En Hakiki Mürşid Kitaplar...

Peyami Safa, “Hayatta en hakiki mürşit ilimse, ilimde de en hakiki mürşit kitaptır” der.
Biz bu “ilimde en hakiki mürşid” olan kitapları çok okumakta ve de bu köşede çok yazmaktayız. Sadık okurlarımız bunu çok yakından bilirler. Çeyrek asırda, 750’ye yakın kitap hakkında çeşitli yayın organlarında yazılar yazdık. Hadi biraz da övüneyim, Türk basınında bu bir rekordur aslında, liboş ya da dinci olsaydık, bu başarımız göklere çıkarılırdı. Öyle değiliz, bir öksüz Türklüğümüz ve Türkçülüğümüz var, bu yüzden de ya itilip kakılırız, ya da görmezden geliniriz...
Gelinelim, itilelim, gam değil, biz Azerbaycan deyimiyle “öz işimize” devam ederiz.
Bugün yine kitaplarla olacağız onların inadına.
İlk kitabın adı: “Türklerin İlk Kadın Hükümdarı Tomris”, yazarı Emrullah Özdemir, yayınevi: “Akçağ” ...
Emrullah Özdemir, bu az bilinen Türk Kadın Hükümdar hakkında ciddi araştırmalar yaptıktan sonra, oturup roman yazmış. Roman, bir anlatı düzeyini aşamıyor; günümüzün sürükleyici kurgulu, şiirsel dilli ve tarih bilgisini bu olgulara mızraplayarak bir musiki zevki yaratabilen roman anlayışından oldukça uzak... Bu nedenle bence edebi değeri çok fazla değil. Ancak tarihi değeri büyük... Korkut Ata, Alp Er Tunga ve Saka Hükümdarı Tomris Han aynı karede buluşuyorlar. Bu buluşma bu kitabı roman olarak olmasa bile tarih olarak okunur kılar...
İkinci kitabımızı Erkan Karagöz yazmış. Yazarı, Kars çevresi ve tarihi ile ilgili araştırmalarından biliyoruz. Karagöz bu kez de “Güneybatı Kafkasya’da Toprak Mülkiyet Rejimi” adını verdiği bir çalışmaya imza atmış ve bu çalışma, Asya-Şafak Yayınları’nca kitap haline getirilmiş.
Yazarımızın temel savı şu: Güneybatı Kafkasya’da Ruslara özgü, özel mülkiyetin olmadığı bir toprak rejimi uygulanmıştır. 93 Harbinden sonra 46 yıl Rus elinde kalan Kars’ta da, özel mülkiyetin olmadığı toprak rejimine geçilmiş ve Şura tipi örgütlenmeye gidilmiştir. Karagöz’e göre bu olgu, sol hareketlere kaynaklık etmiş, 1917 Ekim Devrimi’ne giden yolları açmıştır. Ve Kars’ta Mondros Mütarekesi sonrası oluşan demokratik esaslı Şura hükümetleri de(Cenubi Garbi Kafkas Cumhuriyeti gibi) işte bu tarz mülkiyetin getirdiği özgürlük ve aydınlanmadan esinlenmiştir.
Kitapta Osmanlı toprak sistemi, bu sistemin Kars’ta uygulanan biçimi ve Rusların getirdiği toprak sistemiyle karşılaştırması ve eleştirisi de yapılıyor.
Bu konulara merak duyanlara salık veririm.
Ve son olarak beni mağdur eden bir kitaptan söz edeceğim. Kocaelili şair Gül Anasal, Kocaeli’de yaşamış ve yaşamakta olan edebiyatçıları “Kocaeli Edebiyatçılar Derlenimi” adlı kitapta topladı (Aydili Sanat Yayınları). Kitaptaki 66 edebiyatçının içinde ben de varım. Varım da adım “Camiz” olarak yazılmış. Gül Hanım çok üzüldü, özür diledi. Üzülmemesini söyledim, Berfin Bahar Dergisi ve Bayburt Postası Gazetesi’nde yayımladığım “Nedir Bu Adımdan Çektiğim?” başlıklı yazımı yolladım ona. Okumuş, biraz teselli bulmuş, gülmüş de... Ne yapalım Yeniçağ internette ilk çıkmaya başladığında adımı “Camız” olarak yazmışlardı da, telefon açıp Hayri Köklü Beğ’e, “Malum İç Anadolu’da mandaya ’camız’derler, arkadaşlara benzemediğimi söyler misiniz?” demiştim, gülüşmüştük. Eh ne yapalım, bir defalığına da “Camiz” oluruz, sağlık olsun...

Yazarın Diğer Yazıları