Enflasyona teslim olduk

Ocak ayında TÜFE oranı, enflasyon beklentilere uygun olarak yüzde 1.06 oranında arttı. Beklentiye uyduğu için piyasalara etkisi nötr olacaktır. Ancak aylık ve yıllık bazda enflasyon yüksektir ve ekonomik istikrarsızlığın yüksek olduğunu gösterir. Enflasyon istikrar sorununun barometresidir.

2019 Ocak ayı yıllık TÜFE oranı yüzde 20.35 oldu. Yıllık Yİ-ÜFE oranı da yüzde 32.93 oldu. Dünya ortalamasına göre yüksektir. Bu seviyede enflasyon oranları, belirsizlik ve kırılganlık yaratır. Önce yatırım ortamını zedeler.

Dünyada gerçekleşen ortalama enflasyonlara bakarsak, Türkiye'nin her zaman kaybettiğini görebiliriz. Dünyada, 1970 ve 1974 petrol krizleri, enflasyonu artırmıştı. O dönemlerde uygulanan Keynesgil politikalar nedeniyle bütçe açıkları da yüksekti. Bunun için o yıllarda bütün dünyada enflasyon oranları da yüksekti. 2018'de dünyada enflasyon kalmadı ve fakat biz hâlâ enflasyon sorununu yaşıyoruz.

+++++

Dünya Ortalama Gerçekleşen Enflasyon

1975 1990 2018

Dünya 16,5 9,0 2

Gelişmekte Olan Ülkeler 18,0 12,0 3,5

Türkiye 19,8 60,3 20,30

+++++++++++++++++++

Bugüne kadar gelen iktidarlar ve IMF, enflasyon için çözüm ürettiler ve fakat uygulamadılar. Bunun temel nedenlerinden birisi, dün de bugün de siyasete popülizmin hâkim olmasıdır.

Rahmetli Demirel, ''Kim ne verirse ben beş fazlasını veririm'' derdi. Bugünkü popülizm ise, hayatın normal seyrine aykırı olacak kadar yüksektir.

++++++++++++++++++

Ocak Ayı, Aylık ve Yıllık Enflasyon Göstergeleri

TÜFE 2018 2019

Aylık (Aralık) 1.02 1.06

Yıllık 10.35 20,35

12 Aylık Ortalama 11,23 17.16

Çekirdek 12.18 19,02

Gıda 8.67 30.97

ÜFE

Aylık (Aralık) 0.99 0.45

Yıllık 12.14 32.93

12 Aylık Ortalama 15,66 28.70

İmalat 14.13 29.61

Ara Malı 17.81 32.36

Enerji 0.26 61.49

+++++++

Ocak ayında yıllık Yİ-ÜFE'nin ve çekirdek enflasyonun daha yüksek çıkması, 2019 yılında yüksek enflasyonun devam edeceğini gösteriyor.

Öte yandan Ocak ayında gıdada yıllık enflasyon oranı da yüzde 30.97 çıktı. Geçen sene Ocak ayında gıda enflasyonu yıllık TÜFE oranının altında, yüzde 8.67 olarak gerçekleşmişti.

Bu sene gıda enflasyonunun yüksek olmasının başında, Hükümetin yanlış politikaları geliyor.

Yanlışların başında, hükümetin piyasa düzenini emir-komuta ve ceza üçgeni içinde çözmek istemesi geliyor. Söz gelimi hükümet soğan depolarını basarak, soğanın karaborsaya düşmesine neden oldu. Marketleri tehdit ederek, marketlerin bazı sebzeleri satmama kararı almasına yol açtı.

Türkiye'de piyasayı ceza ve tehdit ederek düzeltme, her zaman tam tersi sonuçlar vermiştir. Söz gelimi Millî Korunma Kanunu, Türkiye'de İkinci Dünya Savaşı sırasında uygulamaya konulmuştur. Bu kanun daha sonra Demokrat Parti tarafından 1955 yılından itibaren değiştirilip yeniden uygulanmaya konulmuştur. Bu kanunla DP iktidarı, ekonomik alana çok etkin şekilde müdahale etmiştir. Birçok insana para cezası ve hatta hapis cezası verilmiştir. Bu nedenle birçok mal tezgah altına inmiş... Karaborsa hortlamış ve tüketici daha yüksek bedel ödemek zorunda kalmıştır.

Elbette piyasa ekonomisinin başarısızlıkları vardır. Bugünkü hükümetler, hem devleti dışlamış, hem de devlet tekellerini, Et ve Balık Kurumu gibi piyasayı tanzim eden kamu kurumlarını ortadan kaldırarak, özel tekeller yaratmış ve piyasa başarısızlıklarının artmasına yol açmışlardır.

Doğrusu, piyasada rekabeti sağlayacak devlet müdahalesidir. Bu müdahale, Et ve Balık Kurumu'nda yaşandığı gibi, devletin piyasada iş yapması şeklinde de olabilir.

Hükümetin üzerinde çalıştığı hâl yasası da soruna çözüm olmaz. Bu yasada belki ambalajlamada ürün ve kilo standardı getirilmesi ve soğuk zincirin zorunlu olmasının yararı olur. Ancak spekülasyonun ortadan kalkmasına imkân vermez.

Hükümetin araştırması gereken bir sorun daha var? Kamu kurumlarına, THY gibi kurumlara kimler ne fiyatla ürün satıyor? Bunların iktidarla bir bağlantıları var mı?

Yazarın Diğer Yazıları