Osman Gürün 20 yıl doktor olarak ve 20 yıl da Belediye Başkanı olarak Muğla'ya hizmet etmiş bir isim... 3 dönem Muğla'yı ve son olarak 1 dönem de Büyükşehir olduktan sonra Muğla'ya bağlanan 13 ilçeyi yönetti. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Dr. Osman Gürün bu coğrafyada belediye başkanlığı yapmanın büyük gurur ve onur olduğunu söylerken bunun büyük bir sorumluluk getirdiğine de dikkat çekiyor:
"Bir kuyumcunun eline devasa bir elmas vermişsiniz ve o kuyumcu o elması ustalıkla yontacak... Küçük bir hatası o büyük değeri ortadan kaldırabilir... Ben de böyle hissediyorum. Başkan olarak yapacağım ve yapmayacağım işler ile bu değerli ham mücevheri iyi idare etmem lazım, ustalıkla yontmam, düzenlemem lazım ki ileride ihanet ettik demek durumunda kalmayayım. Katları gökyüzüne uzatmışım, toprağı yok etmişim, demeyeyim."
Çevre konusunda da çok hassas davrandığını belirten Osman Gürün'le sohbetimiz Muğla'da yaptıkları ve yapacakları üzerine devam ederken sorularımı sıralıyorum:
-Peki Muğla'ya doğası, denizi, ormanı ile ilgili neler yapıyorsunuz?
Muğla, Türkiye'de en fazla arıtma tesisine ve çöp depone alanına sahip kent.. Bodrum ayağını da bitirdiğimizde 7 adet çöp depone alanına sahip olacağız. Milas'ta son olarak çok modern bir tesis yaptık. Tamamen çevreye saygılı, hiçbir eksiğini bırakmadan tamamladık.
Bodrum'da ise çok daha önce tamamlayacağımız tesisimiz için bir takım aksilikler çıkarıldı. Yoğun çaba ile bu aksilikleri aştık, yeni yer belirledik. Bodrum Muğla'nın 5'te 1 çöpünü üretiyor. Şimdi hızla tamamlıyoruz... En çağdaş hali ile oluşturduğumuz bu depone alanlarımızda elektrik üretimi yapılıyor.
-Muğla'nın bir dantel gibi örülmüş muhteşem sahilleri var. Teknelerin atıklarına nasıl önlem alıyorsunuz?
Evet bir dantela gibi... 1479 km. sahilimiz var. Akdeniz'deki 9 ülkeden daha uzun sahillerimiz. Mavi turlar yapılıyor. Atık üretiyorlar. Biz bu teknelerin yanına giderek atıklarını alıyoruz. Turmepa'dan 3 adet tekne aldık, 3 adet daha ekledik. Bu teknelerimizle seyahat halindeki tur teknelerine yanaşıp sintine ve atıklarını alıyoruz. Bu hizmeti veren tek belediye biziz. Önce kirletmemeye sonra korumaya kararlıyız...
-Bu büyüklükte bir coğrafya için bütçeniz yeterli mi?
Benim bütçem 1 milyar 225 milyon TL. MUSKİ ve Büyükşehir Belediyesi olarak toplam bütçem bu... Ancak alt yapı ile ilgili, yani kanalizasyon arıtma ve içme suyu için 5 milyar liralık yatırım yapmaya ihtiyacım var.
-Büyük bir açık var. Nasıl yapacaksınız yatırımları?
Dünya Bankası'na tüm projelerimizi hazırlayarak sunduk. Şu anda 890 milyon lirayı bulan bir kredi bulduk... 67.5 milyon Euro ve 15.5 milyon Euro iki kredi kullandık Dünya Bankası'ndan... Turgutreis'in arıtması ve derin deşarjı ile ilgili ihaleye çıkacağız. Belediyemizin güvenilir bir bütçe yapısının olması kredibilitesini de yükseltiyor. Kredi verirken çekinmiyorlar. Güzel bir haber daha, 67 milyon Euro civarında bir kredi için de müracaatımızı yaptık. Onu da alırsak kanalizasyon, arıtma, deşarj gibi projelerimizi yapacağız. Tüm ilçelerimizin sıkıntısını tek tek hızla çözeceğiz.
-Muğla turizm kadar bir tarım kenti... Bu konuda projeleriniz var mı?
Muğla yüzde 60'ı kırsalda yaşayan bir kent... Gelirinin yarısından fazlası kırsaldan elde ediliyor. Bu konuda önemli projeler yaptık. Çiçekçilikle ilgili kadınların ön planda olduğu kooperatifler geliştirdik. Hayvancılığa destek oluyoruz. Fide dağıtımı yapıyoruz... Zeytin, ceviz, kestane, keçiboynuzu üretimini teşvik ediyoruz... Bir toprak laboratuvarı kurduk, toprağımızın tahlilini yaptık. Hangi gübreyi nerede kullanmak gerek, en fazla ürünü nerede elde edebiliriz bunları inceleyip belirledik...
-Siz kırsaldan kıyıya kalkınma modelini yarattınız Muğla'da... Bu da çok değerli.
Evet, "Toprağını satma ürününü sat" diyoruz. Toprağımıza, tohumumuza sahip çıkıyoruz. Tohum laboratuvarı kurduk. Ata tohumlarını geleceğe taşıyor, tohum üzerine çalışmalar yapıyoruz. Muğla'ya baktığımızda şunu görüyoruz; ben kırsalda üretip kıyıda tüketmeliyim... Böylece hem kırsaldaki nüfusu tutmalı ve kaldıkları yerde iyi şartlarda geçinmelerini sağlamalıyım, hem de kıyılarımızdaki işletmelerimizin en yakın yerden, en doğal, en iyi ürünleri almalarına olanak yaratmalıyım. Biz kırsaldan kıyıya bu zinciri oluşturduk. Eğer hemşehrilerim görevi yeniden bana verirlerse önümüzdeki dönemde de geliştirmeye devam edeceğiz.
-Yaklaşan seçim öncesinde neler söyleyeceksiniz?
20 yıl doktor olarak hizmet ettim Muğla'ya... Kırığını çıkığını düzelttim hemşehrilerimin... Şimdi yeniden başkanlık görevi bana verildi. Muğlalılar da bana bu görevi tevdi ederse bu cennet coğrafyayı biraz önce anlattığım titizlikle olması gereken altyapısı, üst yapısı, kıyısı, ormanı, tarımı, hayvancılığı, turizmi, madenciliği ile dünya birincisi çam balı ile... Yani tüm muhteşem değerleri ile onu en ön plana çıkaracağım. Muğla'yı dünya markası bir kent haline getirmeyi amaçlıyorum. Muğlamız Akdeniz'in incisi olacak...
