Durmak yok açılıma devam
Sözü dolandırmadan söyleyelim: BDP/İmralı/Kandil üçlüsü için “Kürt Sorunu”, “Bağımsız bir Kürdistan” sorunudur. Bu çok açık biçimde ifade edilmesine rağmen Türkiye’yi yönetenler bunu anlamazlıktan geliyor. “Kürt sorunu” ndan iktidar mensupları bir takım hak ihlalleri ve inkâr politikalarını anlıyorlar. O nedenle onlar “Kürt sorunu vardır” ve “benim sorunumdur”, demeye devam ediyorlar. Bu sorunun çözümünün de demokratikleşme, insan haklarına saygı, hukuka riayet ve sosyal iyileştirme politikalarıyla olabileceğini düşünüyorlardı.
İktidar, terörist başı Öcalan’ı bölgenin tek temsilcisi sıfatıyla devletle muhatap mertebesine getirdi. Öcalan’a, inanılmaz bir biçimde dışarıyı yönetme imkânı tanındı. Öcalan, parti kuruyor, parti kapatıyor, dağdan terörist indiriyor, dağa terörist çıkarıyor, belediye başkanı cezalandırıyor, milletvekili seçiyor, “kitle katliamı olur” diye tehdit ediyor. Eylemlilik kararı alıyor ve eylemsizlik kararı veriyor.
Türkiye’yi bölme planı!
Tamamen demokratik (!) kaygılar için oluşturulan çalışmalar sonucunda DTK Türkiye’yi nasıl böleceğini aşağıdaki biçimde ortaya koydu.
* Demokratik konfederal temelde örgütlü köy komünleri, ilçe, mahalle, kent meclisleri oluşturulacak.
* Demokratik Özerk Kürdistan Toplum Kongresi, demokratik Türkiye Cumhuriyeti parlamentosuna temsilci gönderecek, (Lütfetmiş olacaklar. Bu söylem, demokratik olmayan Türkiye Cumhuriyeti parlamentosuna temsilci gönderilmeyeceği anlamına da gelmektedir. Zira Barzani de buna benzer bir ifadeyi Erbil’de kullanmıştı. Barzani, “Federal ve demokratik bir Irak anayasasına bağlıyız ama şovenler tarafından yönetilen bir Irak’ta kalmaya hazır değiliz” demişti).
* Türkiye ve Kürdistan ortak vatan olarak nitelendirilecek.
* Daha önce ifade ettikleri gibi devletin halka yönelik “fiziki ve kültürel soykırımı süreci devam ettiği için” halk, “Öz savunma gücü” oluşturarak kendisini koruyacak.
* Ekonomik kaynakların kullanımı ve tüketim hakkı demokratik özerk Kürdistan’a ait olacak. İki dillilik, iki bayraklılık ve Kürtçe eğitim vaz geçilmesi mümkün olmayan talepler olarak dillendirilecek.
* Kürt halkıyla Türkiye yeni bir sözleşme yapacak ve böylece Kürt-Türk ilişkilerinde yeni bir dönem başlayacaktır.
Kullanılan jargon!
Bölücü cenah; “Biz bu görüşler tartışılsın istiyoruz. Bunları hemen gerçekleştirelim de demiyoruz. Devlet kurma ya da devlet yıkma diye bir niyetimiz yok. Aslında bu proje ile Türkiye daha çok bütünleşecek ve birleşecektir. Kürtlerin Türkiye’den ayrılma diye bir niyeti de yoktur. Merkezden değil daha çok yerinden yönetim istiyoruz. Daha demokratik Türkiye olsun istiyoruz” demektedir.
İşin ilginç tarafı da bu tür söylemlerdir. Kendilerini çokça akıllı gören bu zatlar, kendi dışındakilerin zekâlarıyla alay etmektedirler. Aslında bu sözler, bir adama “Biz sizi öldürmeyeceğiz. Yalnızca başınızla gövdenizi birbirinden ayıracağız” demeye benzemektedir. Bu durumda AKP iktidarına “durmak yok, açılıma devam” demek düşmektedir.