Efeler diyarından...
Kuşadası, Söke, Didim, Germencik, İncirliova, Efeler, Çine, Köşk, Sultanhisar, Yenipazar, Bozdoğan, Nazilli, Kuyucak, Karacasu, Buharkent; iki gün boyunca ilçe ilçe dolaştı MHP lideri Aydın’da.
Ömründen ömür verdi...
Bilim insanları oturmuş, araştırmış; Türkiye’de insan ömrünün en uzun olduğu yer Aydın, Nazilli. Herkes pek dinç ne anlasınlar bizim gibi bezgin metropol insanlarının halini.
Organik yaşamın enerjisiyle dur durak bilmiyor MHP’nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı aynı zamanda Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak, gün bitiyor, gece bitti bitecek ama “Şuraya da gidelim, burayı da ihmal etmeyelim” önerileri bitmiyor. Haliyle -yine- program dışına çıkılıyor, gece, dağ, tepe, viraj demeden Karpuzlu, Koçarlı gibi beldeler de ziyaret ediliyor.
“Uzun ömür”den girmişken, Umurlu’da gençler MHP konvoyunun önünü kesiyor. Kucaklaşma, fotoğraf çektirme faslı sürerken, ihtiyar bir teyze yanaşıyor makam aracına. 100 yaşındaymış. “Allah benim ömrümden alsın seninkine katsın. Seni başımıza getirsin, başımızdan eksik etmesin..” diye dualarla uğurluyor Bahçeli’yi.
“Didim’in başına Levent gelecek!..”
Özetle:
Söke ümitvar; geçen seçimde 800 oyla kaybedilmiş belediye. Yerel gazetecilerle konuştuk, onların yalancısıyım:
“Yusuf (Keremet) Hoca fark atar!”
MHP’nin bugüne kadar pek varlık gösteremediği Didim “şov” yaptı. Didim Belediye Başkan adayı Levent İlter’in coşkusu öyle yüksek ki, ister istemez harekete geçmek durumunda kalıyor karşısındaki. Bütün ilçeyle kenetlenmiş. Hani “rüzgar” diye özetlenen bir hadise var ya; hıh işte tam o yakalanmış Didim’de. Meydanda yükselen slogan da manidar:
“Didim’in başına Levent gelecek...”
Demirciköy’de meşaleler, sloganlar, sanırsın festival korteji.
Ayakkabı kutusunda kefenim var...
Büyükşehir olan Aydın’ın merkez ilçesi olan Efeler’de eski Milletvekili Recep Taner MHP’nin adayı. Bahçeli “Bizim Recep başka Recep’e benzemez; çalmaz, çırpmaz, bizimkisi Recep Efe...” diye tanıtıyor Taner’i. Konuşma geceye sarkmış olmasına rağmen gündüz mitinglerinden farkı yok; hınca hınç dolu meydan. Yürek burkan bir fotoğraf:
Bir ayakkabı kutusu, içinde bayrağımız var. Yanında şöyle yazılı:
“Ayakkabı kutusunda kefenim var!”
Konuşmanın sonunda Aydınlıların hediye ettiği Efe kıyafetini giyiyor MHP lideri.
Aydın’da yarış MHP ile CHP arasında. AKP’nin iddialı olduğu birkaç ilçe var. Onlardan biri Köşk. Bahçeli’yi dinlemeye gelen kadınlar belediyeden yaka silkiyorlar:
“Köşk değil köy... Hiç çalışmadılar... Bir çivi çakmadılar... Utanıyoruz Köşk’te yaşıyoruz demeye, her yer pislik...”
17’de 10 iddiası
MHP İl Başkanı Fevzi Köse’nin kilit sözcüğü “inanç”. “Çok inanıyoruz” diyor sohbetimizde;
“17 ilçenin 10’unu alacağız. AKP’nin neredeyse tulum çıkardığı, Atilla Koç’un köyü Ilıdağ var mesela; öyle sembolik yerlerde bile fark atacağız. Aday seçiminde istinasız her yerde 12’den vurduk. Hem halkın hem teşkilatlarımızın içine sindi...”
Büyükşehir’de sonucu kestirmek mümkün değil. Kafa kafaya MHP-CHP arasındaki rekabet. Merkez ve merkeze yakın ilçelerde bir Özlem Çerçioğlu sempatisi var; buna karşın kırsalda da Ali Uzunırmak deyince akan sular duruyor neredeyse. Merkez’in “gündemi takip eden, eğitimli kesimi”nin de tercihi Uzunırmak’tan yana İl Başkanı Köse’nin söylediğine göre.
Yörük Ali’nin topraklarında
Bu toprağın, elindeki silahla “destan yazan” çok kahramanı var; ama hiçbiri kendi evlatlarının canını almamışlar. Kendi “vatan” daşlarını düşman yerine hedef tahtasına koymamışlar. İşte o gerçek destan yazanlarından biri, Kurtuluş Savaşı’nın abideleşen isimlerinden Yörük Ali’nin “karargahı”nda; Yeni Pazar’dayız. Konuşmadan sonra Yörük Ali’nin müze olarak kullanılan evini de ziyaret ediyor Bahçeli. Kabri başında dua ediyor.
Resimleri, giysileri, silahları... Ali Uzunırmak tek tek anlatıyor cami minaresinden Yunan mitralyözü vuran Yörük yiğitlerinin hikayelerini.
Sokakta evlat acısı var
Berkin’in ölüm haberinden sonra hem o gün, hem cenaze günü başta Ankara ve Adana birçok ilde seçim müziği çalmadı MHP teşkilatları. İstanbul’da Berkin’in cenazesinin cemevine getirildiği dakikalarda, Aydın yolunda verdiğimiz molada bu acının oya devşirilmeye çalışılmasını da, üzerine bir kavga inşa edilmesini de kınadı MHP Genel Başkanı:
“Bir çocuğun üzerinden siyaset yapmak ne kadar ağır bir şey...”
Üzgündü.
Ve bir çocuğun acısı soğumadan, hemen ertesi gün iki ana kuzusunun daha “kara haber”i duyuldu.
Meydanlar bayram yeri gibi ama sokak sokak yayılan evlat acıları, kardeş acılarından dolayı MHP yöneticileri kaygılı. Günlerdir karşılaştıkça ayaküstü konuşuyoruz Şefkat Çetin’le. Türkiye’nin 12 Eylül’e nasıl sürüklendiğini iyi bilen isimlerden biri. “Devletin görevlerini sivil, sıradan vatandaşların üstlenme ihtiyacı duyması”nın yaratacağı “kaos”tan endişeli. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, “O gün geldiğinde kimseyi tutamazsınız. Yazık olur” diyor.
Nitekim Bahçeli dün Çine’de bir kere daha uyardı;
“17 gün içinde daha başka neler olabileceğini kestirmek çok zor. Seçimler gelir geçer. Kalıcı olan devlettir. Vatanın bölünmez bütünlüğüdür. Kardeşliğimizdir...”
Peki bu koşullarda yapılabilecek mi gerçekten seçimler?
MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman ve Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, “Yapılmak zorunda” diyorlar;
“Aksi halde Tunus’a döneriz. Demokrasi ölür, siyaset kurumu ölür...”
“Vatan elden gidiyor”u öyle çok tekrarlamıştık ki, vatan hakikaten elden giderken kimse kulak vermedi ya. O misal bugüne kadar “Orta Doğu’ya döneriz” öyle çok tekrarlandı ki; şimdi gerçekten o eşiğe gelmişken acaba kaç kişi duyabiliyor bataklığın ayak seslerini!