Eli öpülesi kadın Angelina!
Okul yıllarına dair en belirgin hatırası, erkek çocuklarını sıkıştırıp canlarını yakana kadar öptüğü için eve giden şikayetler...
Büyüme çağına dair en belirgin hatırası kendini kesip acıyı hissetmek üzere bıçak biriktirmesi; ancak “ritüel”e dönüştürdüğü bu sapkınlık sayesinde “yaşadığını” hissedebiliyormuş... “Terapi” biçimi kendini doğramak yani!
Dediğine göre vücuduna zarar vermekten haz aldı yıllarca...
14 yaşında okuldan atıldı ve 16 yaşına kadar erkek arkadaşıyla yaşadı... O dönem en büyük hayali “cenaze kaldırıcı” olmaktı!
Babasının kızına koyduğu tanı:
Ruh hastası!
Büyüdü... Ün, para kazandı... Röportajlarında en çok “sado-mazoşist zevkleri” ni anlattı...
Sevgilileriyle gittiği sado-mazo kulüplerde kendini kırbaçlattığı yazıldı; yalanlamadı...
Biseksüel...
Uyuşturucu alemlerinde anıldı; hamileyken hem de...
Ve BM dünyanın kimsesiz, savunmasız, çaresiz mülteci çocuklarını emanet etti kendisine!
Dün Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı düzeyinde ağırlandı BM’nin sado-mazoşistliğinden pek memnun Özel Temsicisi!
Hayranlıkla karşılandı, alkışlandı.
Hepsine dair yazılacak yığınla şey var ama özellikle o tek kare; belki sırf duvarına Angelina Jolie posterini astı diye bile kızların pekala “sen benim namusuma laf mı getireceksin” dayağı yiyebildiği, “töre” bahanesiyle sırf “hayatlarını” yaşayabilmek istedikleri için kıtır kıtır doğranabildiği, tavuk gibi boğazlanabildiği bir coğrafyanın “erkek” lerinden biri, toplumun en üst düzeydeki saygı(!) ifadesiyle, elini öpüp başının üstüne koyarak selamladı Jolie’yi!
Bilemedim ne demeli!
“Çok riyakarsın be canım Türkiye’m” yeter mi!