görüşecek? Bu görüşme ABD Dışişleri Bakanlığında mı yoksa dışarıda bir yerde mi olacak? Göreceğiz.
Son olarak PKK’ya af ve Iraklı Kürt devletinin hamili konusu var. Bunun da bedeli gene Erdoğan hükümetine çıkarılacak. Kuzey Irak’taki Türkmenler artık unutulmuş durumda. Talabani ve Barzani’ye koruma sağlayan Erdoğan hükümetinin umurunda değiller. Bunun da faturası herhalde hükümete çıkarılacak.
Sonuçta ben Erdoğan’a uzun menzilli uçağı belirli bir amaç için satın aldıklarına inanıyorum. Hani işler tersine giderse hiç durmadan kaçabildiğin kadar kaç diye galiba. Demiştik ya aynı Özal hükümetinin ikinci dönemi gibi. Tayyip bey, her şey eriyor ve daha da eriyecek. Yıktığınız şeyleri yerine koymak çok zor. Sizleri artık Ergenekon da kurtaramayacak, öyle görünüyor...