Dilimizde tüy bitti!..

Dünya kupasında Japonya''yı görüyoruz, elenen Almanya''nın grubunda çeyrek finale yükseldi.

Gelin Japonya''daki sistem ile bizim sistemi kıyaslayalım.

Japonya''daki yabancı oyuncu statüsünde, 3 yabancı oynatabiliyorsunuz. Türkiye''de ise sahada 8, maç kadrosunda 14, kulüplerde 21 yabancı oyuncu bulundurabiliyorsunuz.

Türkiye Futbol Federasyonu''nun gerekçesine göre "başarıyı arttırmak" için bu sistem uygulanıyor. Lakin sonuçlara baktığımızda bunun böyle olmadığını görüyoruz. Japonya''nın başarısı da aldığı sonuçlara bakıldığında, bizden fazla. Hatta ve hatta futbol ve altyapı kültürü yıllardır oturmuş olan Hollanda hariç, Japonya''ya yenilerek çeyrek finale çıkamayan Almanya dahil hiç bir ülke futbol takımlarında yabancı statüsü durumu bizim ülkemizdeki gibi "vahim" değil.

"Vahametten" kastım ise ilk on birde 8 yabancı oynatabilen bizim kulüplerimizde, 3 Türk futbolcu bulundurulması gerekirken, Avrupa kulüplerinde bu ters orantılıdır. Yani oynatacakları yabancı futbolcu sayısı 3/4 iken, 7/8 yerli futbolcu oynatma mecburiyetindedirler.

İşte bu da millî takımlarındaki başarıyı arttırıyor. Futbol oynandıkça üstüne konan bir dal, yetenek ise oynadıkça gelişen bir olgu olduğu için hadise ve sebep bu kadar net iken; bizim hâlâ Dünya kupalarında niçin millî takımımız yok diye vakit kaybetmemizin beyhude olduğunu vurgulamak isterim.

Gelelim ülkemizde son yıllarda izlediğimiz futbol terörüne...

Bakın stat ve salonlarımızda yaşanan bu soruna değinmeden önce, geçmiş dönemlerdeki müsabakalarda, taraftarın stadı nasıl paylaştığını izah etmek ve paylaşım yapılırken İl Spor Güvenlik Kurulu tarafından nelerin göz önünde bulundurulduğunu anlamak gerekir. 80''li yıllara kadar stadı tel örgüsüz, eşit paylaşan ve çıt çıkmayan statlarımızın, şimdilerde "mezbahaya" dönmesi dikkat edilmesi gereken bir durumdur. Tüm bunlara rağmen, an itibarı ile İl Spor Güvenlik Kurullarına tavsiyem; bariyerli önlemlerden önce psikolojik ve caydırıcı önlemler ile birlikte derbiler öncesi basın yayın yolu ve makul demeçlerle ortamın hazırlanmasıdır. İl Spor Güvenlik Kurulları, yapmış olmak için toplantı yapmamalıdır.

Tavsiyelerimizi de kulak arkası ederseniz, o zaman millet yetkiyi bize verdiğinde, yapamadıklarınızı biz yaparız! Emin olun; çok az kaldı...

Yazarın Diğer Yazıları